Neptün Çelikyan
14.05.2014 04:42:50
Dışardayım arkadaşlarımla, bir şeyden haberimiz yok saat akşama doğru 5.
Beklentilerin birer birer yokoluşundan, kaçış yollarından bahsediyoruz.
Akşam 7 gibi sessizlik çöktüğü an masaya, sıkıntıdan elimiz telefonlara gidiyor o an görüyoruz biz büyük çaresizliğimizden bahsederken Soma’da göçük olmuş, yangın çıkmış, 17 ölü var.
Akşam 10u biraz geçiyor eve gidiyorum halen ölü sayısı 17. Toplam kaç işçi var bilinmiyor. Adları yok.
Ne kadar geç fark etmişiz haberi derken zaten facianın saatlerce saklandığını öğreniyorum.
4 saat medya suskun. Belki “yaz evladım! “ denilmesi bekleniyor.
Taşeron firmaların iş ve işçi güvenliğinden konuşuyorduk arkadaşlarımla. Merak edip bu maden işletmesinin kime ait olduğuna bakıyorum.
Soma holding çıkıyor karşıma, sonra da şöyle bir haber :
“ Soma Holding Maden İşletmeleri Genel Müdürü Ramazan Doğru’nun eşi Melike Doğru 30 Mart yerel seçimlerinde AKP’den Belediye Meclis üyesi adayı oldu ve seçildi. Doğru, AKP’yi Manisa Büyükşehir Belediyesi’nde de AKP’yi temsil ediyor.”
Ölen sayısı halen 17, göçükte toplam kaç işçi var halen bilinmiyor. İsimler yok.
Haber kanalları bilirkişiler çıkartıyorlar. Hatta bir tanesi de Orhan Kural diyor ki karbonmonoksitten ölüm çok tatlı bir ölümdür. Ne ala, karşıma ölümün tadını betimleyen insanlar çıkıyor haber kanalında.
Bu arada ölenler şehit mi değil mi? tartışması yapılıyor.
Sosyal medyada olay yerinden insanlar bildiriyor hastanede ceset torbaları bitti.
Altyazılarda halen 17.
Şehitlik verildi işçilere ama kaç kişi şehit pek net değil. Daha kaçı şehit olacak o da muamma.
Şehitlik bir mertebeyse eğer cinayetin üstü bununla kapatılıyor. Tabutun üzerine örtülen bayrağın iş cinayetlerini de kapatacağı umuluyor.
Sendikalar greve gidip gitmemek konusunda bir mütabakata varmamışlar henüz. Grev yapılsa mı acaba? tartışması olacak belliki. Kani Beko yarın görüşeceğiz diyor. Aceleye de gerek yok ölenlerin 40 yemeğine kadar vakitleri var. Grev nedir ki canım sendikalı işçi sayısı her iş yerinde 2 elin parmağını geçmezken.
Kani Beko pek yumuşak huylu, o da şehit diyor mesela hükümet ağzıyla ölümlere cinayet dışında bir kılıf biçiyor.
O saatlerde nihayet Taner Yıldız Soma’da gecenin bilmemkaçı ben en son Ali İsmail’in dövüldüğü görüntüler ortaya çıktığında ağlamıştım. Madenden çıkarılan işçilerin fotoğrafları düştükçe yine dayanamıyorum.
Taner Yıldız sosyal medyaya pek kızmış herkesin uyuduğu , biz sosyal medya kullanıcılarının uyanık olduğu saatte bundan yakınıyor. Sonra 787 kişi var göçükte, 151 kişi de öldü diyor.
Tek tek hastanelerden alınan ölü rakamları ise 248.
Taner Yıldız’a göre ölümler bir ‘sıkıntı’ .
Öyle elbet gecenin bir vakti onca korumayla Soma’ya gitmek, en pahallı takım elbisesiyle toz dumanın ortasında kalmak başlı başına ‘sıkıntı’ .
Şili’deki maden göçüğünde 66 gün boyunca sağ olarak kurtarılmayı bekleyip sonunda göçükten çıkarılan işçilerden sonra bizim bakanımız 300 işçiyi 3 saatte çıkartırız biz demişti.
Dün 10 saatte göçükten 200 ölü çıkarıldı.
İnsanların nefes alması için oksijen verildi, oksijen verildikçe yangın çıktı. Yangın söndürüldü yine oksijen verildi tekrar başa.
Çalışmalara ara verildi. Bugün belki yarın yine devam edilir.
Hastanelerde ceset torbaları bitti, soğuk hava depoları açıldı.
Bugün umarım Taner Yıldız’ın takım elbisesine önünden geçen göçükten çıkarılan işçinin isi, pisi bulaşmamıştır.
Yarın da başbakan Soma’ya ‘teşrif’ edecek.
Ölmek maden işçisinin kaderinde vardı kendileri söylemişti. Önemli olan başbakanın teşrifi ve bakanın takım elbisesi.
Belki hazır gitmişken Soma’ya başbakan bize ölenlerin sünni mi Alevi mi olduğunu da söyler.
İstifaya ise hiç hacet yok. Kaderde varsa bakanlar napsın?
Taşerona iş ve işçi güvenliği denetimi yapıyorlar sonuçta.
Her şeyi devletten beklemek biraz da aç gözlülük doğrusu.
Ölen insanlara oksijen maskesi takarak göçükten çıkartmaksa tamamen sağlık ekibinin cin fikirliliği.
1992 döneminde CHP zihniyeti zamanında da böyle bir büyük patlama olmuştu. Kimin sesi çıkmıştı?
Geçiniz bunları efendiler! esas olan takım elbiselerin kirlenmemesidir.
İşçileri şöyle az kenara çekin kaderlerini yaşasınlar.
Radikal Blog