Biden’in Çantasında Ne Var (2/2)

ABD’nin 1917’de, I. Dünya Savaşına katılması ile Osmanlı Devleti ile olan diplomatik bağları koptu ve Osmanlı devleti düşman kategorisine alındı. İngiltere ve Fransa’nın neredeyse tüm silah gereksinimini sağlayan ABD, silahlarının Çanakkale’de kullanılmasına da izin verdi. Çanakkale’de ele geçen silahların büyük bir kısmı ABD’nin 2’nci büyük silah üreticisi ve gemi yapımcısı “Bethlehem Steel Company”e aittir.

1921’de ise Atatürk hükümeti Kurtuluş Savaşı’nın en kritik günlerinde Amerikan silah şirketlerine başvurarak 300 bin mavzer tüfeği ve 600 milyon fişek talebinde bulundu. Verilen savaş İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunanlılara karşı olduğundan talep bizzat ABD hükümeti tarafından, bizzat Dışişleri Bakanı Charles Evan Hughes tarafından reddedildi. Bu gerçekte bir silah ambargosuydu. İngiltere ve Fransa’ya silah satışı yapan ABD bunu “Serbest Ticaret” olarak tanımlarken, sıra Atatürk Hükümetine gelince, tanımlama “Ambargoya” dönüştü.

Tarihin bundan sonra yazdığı ambargoya ben de şahit oldum. Kıbrıs’ta Makarios hükümetinin Kıbrıslı Türklere karşı soykırım başlatması üzerine adaya çıkmaya hazırlanan Türkiye’ye, ABD Başkanı Lyndon B. Johnson’un Başbakan İsmet İnönü”ye gönderdiği 5 Haziran 1964 tarihli çirkin mektup, gerçekte ABD’nin silah ambargosunu içermekteydi. Mektubunda Johnson, Başbakan İsmet İnönü’ye, “Size verdiğimiz silahları, Kıbrıs”ta Yunanlara karşı kullanamazsınız” diyordu.

1975 yılında ABD kongresinin aldığı “Silah Ambargosu” kararı ise özgür olması gereken Amerikan iradesine nasıl başka ülkelerin çıkarları doğrultusunda müdahale edilebildiğinin en açık göstergesi. Yunan kökenli Senatör ve Milletvekillerinin kuruduğu tezgaha hem Biden düşmüş, hem de ABD’nin özgür olması gereken iradesi.

Rum lobisinin aranan ismi ve Ermeni lobisinin de destekleyicisi Joseph Biden için meslektaşlarının “Türkleri günahı kadar dahi sevmez” tanımlaması basında değişik şekillerde yer almıştır.

1999 yılında ABD’yi ziyaret eden dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent Ecevit’e küstahça davranışı ve “Siz ABD’ye muhtaçsınız ancak ABD’nin Türkiye’ye gereksinimi yoktur. Kredi ihtiyacınızın da olduğunu biliyoruz. Kıbrıs sorununu çözün, istenenleri yapın, size yardım edelim. Aksi takdirde hiçbir yere varamazsınız” sözleri hala benim beynimdeki özel yerinde canlılığını koruyor.

Bununla da kalmayan Biden, 2000 yılında Türkiye’nin 8 tane CH-53E modeli saldırı helikopteri satın almak talebine karşı çıkan ilk kişidir. Bütün çabalarına rağmen bu satışı durduramamıştır bu sefer.

Ermeni lobisine verdiği destek ise “sözde Ermeni soykırımı” iddialarının her sene Senatoya taşınması ve kabulü için gerekli lobinin yapılmasına katkı şeklindedir. Bu konuda da aranan demirbaş isimlerden bir tanesidir.

Joe Biden Yunanlıları ve Ermenileri destekleyen faaliyet ve düşüncelerine ilaveten “İsrail’i ve Siyonizm”i kayıtsız koşulsuz destekleyen de bir politikacıdır. Son 25 yıldır Yahudi Lobisi’nin kankasıdır. Şimdilerdeki görevi ve misyonu da Türkiye’yi bölgede ABD ve İsrail’in çıkarlarını koruyacak bir ülke haline dönüştürmektir.

İşte Kıbrıs’a gelme nedeni de budur.

ABD’nin, bölgede bulunan askeri kaynaklarını Güneydoğu Asya’ya aktarmış olması nedeni ile yalnız ve korumasız kalan İsrail’e destek olarak Türkiye’yi devreye sokmak istemesidir. Bunu zaten İsrail devleti de istemekteydi uzun zamandır. Hiç bir şekilde hiç bir ülkeden özür dilememiş olan İsrail, bu nedenle uzun bir direnişten sonra Mavi Marmara olayı nedeni ile Türkiye’den özür dileyip, tazminat ödemeyi kabul etti.

İsrail doğalgazının Türkiye üzerinden, Türkiye ve AB’ye gidebilmesinin anahtarı “bölgeye barışın gelmesinin” içinde yatıyor. Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs Rum tarafı, makul koşullar içinde Kıbrıs sorununu çözemezlerse bölgeye barış gelmez, Kıbrıs Rum tarafının açıkladığı sözde Münhasır Ekonomik Bölgeden doğalgazın çıkması olanaksızlaşır ve İsrail’in doğalgazı da pahalanacağından hiç bir yere gidemez…

Joe Biden’in çantasına gelirsek, ABD Başkan Yardımcısı’nın Washington’dan gelip de Kıbrıs’tan elleri boş dönmesi söz konusu değil. Joe Biden için ABD’nin çıkarları lobi faaliyetlerinin önünde geliyor. Çantasında ABD’nin bölgesel çıkarları var Biden’in.

Ata ATUN
e-mail: ata@kk.tc

26 Mayıs 2014

ABD'nin 1917'de, I. Dünya Savaşına katılması ile Osmanlı Devleti ile olan diplomatik bağları koptu ve Osmanlı devleti düşman kategorisine alındı. İngiltere ve Fransa'nın neredeyse tüm silah gereksinimini sağlayan ABD, silahlarının Çanakkale'de kullanılmasına da izin verdi. Çanakkale'de ele geçen silahların büyük bir kısmı ABD'nin 2’nci büyük silah üreticisi ve gemi yapımcısı "Bethlehem Steel Company"e aittir. - BIDEN