NECDET BULUZ
Ukrayna’daki kriz, son gelişmelerle öyle görünüyor ki daha da derinleşecektir. Ülkenin doğusunda bulunan Donetsk ve Luhans Bölgeleri’nde Rus yanlıları bir referandum yaptı ve bu referandumda halka “Özerklik istiyor musunuz, özerkliği destekliyor musunuz?”sorusunu yönetti. Daha sonra da çıkan sonuçlar doğrultusunda bu iki bölgede özerkliği ilan ettiler.
Aslında yıllardır adı geçen bölgelerde Rusya nüfusunu artırdı, bölgeyi adeta ablukası altına aldı. Sonunda da Rusya destekli Ruslar referandumla bölgenin özerkliğe gitmesini sağlamış oldu. Burada asıl sorulması gereken “Bölge sadece özerklik isteği sınırlı kalır mı? İleride daha başka şeyler istenir mi?” Bunlara yanıt ararken, aslında Ukrayna krizinin daha uzun yıllar süreceğini de göz ardı etmemek gerekiyor. Çünkü, bölgede özerklik ilan eden Rusya yanlılarının gelecekte Rusya’ya bağlanmak isteklerinin olduğu da biliniyor.
PUTİN MEYDAN OKUYOR
Burada bize göre iki olasılık görünüyor:
Rusya, zamana oynayacak. Ortama göre hareket edecek. Ya, bu iki bölgeyi ilhak edecek, ya da bağımsızlıklarının ilanını destekleyecek. Yine görebildiğimiz kadarı ile bölgede Putin ustaca bir oyun oynuyor.
Kiev yönetimi, Amerika ve Batı çıkan bu sonuçlar üzerine ayağa kalktı ve sonuçları tanımadıklarını açıkladılar. Ancak, işin ilginç tarafı, bölgede Rusya istediği gibi hareket ediyor, yönetiyor ve dış dünyaya kulaklarını tıkıyor. Rusya Devlet Başkanı Putin “Kimin ne söylediği bizi ilgilendirmiyor. Biz, bölgeyi karıştırmak isteyenlere karşı da mücadele veriyoruz” diyor.
Zaten Kiev ve Kırım krizi ile Amerika ve Batı, Rusya’ya yaptırımlara başlamıştı. Bu yaptırımlar ağırlaştırılarak sürdürülmek isteniyor ama görülüyor ki Rusya bunlardan da pek etkilenmiyor. Elinde bulunan petrol ve doğalgaz silahını da Batı’ya karşı çok büyük koz olarak kullanıyor. Kaldı ki Rusya hem askeri, hem ekonomik yönden de son derece güçlü bir yapıya sahip bulunuyor.
YA İLHAK, YA BAĞIMSIZLIK MI?
Rusya’nın Çin, İran ve bölge ülkeleri ile olan ilişkileri, BM Daimi Üyesi olması da artıları olarak görülüyor. Amerika ve Batı, Rusya ile silahlı bir çatışmanın da içinde olmayacak. BM’den karar çıkarmaları da imkânsız. Bu durumda Rusya, elindeki artıları iyi kullanan bir oyuncu olarak sahneye çıkıyor.
Olayların seyrine dikkatlice baktığımızda ortaya şu tablo çıkıyor:
Ukrayna’nın toprak bütünlüğü gün geçtikçe daha da tehlikeye düşüyor. Bugün yaşananların bu kadarla da sınırlı olmayabileceğini düşünüyoruz. Nitekim bölge ile ilgili Batı medyasında yapılan yorumlarda “İsyancılar buralarda özerklik ilan edebiliyor, Ukrayna Hükümeti bunu bile engelleyemiyor. İsyancıları durduramıyor. Kırım, nasıl Kiev yönetiminin elinden kaydıysa, Donetsk ve Luhansk da aynı şekilde kayabilir” deniliyor. Kiev yönetiminin acizliğine değiniliyor.
İlhak, ya da bağımsızlık olmayacaksa bu olayların çıkması için de bir neden görülmüyor. Rusya’nın, referandum öncesi söyledikleri ile, sonrası söyledikleri arasında da farklılık var ve bu da Putin’in şaşırtıcı bir oyun oynamakta olduğunu gösteriyor.
PUTİN İYİ BİR SATRANÇ OYUNCUSU
Şehir merkezinde Rusya yanlılarının gerçekleştirdiği mitingde, Halk Valisi seçildiği belirtilen Valeriy Bolotov, gerçekleştirilen referanduma Lugansk bölgesinde yaşayan halkın yüzde 96,2 katıldığını, yüzde 75’lik bölümün bağımsızlık ve özerklik için “evet” oyu kullandığını öne sürüyor.
Bolotov, “Kanlı Kiev yönetiminin karışmayacağı, bağımsızlık yolunda ilerleyecekleri bir yönetim şekli oluşturduklarını, bundan böyle bağımsız bir hayata başladıklarını” belirterek Lugansk Halk Cumhuriyeti’nin kurulduğunu ve yapılan referandumla artık bağımsız bir bölge olduklarını ilan etmiş bulunuyor.
Bütün bu olup bitenlerin arkasında Rusya’nın bulunduğunu söylemek için çok önemli uzman olmaya gerek yok. Rusya’nın izni olmadan bölgede hiç kimse böyle bir oyununun içine giremez. Demek ki, Putin bölgede çok önemli bir satranç oyuncusu ve bu oyunu oynarken de bütün olumlu-olumsuz alternatifleri düşünerek hareket ediyor.
Bölgedeki olaylara Amerika’nın ve Batı’nın tepki göstermesi, Putin karşıtı açıklamalarda bulunması da, kamuoyuna karşı “gaz alma” olarak da değerlendirilmelidir. Çünkü adı geçen ülkeler bu açıklamaları ve karşı koymaları kamuoylarında ve müttefikleri arasında oluşacak tepkilere öncülük anlamında yapmak durumunda kalıyorlar. Rusya’ya uyguladıkları ekonomik yaptırımlardan da ileriye gidemiyorlar.
e.mail: necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com