AP Seçimlerinin Verdiği Mesaj (1/3)

25 Mayıs 2014 Pazar günü sadece Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) sınırları içinde yapılan Avrupa Parlamentosu seçimleri, gerçekte “Kıbrıs Sorunu” ve müzakereler sonunda “Kıbrıs’ta nasıl bir devletin kurulması gerektiğinin” mesajını verdi ilgililere. Tabii anlayana…

 

Tam bir sınav oldu bu seçim aslında. Bugüne değin hiç uygulanmamış bir yöntemi devreye koyan Rumlar, kendi istekleri doğrultusunda ve ilk kez Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler tek liste içinde, tek sandıkta ve ortak aday listesine, oylar birlikte sayılacak şekilde oy kullandılar.

 

Rum hükümeti, Kıbrıslı Türklerin Avrupa Parlamentosunda adil ve eşit haklarda temsil edilmeleri isteğini anlamamazlıktan gelmekle kalmadı,  tam tersi “Kıbrıslı Türk” kimliğini yok edip, “Kıbrıslı” kimliğini öne çıkarmayı hedefledi. Ve doğal olarak da çuvalladı. KKTC’de yaşayan belli kişilerden tek taraflı gelen haber ve mesajların Kıbrıslı Türklerin tümünü kapsadığını sandı, safça.

 

Üyesi oldukları Avrupa Birliğinden gelen “Türklerin de AP’de temsiliyeti” konusundaki mesajlara kulaklarını tıkadılar önceleri. Gasp ettikleri ve biz Kıbrıslı Türklere ait olan 2 sandalye gözlerini hem boyadı, hem de sorunlarımızı ve isteklerimizi korkusuzca ve doğrudan Avrupa Parlamentosuna sunacağımızdan ürküttü. Bu nedenle de Kıbrıslı Türklere hak tanımamak için elden gelen her tür Bizans ve hukuk oyununu yapmaya başladılar ve sonunda da uyduruk bir yasayı Meclislerinden geçirerek “güya” Kıbrıslı Türklere oy kullanma hakkı sağladılar. Kantara’daki keçiler bile güldü Rumların bu yaptıkları uyduruk ve göz boyamadan öteye başka bir faydası olamayan yasaya.

 

Rumlar aslında tarihi bir fırsatı fena halde kaçırdıklarının pek farkında değiller ve gelecekte kurulacak yeni devlette, ısrarla önerdikleri tek liste ve tek sandık uygulamasının Kıbrıslı Türklerin ne kadar aleyhine olacağının ortaya çıktığından.

 

25 Mayıs tarihine kadar Rumlarla ortak oy kullanmayı düşünen ve de olumlu bulan birkaç bin tane Kıbrıslı Türk de, birleşik oyun ne kadar sakıncalı olduğunu ve sonucunun da “Üniter Rum Devleti”ne yol açacağını iyice fark etti.

 

Rumların KKTC’deki yandaşlarından gelen “Binlerce Kıbrıslı Türk oy kullanacak” haberine inanarak “Olmaya ki bir Kıbrıslı Türk seçimi kazanır ve AP’deki sandalyeye oturur” endişesine kapılarak ‘bunu nasıl önleriz’in kaygısı ile Kıbrıslı Türklerin önüne “adres” sorununu çıkarak birkaç bin oyun verilmesini önlediler.

 

Temsilciler Meclisinde yapılan görüşmede,  Rum Başsavcı KostasKliridis, Kıbrıslı Türk seçmenlerin otomatik kaydıyla ilgili olarak olumlu görüş verirken,  yalnızca KKTC’deki adresinin beyanını yapmış Kıbrıslı Türklere oy kullanma hakkı verilmesi şeklinde düzenleme yapılmasını önerdi. Kliridis’in bu önerisi, Meclis’te oylanarak kabul edildi ve şu veya bu şekilde Kıbrıs Rum kesiminde ikamet adresi bildirmiş olan Kıbrıslı Türkler ise bu kararla otomatikman liste dışı kaldı. Oy kullanacak Kıbrıslı Türklerin bir kısmını eleyebilmek için dahiyane bir çözüm oldu bu aslında. Danışıklı dövüşün çağdaş bir uygulaması da denebilir buna… (Devam Edecek 2/3)

 

Ata ATUN

e-mail: [email protected]

13 Haziran 2014

25 Mayıs 2014 Pazar günü sadece Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) sınırları içinde yapılan Avrupa Parlamentosu seçimleri, gerçekte "Kıbrıs Sorunu" ve müzakereler sonunda "Kıbrıs'ta nasıl bir devletin kurulması gerektiğinin" mesajını verdi ilgililere. Tabii anlayana… - ata atun wuerzburg usak uni konferansi

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir