Köln’de on binlerin katılımıyla düzenlenen büyük protesto ile karşılanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, protestocular için “Türkiye’deki terör örgütleriyle işbirliği yapıyorlar” dedi. Kendisini eleştiren Batı’yı, Alman siyasileri ve medyanısı da ‘kirli ittifak’la suçladı. Alman gazetecilerin önünde de Alman medyasını yuhalattı.
Erdoğan konuşmasında, kendisine ve AKP’ye yönelik muhalefete ilişkin yine “bir kısım medya, illegal örgütler, Pensilvanya, dış mihraklara” işaret eden söylemini sürdürdü, Köln’den Batı’ya çattı.
100’ü aşkın Alman medyasından temsilcinin bulunduğu salonda Erdoğan’ın hedefinde Der Spiegel dergisi de vardı. Soma faciasından sonra Spiegel’in internet sitesinde yer alan “Cehenneme git Erdoğan” başlığına gönderme yapan Erdoğan’ın “Bir tane kendini bilmez derginin attığı manşet manidardı. Şahsımı cehenneme gönderiyordu. Nasıl biliyorsa cehennemin yolunu?” ifadesi üzerine salondan dergiye tepki, yuhalama sesleri yükseldi. Erdoğan “Almanya, belki de ‘Cehenneme git Erdoğan’ tarzı, ahlaktan, edepten yoksun, ırkçı ve nefret dolu manşetleri yılda bir görüyor. Ama Türkiye’de her gün onlarca gazete bundan daha ağır manşetleri atarken, kim çıkıp da Türkiye’de medyaya baskı yapılıyor diyebilir” dedi.
Soma faciasına da değinen Erdoğan şöyle devam etti: “Bunlar bizim o kömür ocaklarına giren kardeşlerime bidon kafalı dediler, göbeğini kaşıyan adam dediler. Şu anda Tayyip Erdoğan o kömür ocaklarının havasını bilir. Ben masada oturarak kömür ocağını tanımadım. Kömür ocağına indim. Kömür ocağının derinliklerinde 4-5 kilometre gittik, orada kömür çıkardım, kardeşlerimizle oturduk yemeğimizi yedik. Ama bunlar Boğaz’ın o güzel sularına bakarak demlenenlerden. Benim Enerji Bakanım da o ocaklara girdi. Batı bunu senin iyi anlaman lazım. Ülkemdekiler ne yazarsa yazsın 30 Mart’ta cevaplarını zaten aldılar. Bundan sonra da alacaklar. Şu anda hangi merasimi yaptık, hatimler, Kuran’larla Soma’yı andık. Ama diğerleri maalesef ortalığı terörize etmek suretiyle kan gölüne çevirdiler, iki gencimizi öldürdüler. Batı hâlâ polisimize fatura kesmeye çalışıyor. Molotofkokteyliyle aracın camı kırılarak iki polisimiz yandı. Tedavideler. Bütün bu terör eylemlerine karşı ne yapacaktı bizim polisimiz. Emniyet amirini nasıl dövüyorlar televizyonlarda izlediniz. Ortada hiçbir şey yok. O semt benim semtim, çok iyi bilirim oraları. Başaramayacaklar, bu iş de çözülecek, ama öyle ama böyle.”
Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle: “Türkiye’ye tepeden bakmayı alışkanlık haline getirmiş olanlar var. Türkiye’ye parmak sallamayı, Türkiye’yi kendince tedip etmeyi, terbiye etmeyi kendisine hak görenler var. İçerdekilere söylediğimizin aynısını, dışardaki bu kibir abidelerine de söylüyorum: Türkiye, artık eski Türkiye değil. Köprünün altından çok sular geçti.”
“Artık Türkiye, siyasetiyle, ekonomisiyle, insanıyla, misyonuyla, değerleriyle Avrupa’nın bir parçasıdır. Avrupa, özellikle de Avrupalı siyasetçiler bunu artık görmek, kabullenmek durumundadır.”
“Gezi olaylarında yeşili bahane edip Türkiye’nin istikrarına kastettiklerini” kaydeden Erdoğan, “17 Aralık’ta darbe yapmak istediler. Darbe heveslilerine gereken cevabı milletim sandıkta verdi” dedi.
Referanslarının her zaman demokrasi, hukuk, barış olacağını savunan Erdoğan, daha önce Berlin’le ipleri geren asimilasyon konusuna atıfta bulunarak şunları söyledi: “Nefes alıp verdiğimiz her yerde uyumu savunduk, uyumlu bir toplum olduk; bundan sonra da, asimile olmadan, özünden, öz kültüründen, öz dilinden taviz vermeden entegrasyonu teşvik etmeye devam edeceğiz.”
Soma faciasının ardından Almanya Başbakanı Merkel ile konuştuğundan bahsederken salondan yuhalama seslerinin gelmesi de dikkat çekti. Erdoğan’ın Köln mitingi birçok yorumda ağustostaki cumhurbaşkanlığı seçimleri için adeta bir kampanya olarak değerlendirilirken konuşmanın tam da Avrupa Parlamentosu seçimlerinin yapıldığı döneme denk gelmesine işaret edildi.
Erdoğan konuşmasında iç siyasette sıkça yer verdiği başörtüsü, Menderes, darbe, Mısır konularına da değindi.
Cumhuriyet
Bir yanıt yazın