Yazık bir türlü devlet adamı olamadın

78879tny

07 Haziran ’14

Barış ve Demokrasi Partisinin (BDP)Ağrı mitinginde Demirtaş, Erdoğan’a seslenerek:

Bir de B ve C planından söz ediyorsun. Senin B planın İmralı’ya gidip Sayın Öcalan’a yalvarmak C Planında olmadı bir daha Sayın Öcalan’a yalvaracaksın” dedi

Bu ne rezil bir sözdür?

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir Türk olarak, Cumhuriyetin Başbakanına söylenen bu sözleri işitmekten hem esef hem de utanç duydum.

Düşünebiliyor musunuz, binlerce kişinin katili olan bir terörist başına başbakan sırf Güneydoğu ve Doğu oylarını alabilmek için yalvaracak!

Yani bu kadar alçalacak!

O zaman lanet olsun o oylara derim ben de.

PKK’nın meclisteki uzantısı olan bu adamlara öylesine yüz, öylesine taviz verildi ki, sonunda tepemize çıktılar.

Siyasette ne saygı kaldı ne de terbiye…

Yazıklar olsun…

Bence başbakan bu sözleri hak ediyor mu?

Elbette hak ediyor.

Hatırlayalım:

Oslo görüşmeleri ortaya çıktığı zaman demişti ki “hükümetin doğrudan ya da dolaylı müzakere yaptığını ispatlamayan şerefsizdir, namussuzdur, müfteridir”.

Daha sonraları İmralı ile müzakereler devam ediyor dedi.

Peki, o zaman kim müfteridir? Kim namussuzdur? Kim şerefsizdir?

Beş kere düşünecek bir kere konuşacak, söylediğinin arkasında da duracaksın ey başbakan!

Durmazsan işte böyle elin adamı gelir olmadık hakaretler eder.

Yazık bir türlü devlet adamı olamadın çok üzülüyorum.

Halka güven veremedin ve yüzde 53 bundan ötürü seni istemez oldu.

Üç yüz çocuk dağa kaçırılıyor 30 küsur ana Diyarbakır’da çocuklarımız isteriz diye ağlayıp sana sesleniyor, sen ise sanki devletin başbakanı değil de vatandaş sarı çizmeli Mehmet ağasın.

Televizyonlarda,konuşmalarında BDP ve HDP ye sesleniyorsun.

Onlar bu işi iyi bilirler birkaç kere yaptılar yine yapsınlar çocukları getirtsinler diyorsun.

Olacak iş değil ya!

Demirtaş’ın yanıtı ise:

“Oturma eylemi yapan ailelerin taleplerini bir gün sonra KCK yetkililerine ilettik. O konuda girişimlerimiz sürüyor.

KCK yetkilileri kim?

PKK’nın şehir yapılanması!

Hani büyük kentlerde hak aramak için protesto toplanan masum kitlenin arasına karışıp, maskeli, Molotof kokteylli, askere, polise saldıranlar, taş taş üstüne bırakmayan, otobüs yakan veletler var ya,işte onları yönlendirip yetiştiren yetkililer.

Geçtiğimiz Nisan ayında İstanbul’daki KCK ana davasında içlerinde üst düzey oldukları söylenenlerle birlikte 33 sanık tahliye ediliverdiler.

Öte yanda PKK ile savaşan, ömürlerinin çoğunu bu rezillerle savaşarak ailesinden ayrı geçiren kahraman Türk subayları demir parmaklıklar ardında…

Hem de, kumpas olduğunu itiraf etmene rağmen.

Bu haksızlıktır, bu günahtır ve bu utanmazlığın daniskasıdır.

Hiç düşünüyor musun acaba, Allah korusun yarın bir gün bir karışıklık çıksa o içeride tutsak tuttuğun subaylar var ya, seni korumak için bedenlerini siper ederler yine.

Bunu sakın unutma!

***

Diyarbakır’da Çalıştaymış!

Neyin çalıştayı imiş bu?

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay diyor ki:

Yol kesmeler vesaire, bunları anlamakta zorlanıyoruz. Güvenlik birimlerimiz çözüm sürecinin hassasiyeti nedeniyle çok temkinli dikkatli. Çünkü bizim talimatımızdır o ama bölgede de bu hassasiyetin çok fazla dikkate alınması gerekiyor. Bu sabrın istismar edilmemesi gerekir.

Hay Allah müstehakını versin be adam, şu bir ay içinde kaç askerimiz yaralandı ha?

Kaç devlet malı zarara uğratıldı?

Artık analar ağlamıyor, cenazeler gelmiyor diye öğünüyorsunuz. Hem de hiç utanmadan, sıkılmadan.

Askeri PKK karşısında armut gibi diker, elini kolunu bağlarsanız, valiniz İmralı’daki caniye saygılarını gönderirse ve terör örgütü her istediğini rahatça yapabiliyorsa, siz her şeye gözlerinizi kör ediyorsanız cenazeler gelmez, olan bizim gariban askerimize olur.

Çözüm süreci diyorsunuz ya dilerim Allahtan hepiniz çözülürsünüz inşallah!

Sizlerde biraz akıl olsa, silahlı örgüte karşı cesaretle eylem yapan, isyan eden o Kürt bacılarımın yavrularına kavuşmaları için, ondan bundan medet umacağınıza Kandilin tepesine biner, taş taş üzerine koymaz o çocukları alır analarına teslim ederdiniz.

Ha, işte o zaman alamadığınız oyları alırdınız, güçlü bir devlet, iktidar olduğunuzu ispatlardınız.

Yazık be! Sizde o bacılar kadar yürek yokmuş…

Genel Kurmay Başkanı Necdet beyin de gücü ancak emekli bir generalin eşine geçiyor.

Neymiş efendim Orduevine girişini yasaklamış!

Ey Necdet Bey sen evvela Roboskî (Ortasu) Köyünde savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 34 yurttaşımızın katledilmesi hesabını ver.

Halen zulüm hanelerde ömür tüketen Türk Ordusunun kahraman subayları, meslektaşların, bir tabirle personelin için ne yaptın?

Bunların hesabını ver.

Hesap soracak, yazacak o kadar konu var ki şaşırdım ne yazacağımı.

Sayfalar yetmiyor, yazı uzadıkça uzuyor. Ben coştukça coşuyor ve yazıp duruyorum.

Neyse artık keseyim de son olarak birkaç kelam daha edeyim. CHP Yalova seçimlerini kazandı. Demek ki yıllardan beri yaptığım çağrı Atatürk çizgisinde birleşmek olunca işler iyi gidiyormuş. Şimdi önümüzde cumhurbaşkanlığı seçimi var. Çok öneml, çooook.

Birleşerek, ortak aday çıkartırsak yani tek yumruk olursak önümüzde hangi güç olursa olsun nakavt ederiz.

Sevgiyle kalın

Tünay Süer

7 Haziran2014

Miliyet blog

07 Haziran '14 - 78879tny

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir