Zahide UÇAR,
6 Temmuz 2012
Erdoğan, Wall Street Journal’in “Türk uçağı Suriye hava sahasında füze kullanmadan düşürüldü” haberi üzerine kükrüyor(!)..
Ağasına(ABD) güvenerek ağası adına tahsilat memurluğuna soyunanların sonunu kafeslerde gördüğü halde ders almayanlar Türk uçağının vurulması üzerinden Suriye’ye dayılanıyor.
Oysa Türkiye;
“10 yıldır Ankara’dan vuruluyor”
Tayyip Bey;
Bir milyar dolar karşılığında Türk Devleti’ne vuranları sınır ötesinde(Irak) vurmama anlaşması yaptığınız gün siz vurdunuz Mehmet’ime ANKARA’dan.
Bu vatanın haysiyetine, bu milletin evlatlarının canına 1 milyar dolar fiyat biçerek VURDUNUZ can evimizden!..
Şimdi gösteri yapıyorsunuz. Irak’a, Barzani’ye, Sarkisyan’a, Rum’a, Yunan’a büktüğünüz boynunuzun ezikliğini Suriye’de çıkarıyorsunuz.
Askerin başına geçirilen çuvalı sizlere hiç hatırlatmayacağım. Çünkü asıl çuvalı Silivri’de, Hasdal’da, Özel Kuvvetlerin kalbinde CİA işbirliği ile siz geçirdiniz, SİZ!
Orduyu Ankara’da önce siz vurdunuz.
Hatırlatırım, Irak’ta görevli MİT elemanları da derdest edildi. Polisler öldürüldü. O gün neredeydiniz Beyler?
Hatırlatırım:
Irak’ta ABD askerlerinden fazla Türk Tır şoförleri öldürüldü. Ne yaptınız?
Yapan ağanız olunca kör, sağır, dilsize yattınız.
Hatırlatırım;
Türk işçilerini taşıyan uçak Irak’ta düşürüldü. Bir Türk işçisi kurtuldu. ABD’liler Türk tarafını inceleme alanına sokmadığı gibi, kurtulan işçiyi de vermediler.
Sahi, o işçi neden hiç konuşmadı? Şimdi nerelerde?
O zaman nerelerdeydin pek Sayın Kasımpaşalı?
Uzağa gitmeye gerek yok!. Coni İncirlik’te Türk Subayını kontrol bahanesi ile eşinin yanında yere yatırdı. Eşi ile birlikte aşağılanarak aranan Türk Subayı, mensubu olduğu Ordu ve Hükümet tarafından sahip çıkılmadığını görünce istifa etmişti.
Ne yaparsın, hepimiz balık hafızalı olmuyoruz işte. Bu onursuzluklar kimimizin ciğerine batıyor da, yıllarca kanamaya devam ediyor. Herkes o kadar geniş olamıyor işte…
Barzani tehditler savururken gıkını çıkartamayanlar, Barzani’ye GAK(abi) diyenler, Barzani’yi kırmızı halılarda karşılayanlar, sıra gecesi yapanlar, binlerce yıldır devlet kurmuş Türk Milletini Barzani’ye mahkum ederek vurdu bu milleti ANKARA’DAN!!.
Güneydoğu’da Ordunun elini-kolunu bağlayarak, bölgeyi PKK’lılara teslim ettiğiniz gün vurulduk milletin olmaktan çıkmış meclis tarafından.
Dünya elitinin ayakçısı PKK ile el ele verip “Büyük İsrail Devleti” hayaline hizmet ettiğiniz gün vurulduk asıl biz.
Askere PKK SALDIRIYOR. Asker izin almadan karşılık veremiyor. PKK’nın karşısına Mehmet’imi keklik misali avlansın dercesine yasalar çıkardığınız gün vurdunuz yüreğimizden.
PKK’ya silah, mayın satan devletlere ülkemizin şirketlerini sattığınız gün ihanet ettiniz bütün vatana.
Hatay’a terör kampı kurarak ülkemizi hedef ülke haline getirerek harcadınız çocuklarımızı.
Uluslararası hukuk bir başka ülkeden gelen saldırıya karşı her ülkenin kendini savunma hakkı olduğunu kabul eder.
Bu hak doğrultusunda bizim tek bir ülkeye savaş açma hakkımız var:
PKK’yı barındıran IRAK’a.
Suriye’ye düşmanca davranan Erdoğan, anlaşılan o ki, Obama ve Bush ağası ile çok önceden anlaşmış. Vizelerin kaldırılması falan hep hikaye imiş. O vizeler kalktığında Suriye’ye acaba ne kadar ajan sokuldu?
Hatırlayın; ilk körfez savaşında ülkemize sığınan Peşmergeler arasında ülkemize kimlerin sokulduğunu…
El parası ile saltanat sürenler, ülkemizin geleceğini ipotek vererek vurdu yüreğimizden.
Kimliğimize, birliğimize, maddi ve manevi-milli değerlerimize saldırarak beyinlerimizi-hafızalarımızı vurdunuz gayri milli meclisten.
Adalet duygularını ayağa düşürerek, devleti devlet olmaktan çıkartarak savaş açtınız bu millete ANKARA’dan!!.
Siz PEK Sayın Başbakan, siz Türk Milleti’ne karşı açtığınız savaşı bu millet görmesin diye başka ülkelere savaş naraları atıyorsunuz.
Ey Türk Milleti, bu millet her gün Ankara’dan vuruluyor görmüyor musun?
Türkiye’nin Suriye’ye Öcalan’ı barındırdığı zamanlarda vurma hakkı vardı. Erdoğan o dönemler için “ıvır zıvır bir konu için savaş çıkaracaklardı” mealinde laflar etmişti. Şimdi Türk askerini Haçlı için Lejyoner askeri yapmaya çalışıyor. Türkiye için savaşmaya “ıvır-zıvır” diyen Erdoğan, Obama için savaşmayı kahramanlık sayıyor(!)..
Pilotlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum. O pilotları ABD adına Suriye’ye gönderen, uçağımız düşürüldükten sonra pilotlarımızı ABD’nin gemisine bulduran gayri milli hükümeti kınıyorum.
Birliğimiz bozulmasaydı, yani düşman kendi evimizin içinden çıkmasaydı…
Bizi kimse yıkamazdı Tayyip Bey!!.
CIA ajanı Barkey, 1 Mart tezkeresinin reddinden sonra ABD’de verdiği konferansta, “AKP liderleriyle anlaşarak Türk Ordusu’nu kafeslediklerini” anlatmış.(Haber: Salim Yavaşoğlu)
TÜRK DEVLETİ’Nİ SİZ ANADOLU’NUN TAM ORTASINDAN, ANKARA’DAN VURDUNUZ TAYYİP BEY.
Özel Mahkemeler
Sözde özel mahkemeler kalkmış. Özde Recep Bey kendisi ve ekibini korumaya almış.
Başvekil işgal komutanı gibi 2000 koruma ile geziyor ama kendini güvende hissetmiyor. Özel istihbarat örgütü var, kendini güvende hissetmiyor. Yargı tekelinde, yetmiyor. Dünyanın sayılı zenginleri arasına girdi ama olmuyor. Hatta bir depo yakıt ile ABD’ye Türkiye’den nokta inişi yapabileceği uçağı var ama yeterli bulmuyor.
Yaptıkları ortaya çıkmasın diye “devlet sırrı” maddeleri koyarak kendini korumaya alıyor.
Komik olan şu:
Kendisi 90 yıllık T.C. Devleti’nin bütün kurumlarını 10 yılda çökertti. Yarın bir başkası gelir. Senin o devlet sırrı dediğin sırları kaldırır. Seni de yargılar. Üstelik bu ülkeye yaptıklarından dolayı bütün uygulamalarını kaldırmak ve sorgulamak meşru olur.
Bir ülkeyi böyle sırtından hançerlerseniz, her gölgeyi düşman, her sesi patlayan mermi sanırsınız.
Her Bolu Beyi’nin bir Köroğlu korkusu vardır.
Bütün vatanseverleri Ergenekon çuvalına doldurmanız neye benziyor biliyor musun Recep Bey?
Firavun’un tahtını kaybetmek korkusuyla bütün erkek çocukların öldürülmesini emretmesine…
Oysa Firavun’un tahtına talip olanların kaçınılmaz sonu “Musa”nın mutlaka ortaya çıkacak olmasıdır.
Ardahan’da Cezaevi, Askerlik Şubesi ve Adliyenin Kapatılması Ne Anlama Geliyor?
AKP yıkım projesini her alanda uygulamaya koyuyor.
Ermenistan sınırından devlet kurumlarını çekmek demek T.C. Devleti’ni oradan çekerek müdahaleye açık bir alan yaratmak demektir.
Güneydoğu’yu Kürdistan(gerçekte Büyük İsrail Devleti) için boşaltan AKP, Ermenistan sınırını kimin için boşaltıyor?
Türkiye’yi beşe bölme planı sinsi sinsi işletiliyor. Yani SEVR uygulamaya konuyor.
Sevr’in bazı maddelerini hatırlatalım:
1.Sınırlar (madde 27-36): Edirne ve Kırklareli dahil olmak üzere Trakya’nın büyük bölümü Yunanistan’a bırakılacak.
Günümüzde;
Trakyalı çiftçilerin tarlalarının büyük bir kısmının bir Yunan bankasınca ipotek edildiğini hatırlatırım. Hükümet uygulamaları ile bu durumun şartlarını oluşturmuştur. Avrupa yakası ve Trakya’ya kurban bayramında Anadolu’dan kurbanlık hayvan gitmesi yasaklanmıştı, hatırlayın.
2. Kürt Bölgesi (madde 62-64): İngiliz, Fransız ve İtalyan temsilcilerinden oluşan bir komisyon Fırat’ın doğusundaki Kürt vilayetlerinde bir yerel yönetim düzeni kuracak; bir yıl sonra Kürtler dilerse Milletler Cemiyeti’ne bağımsızlık için başvurabilecek.
Bu madde uygulamaya konmuş durumda. AKP 10 yıldır bu maddenin uygulanır hale gelmesi için her şeyi yaptı. Fırat’ın doğusu devlet otoritesi açısından boşaltıldı.
3.Ermenistan (madde 88-93): Osmanlı Ermenistan Cumhuriyeti’ni tanıyacak; Türk-Ermeni sınırını hakem sıfatıyla ABD Başkanı belirleyecek (Başkan Wilson 22 Kasım 1920′de verdiği kararla Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis illerini Ermenistan’a verdi.)
Trabzon üzerinde oynanan oyunları hatırlayın. Trabzon’dan Mersin’e bir çizgi çizilmek istendi. Sümela Manastırının Rumlar için ibadete açılışını hatırlayın. Rum-Pontus Devleti haritası olan tişörtler ile ayin yaptılar.
(1997) Trabzon’da düzenlenen bir sözde sempozyum için, aralarında Rahmi Koç, Fener Rum Patriği Bartholomeos’un da bulunduğu bir grup, Venizelos Gemisiyle Trabzon’a çıkarma yapmak istemiş; sempozyum komitesinin dağıttığı haritalarda, Karadeniz ‘Pontus Gölü’, yerleşim yerlerinin isimleri de Rumca olarak yazılmıştı.
PKK’YI kullananların hedefinde sadece Büyük İsrail Devleti yok, Büyük Ermenistan Devleti projesi de var. PKK’nın üst yöneticilerinin Ermeni olması bu yüzdendir. Sınırımızdan Devlet kurumlarının çekilmesini bu projeye hazırlık çerçevesinde düşünebilirsiniz.
4. Arap ülkeleri ve Adalar (madde 94-122): Osmanlı savaşta veya daha önce kaybettiği Arap ülkeleri, Kıbrıs ve Ege Adaları üzerinde hiçbir hak iddia etmeyecek.
Ege kıta sahanlığı meselesinde AKP Yunanistan lehine geri adım attı. İki adamız Yunanistan’a verildi. Kıbrıs’ın durumu malum…
5. Askeri Konular (madde 152-207): Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri kuvveti, jandarma dahil 50.700 kişiyle sınırlı olacak ve ağır silahları bulunmayacaktı. Türk donanması tasfiye edilecek, Marmara Bölgesi’nde askeri tesis bulunduramayacak, askerlik gönüllü ve paralı olacak, azınlıklar orduya katılabilecek, ordu ve jandarma Müttefik Kontrol Komisyonu tarafından denetlenecek.
Gönüllü ve paralı kısmı AKP tarafından çözülüyor. Ordu küçülüyor. Donanma Özel Yetkili Mahkemeler kullanılarak tasfiye ediliyor. NATO’ya bağlı olmayan Jandarma üzerinde oyunlar oynanıyor.
6. Savaş Suçları (madde 226-230): Savaş döneminde katliam ve tehcir suçları işlemekle suçlananlar yargılanacak.
Erdoğan’ın Güneydoğu’da PKK ile savaşan güvenlik güçlerini “savaş suçlusu olarak yargılama sözü verdiği” iddia edildi.
7.Ticaret ve Özel Hukuk (269-414): Türk hukuku ve idari düzeni hemen her alanda Müttefikler tarafından belirlenen kurallara uygun hale getirilecek; sivil deniz ve demiryolu trafiği Müttefik devletler arasında yapılan işbölümü çerçevesinde yönetilecek; iş ve işçi hakları düzenlenecek.
İş ve işçi hakları 3C ile halledildi. Yani küresel sermaye için köle işçiler yasası çıktı.
Türk Hukuku dünya eliti olan çetenin isteği doğrultusunda yeniden yazıldı. Yeni yazılacakmış gibi yapılarak muhalefet ve halkın da desteği alınarak kabul ettirilmesi planlanıyor.
Yani aziz okur;
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ANKARA’DAN VURULUYOR.
NOT:
Erdoğan Hükümeti her alanda duvara dayandı. El parası ile sürdürdükleri saltanatın sonu geldi. 2008 yılında yazmıştım. Erdoğan Hükümeti ülkeyi sürüklediği bu çıkmazdan ülkeyi savaşa sokarak kurtulmak istiyor. Ülkeyi borç batağına sokmalarını küresel krizi bahane ederek yutturdular. Ülkeyi savaşa sokarak da bütün rezil uygulamalarını örtecek bir bahane yaratacaklar.
İşte bu yüzden sadece ABD adına değil, kendi mabadlarını kurtarmak için de bir savaşa ihtiyaç duyuyorlar.
Eski siyasiler duvara dayandığında Ordu darbe yapar, beceriksiz siyasilerin arkalarını kurtarırdı. Şimdi Ordu da darbe yapmıyor. Geriye kalan tek seçenek ülkeyi savaşa sokarak arkayı kurtarmak.
Bu durumu açık etmemek için de BM ve NATO’yu kendilerini kurtarma operasyonuna ortak etmeye çalışıyorlar.
Cin olmadan cin çarpacaklar ya…
ACINACAK HALDELER…
Nil nehrinde iki diz üstü kapaklanarak dehşet içinde boğulan Firavun acaba nereden geldi aklıma?
Zahide UÇAR,
6 Temmuz 2012
zahide
kaynak: Özel Büro
Bir yanıt yazın