NECDET BULUZ
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD)’ın Musul’u işgal edip, Irak’ın çeşitli kentlerine yönelmesi dünyada endişe ile izleniyor. Daha önce Suriye’de El Kaide’nin uzantısı olarak ortaya çıkan, Esad’a karşı Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar tarafından desteklendiği iddia edilen ve bugün dünyanın en tehlikeli terör örgütü haline gelen IŞİD, Sünni bir grup olarak biliniyor.
Musul konsolosluğumuzu da işgal eden, görevlileri ve Türk şoförleri kaçıran IŞID’ın acımasızlığı, başları gövdeden ayırıp, insanlık dışı cinayetler işlediği biliniyor. Özellikle Şii’lere karşı katliamlara da imza atan bu terör örgütünün bugün nasıl bu güce kavuştuğu, elindeki silahları nereden ve kimlerden temin ettiği sorgulanıyor. Irak’lı yetkililere göre IŞİD’a Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar destek veriyor. IŞİD içinde Türkiye’den de katılan militanların olduğu ifade ediliyor.
Bizi takip eden okurlarımız anımsayacaklardır. Konu ile ilgili yazdığımız yazılarda hep “Bölgemiz bir mezhep çatışmasına gebedir. Suriye’deki aşırı İslamı terörist gruplar, günün birinde silahlarını bize de çevirebilirler, buna dikkatleri çekmek istiyoruz” demiştik. Nitekim geçen yılın sonlarında El Kaide ile sınır komşusu olduk. Esad’ın devrilmesi için bu gruplara sınırımızı açıp, grupları silahlandırmamız, bu konuda Suudi Arabistan ve Katar ile de işbirliği yapmamız sonucu ortaya çıkan IŞİD gibi tehlikeli teröristler şimdi bizi de tehdit eder duruma gelmişlerdir. Bu, bugüne kadar uyguladığımız Suriye ve Ortadoğu politikalarımızın çöktüğü anlamına da geliyor.
Bugün, bölgede yaşananlar mezhep çatışmasıdır. Bu çatışma savaş ortamı yaratmış görünüyor. IŞİD’ın acımasızlığı, 10 yaşındaki çocukları bile katletmesi, bunları “vacip” görmesi, El Kaide ile arasının açılmasına da neden olmuştur. Hatta IŞİD öylesine tehlikeli olmaya başlamıştı ki, Suriye’de Esad’a karşı savaşan muhalifler, Kürt ve Türkmen gruplar bile IŞİD karşısına geçmiş ve çatışmışlardı.
Şu anda IŞİD’ın 23 bin silahlı militanın olduğu tahmin ediliyor. Cihatçı grup şu anda en yoğun olarak Suriye ve Irak’ta faaliyet gösteriyor. Terörist grup içinde Ortadoğu’daki ülkelerden olduğu kadar yabancılardan da militanların var olduğu söyleniyor. Kısa zamanda bugünkü gücüne kavuşan ve en tehlikeli terör grupları arasında sayılan IŞİD’ın böylesine yayılması, silahlanması dış güçlerin desteği olmadan sağlanabilir mi? Bu örgütün arkasında dış bağlantıların olmadığını söylemek mümkün mü?
Musul birkaç saat içinde işgal ediliyor ve bunu Amerikan istihbaratı tespit edemiyor öyle mi? Dünyanın her yerinde atılan her adımdan haberi olan Amerika’nın böylesine bir yayılmayı günler öncesi tespit etmesi gerekmez miydi? Bizimkilerin hiç mi istihbaratı yok? Böylesi bir gelişme öyle görünüyor ki sadece seyredilmiş. Adım adım gelen tehlike görülmemiş. Ortada çok bilinmeyenli bir denklem var. Bu konuda kafalar da karışık. Özetleyecek olursak, bu örgüt, bir yerlerden destek almadan böylesine bir istilayı gerçekleştiremez, sadece şimdilik bunu söylemekle yetinelim.
Bağımsız kaynakların görüşünü de yansıtalım:
“CIA ile IŞİD arasında bir bağ olabilir. Çünkü Amerika stratejisi gereği bazı terör örgütleri ile de işbirliği yapıyor. Geçmişte bunun örnekleri var. Amerika ekonomik krizle boğuşuyor. Rusya’nın Suriye’deki aktif diplomasisi sonrası Ortadoğu politikalarını belirlemede geri planda kaldı. Amerika’nın bölgeye yeniden Irak üzerinden girmeyi hedeflediği görülüyor. IŞİD’ın Musul’u ele geçirmesine seyirci kalan Amerika, ardından Irak Başbakan’ı Maliki’ye yardım önerisinde bulunarak bu stratejisini devreye sokmak istemiştir. IŞİD’ın hedefleri arasında petrol zengini Ramadi, Musul ve Kerkük üzerinde olması da önemsenmelidir. Şimdi ise IŞİD’ın yeni hedef olarak Bağdat’ı belirlemiş olması da bir Amerikan oyunu olarak ortaya çıkmaktadır.”
İşin özeti şu:
Bu konuyu mezhep çatışması, petrol kavgası ve Amerika ile Rusya’nın bölgedeki etkinliği açısından ele alınıp değerlendirilmelidir. Ancak, her zaman olduğu gibi bu kirli savaş İslamiyete zarar veriyor. Bu da ne Amerika’nın, ne Rusya’nın umurunda bile değil. Müslüman halklarını birbirine kırdırmanın en kolay yolu mezhep çatışmalarıdır. Olan bölgedeki Müslüman halklara oluyor. Bu mezhep savaşı bölgede yayılırsa bu yangının dışında kalmamız da mümkün olmayacaktır bunu da özellikle vurgulayalım.
e.mail: necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com
Bir yanıt yazın