Evet, başlıktaki cümleyi yanlış okumadınız. CHP’li milletvekilleri, 12 Haziran 2011 tarihinde yapılan genel seçimlerde milletvekili olan CHP’liler, “Milletvekilliklerinin düşmesinden korktukları” için yemin etmişlerdir! Bunu ben değil, CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce söylemiştir! Ancak bu konuyu ben de yakinen biliyorum. Önce Muharrem İnce’nin sözlerine değinelim.
CHP Grup Başkan Vekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, gazeteci Ahmet Hakan Coşkun tarafından 30 Nisan 2014 akşamı hazırlanıp sunulan “Tarafsız Bölge” programında “30 Mart yerel seçimleri öncesinde ortaya çıkan ses kayıtlarının gerçek olduğunu, montaj denilip geçilemeyeceğini söyleyerek, bunlarla ilgili bir kanıt sunulamadığını” hatırlattıktan sonra sözü kendilerine getirerek şöyle demiştir:
“Başbakan bize ne dedi? Meydan okudu, ‘tıpış tıpış geleceksiniz, tükürdüğünüzü yaşayacaksınız’ dedi. Bunu nereden dedi biliyor musunuz? Milletvekillerini dinlediği için dedi. Çünkü bizim yeni seçilen arkadaşlarımız eyvah yemin etmezsek milletvekilliğimiz düşer mi diye bir tedirginlik içindeydiler. Biz tecrübeli milletvekilleri defalarca uyardık -bunları ilk kez söylüyorum zamanı geçtiği için- dedik ki yapmayın telefonda konuşmayın bunları, ama arkadaşlarımız pek çok arkadaş, ismen biliyorum, ‘biz yemin edelim ne olursa olsun dinlemeyelim CHP yönetimini…’ bu türden çatlak sesler vardı, eğer biz yemin etmeye gitmeseydik CHP’de böyle çatlak sesler yükselecekti. Arkadaşlarımız telefonlarla bu konuşmaları yapınca bu konuşmalar Başbakan’ın önüne gitti. Başbakan da buradan bize meydan okudu. Asıl insanları dinleyen kendisidir.”(1).
Muharrem İnce devamla şunları da söyledi aynı programda “Adalet Bakanı ve Başbakan’a beni dinlediniz mi diye sordum, ancak hiç kimseden cevap gelmedi”. İnce’nin bu sözlerini programa bulunan CHP’li Gürsel Tekin de doğruladı(2).
Yazının girişinde de söylediğim gibi; bu konuyu yakından biliyorum ve Muharrem İnce’nin “CHP’li milletvekillerinin, milletvekilliklerinin düşmesinden korktukları için yemin ettikleri” şeklindeki sözlerinin doğru olduğunu bizzat gözlerimle görerek, kulaklarımla duyarak müşahede ettim. Nasıl mı? Anlatayım:
Daha önce de yazdım, belki okuyanlar hatırlayacaklardır; 2010 yılında aktif siyaset yapmak isteğiyle, gençliğimden beri inandığım ve savuna geldiğim “Türk Milliyetçiliği” düşüncesinin günümüzdeki en önemli savunucusu olan MHP’nin Genel Merkezi’ne giderek o sırada MHP Genel Başkan Yardımcısı olan Osman Çakır ve birkaç milletvekili ile daha görüştüm. Ancak nedense fazla ilgi görmedim. Belki de gözlerini doldurmadım! Haliyle üzüntü içinde ayrıldım oradan. Şu anda MHP Ankara Milletvekili olan Prof. Dr. Mustafa Erdem de mutlaka hatırlayacaktır bu konuyu. Çünkü Diyanet’teki bazı çalışmalarından dolayı kendisiyle tanıştığımız için onu da ziyaret ettim MHP Genel Merkezi’nde.
Bunun üzerine, “Türk Milliyetçiliği” felsefesine bağlı olduğumu yazılı olarak deklare etmek suretiyle 2011 Genel Seçimleri’nde CHP’den MV. aday adayı oldum. Ancak CHP’de hiç kimseyi tanımıyordum ve haliyle listelere de giremedim. Bunun için istifaen ayrıldım CHP’den. Yani hayatımda 2011 yılının Nisan Ayı ile Temmuz ayları arasında yaklaşık 4 aylık CHP’liliğim söz konusudur benim! Zaten hayatımdaki ilk ve son parti üyeliğim de budur…
İşte bu dönemde; Diyanet’te Müfettiş olarak çalıştığım dönemde Üsküdar Müftüsü olarak kendisiyle tanıştığım CHP İstanbul Milletvekili E.Müftü İhsan Özkes’ten gelen talep üzerine kendisine danışmanlık yapmayı kabul ettim ve 15 günü fahri olmak üzere toplam bir ay süreyle kendisine danışmanlık yaptım. Ancak Sayın Milletvekili ve CHP ile doku uyuşmazlığımız olduğu için, bir ay sonra istifaen bu görevi bıraktım.
İşte bu bir aylık dönemde şahit oldum CHP milletvekillerinin “Yemin etmediğimiz için milletvekilliğimiz düşer” korkusu yaşadıklarına. Çünkü hemen her gün bu konuyu konuşuyorlardı kendi aralarında. Hatta konuşmaktan da öte; bu korkularını belgelere bile bağlamışlardı CHP’li vekiller!
Örneğin danışmanlığını yaptığım CHP İstanbul Milletvekili E.Müftü İhsan Özkes, zamandan kazanmak, yani yemin etmeme süresini bir miktar daha uzatmak maksadıyla TDV’ye ait Özel 29 Mayıs Ankara Hastanesi’nden yanılmıyorsam 10 günlük iş göremezlik raporu aldı! Eski bir Diyanet çalışanı olarak, hastane çalışanlarını, özellikle Hastane Müdürü Dr. Ali Akdeniz’i yakından tanıdığım için kendisine bu konuda aracılık ettim. Bir ara İhsan Özkes’in telefonda “Mahmut Bey” şeklinde hitap ettiği bir milletvekilinin de Ankara Özel Güven Hastanesi’nden benzer bir rapor aldığını duydum. Mahmut Bey, muhtemelen CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal idi.
Tutuklu milletvekili arkadaşlarına destek amacıyla bir süre yemin etmeyen ve böylece milletvekili maaşlarını alamayan CHP’li vekillerinin Tayyip Bey’in ekibi tarafından dinlenip dinlenmediklerini ve Tayyip Bey’in, “Tükürdüklerini yalayacaklar, tıpış tıpış gelip yemin edecekler…” sözünü bu dinlemelere dayanarak söyleyip söylemediğini bilemem. Ancak özelikle ilk defa seçilen CHP’li milletvekillerinin, bu konuda büyük korku yaşadıklarını ve yemini geciktirmelerinden dolayı bir süre milletvekili maaşını alamayarak ortalıkta züğürt şekilde dolaştıklarını yakından biliyorum.
Çünkü eğer züğürt olmasalardı, bizim vekil, iki fincan kahvenin ücretini ödememek için meclisin çaycılarıyla yaka-paça kavga etmezdi! Üstelik yemin ettiği gün kendisini izlemek için meclise gelen eşinin ve kızının içtiği kahvelerin ücretini ödememek için yaptı bu meydan kavgasını Sayın Vekil. Zaten danışmanlıktan da bu çirkin olay üzerine istifa ettim ben…
Madem CHP Grup Başkan Vekili Sayın Muharrem İnce, Türkiye’nin demokrasi tarihine not düşme adına dün televizyon ekranlarından 76 milyona bir itirafta bulundu ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Gürsel Tekin de kendisini onayladı, biz de bu itirafı belgelendirelim istedik. İyi mi ettik bilemiyorum…
______________
1-http://haber.rotahaber.com/muharrem-inceden-flas-iddia-basbakan-bizi-dinledi_455676.html,
2-Aynı haber.
Bir yanıt yazın