Madem din hayatımıza bu kadar giriyor, daha çok bilgi sahibi olmakta fayda var!
Ağlaşıldığına bakılmasın, ülkemizde dinci atmosferin egemen olmasına belki de en önemli katkı, ‘lâikçi’lerden gelir.
Örneğin, en nihayetinde Cumhuriyet’imizin bir kuruluşu olan Diyanet’in 1989 yılında başlatmış olduğu ‘Kutlu Doğum Haftası uygulamasına “uydurma” diye karşı çıkılır ama, iş Arabın uydurmasına gelince dincilerin bile önünde saf tutulur.
Örnek mi ?
‘Lâikçi’ler 1 Mayıs 2014’te Regaib Kandili kutlamasını yaptılar.
Sorulsa, çoğunluk neyi neden kutladığını bilmez.
En bilgilisi, kendisine yıllardır öyle anlatıldığı ve de hiç sorgulamadığı için, “Peygamberimizin ana rahmine düştüğü günü kutladık” falan der.
“Hangi paralel yapı gözlemiş ki peygamberin anasıyla babasını ?” diye düşünülmez.
1 Mayıs 2014 peygamberin ana rahmine düştüğü gün ise, 2 Ocak 2015’te kutlanacak Mevlid Kandili (peygamberin doğum günü) arasındaki süre hesaplanıp, “Bu nasıl iş ? Peygamberimiz 8 aylık mıydı ?” diye de düşünülmez.
Halbuki, dinciler bile çoktan o hesap hatası konusunda aymış, artık yavaş yavaş “Peygamberin ana rahmine düştüğü gün değil. İyi bir gün işte, Arap ecdadımızın örfü, fazla kurcalamayın, kutlayın” noktasına gelmişlerdir.
Regaib Kandili nedir ? Dini dayanağı ve tarihi kökeni nedir ?
Regaib Kandili’nin (aynen Mevlid, Berat ve Miraç kandilleri gibi) Kur’an, sünnet, hadis açısından dinî dayanağı yoktur.
Uydurmadır. Dine sonradan sokuşturulmuştur.
Kim diyor bunu ?
Örneğin, Diyanet İşleri eski başkanı Süleyman Ateş söylüyor. (Kaynak 1)
Saygın bilimsel yayınlar, ilk kez Hicrî 480 (Milâdi 1087/1088) yılında, yanî peygamberin ölümünden 470 yıl sonra uydurulup kutlandığını belirtiyor. (Kaynak 2,3,4,5)
(Not : Osmanlı’da ise ilk kez 16. Yüzyıl’da, II. Selim döneminde kutlanmaya başlanmıştır).
Kesmedi mi ?
Türk Diyanet Vakfı’nın İslâm Ansiklopedisi’nde de açık açık yazar; “Peygamber ve sahabe döneminde böyle bir kandil kutlaması yoktu… XI. Yüzyılda uydurulmuştur… Peygamberin Regaib Kandili diye uydurulan gece ana rahmine düştüğü iddiası dayanaksızdır… O gecenin özel bir anlamı ve fazileti olduğu iddiası da dayanaksızdır…Ûlemanın çoğunluğu Regaib gecesi adıyla bir kutlama ve özel ibadetin dinen sakıncalı olduğunu belirtir ” diye… (Kaynak 6)
(İslâm Ansiklopedisi’nin ilgili bölümü, gözleriyle görmek isteyenler için ekte ilk üç sayfa olarak sunulmuştur).
Ama kime ne anlatıyorsun ki ? Dinde uydurmacılığın yandaşı olarak ‘lâikçi’ler dincilere bile tur bindirir kandil kutlamalarında.
İslâm Ansiklopedisi bunları söylerken, ekte okunabileceği üzere, dikkat çekici bir ifade daha kullanır; “İslâm alimlerinin çoğunluğu, kandil kutlamalarının başka dinlerin etkisiyle ortaya çıktığını belirtmiştir” şeklinde…
Peki, acaba hangi başka dinin etkisi olmuş olabilir örneğin Receb ayının ilk Cuması’nda Regaib Kandili diye bir kutlama yaratılmasında ? Araplar neden Receb ayında bir kutlama yaratma gereği duymuşlardır ? Bu durduk yere mi olmuştur yoksa Receb ayının Araplar için tarihten kaynaklanan özel bir yeri mi vardır ?
Bilgiler şöyle…
Müslümanların “cahiliye” olarak adlandırdığı dönemde putperest Araplar, hâlen Hicrî takvim diye kullanılmaya devam edilen takvimin dört ayına ‘haram aylar’ derlerdi. Savaşmanın haram olduğu aylar… Bunlar; Zilkâde, Zilhicce, Muharrem ve Receb’ti. Bu aylar, yine “haram aylar” adıyla ve savaşmanın yasak olduğu anlayışıyla İslâm’a aynen dahil edilmiştir.
İşte, Receb ayı da putperest Arapların ve onların arasında özellikle (peygamberin üyesi olduğu Kureyş’i de kapsayan) Bedevî Murdar kabilesinin örfü gereği kutsal bir aydı. Putperest Araplar bu ayda umre ziyareti yapar, oruç tutar, ‘Atîre’ ya da ‘Recebbiye’ adı verilen bir kurban keserlerdi. (Diyanet’in İslâm Ansiklopedisi’nin bu konudaki anlatımları Kaynak 7’den ya da kopyalandığı şekliyle ekteki 4. ilâ 10. sayfalardan okunabilir).
Putperest Arapların Receb ayına yükledikleri bu kutsallık İslâm aracılığıyla günümüze kadar uzanmıştır. İslâm ûleması’nın, Receb ayında, aynen putperest Araplar gibi, yine oruç, kurban ve umre gibi özel dinî görevler yerine getirip getirmeme, Receb ayına bir kutsallık yükleyip yüklememe, (bir başka deyişle, putperest Arap adetlerini sürdürüp sürdürmeme) konusunda bir görüş birliği içinde olmadıkları (Kaynak 7’yi ya da ekteki kopyalarının okuyanlar tarafından) görülecektir. Ûlemanın durumu 21. Yüzyıl’da bile halâ böyleyken, 11. Yüzyılda ne hâlde olmuş olabilecekleri kestirilebilir. Dolayısıyla, 11. Yüzyıl Araplarının Receb ayında bir Regaib Kandili uydurarak putperest Arapların ‘kutsal Receb ayı’ anlayışını ihya etme girişimi sergilemiş olmaları uzak bir ihtimal değildir.
Konu, Diyanet’in 1989 yılında uydurmuş olduğu ‘Kutlu Doğum Haftası’na ‘uydurma’ diye karşı çıkan, ama 11. Yüzyıl Araplarının (çok kuvvetle muhtemeldir ki, putperest Arapların geleneği uyarınca) uydurmuş olduğu Kandillleri baştacı eden lâikçilerin dikkatine sunulur.
KAYNAKLAR :
1.
2. (s. 207)
3. (s. 3)
4. (s. 23)
(Bölüm IV, paragraf 17)
5. (s. 131)
6. (Cilt 34, s. 535-536)
7. (Cilt 34, s. 506-507)