SUUDİ KRALININ SEVDA TEPESİ TUTKUSU, DEVAM EDİYOR !!!

Değerli Arkadaşlar,
16.07.2012 de yazdığım SUUDİ KRALININ SEVDA TEPESİ TUTKUSU, DEVAM EDİYOR başlıklı yazımı sizlere yeniden anımsatmak istedim. Çünkü 28 yıldır imar izni verilmeyen söz konusu tepeye, İstanbul Büyük Şehir İmar komisyonundan iznin çıktığı ve bu izin için bazı gizli ödemelerin yapıldığı dile getirildi (15.04.2014-Cumhuriyet).

Umarım, giderek ucubeler diyarı haline gelen İstanbulumuzun en güzel tepelerinden birisinin de doğal güzelliğinin yok olmasına izin vermeyiz. Tüm yerel yönetimlerimiz ile çevreci kurum ve kuruluşların dikkatine sunmak isterim.

Sevgi ve saygılarımla (17.04.2014).

Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR

SUUDİ KRALININ SEVDA TEPESİ TUTKUSU, DEVAM EDİYOR !!!

Hiçbir ulus yoktur ki etik esaslarına dayanmadan yükselebilsin. (24.12.1919, Kırşehir)
Mustafa Kemal ATATÜRK

Sevda Tepesi koruluğu.

Değerli arkadaşlar,
Güzel İstanbulumuzun Küçüksu-Kandilli sırtlarındaki 57 dönümlük Sevda Tepesi, boğazın en değerli yeşil alana sahip yerlerindendir. Ne yazık ki bu yeşil tepeyi saygıdeğer Uğur Mumcunun 26.02.1985 tarihli UCUZA GİTMİŞ başlıklı yazısında da belirttiği gibi 1984 de 800 milyon $’a Suudi Kralına satmışız.

Şimdi de burada imar planı değişimi ile Sevda Tepesinin imara açılması ve turistik tesis yapımı söz konusu. Esasen Suudi Kralının İstanbulumuza gelmek istemesini ve burada imar planı değişimi ile yaptıracağı malikhanede hangi yüzle oturacağını merak ediyorum. Çünkü aşağıda 10.08.2006 tarih ve ZENGİN VE MÜSLÜMAN, SUUDİ ARABİSTAN KRALI GELDİ!!!! başlıklı yazımda da belirttiğim gibi Suudi Kralının ülkemiz insanına maddi ve manevi borcu var ve de hala ödemedi.

Son 2B yasası ile birlikte çıkan mütekabiliyet (karşılıklılık) şartının kalkması ve satış alanının 2,5 hektardan 30 hektara artması yüzünden Mayıs ayında yabancılara konut satışı 1,1 milyar $’a ulaştı. Şimdiye kadar yıllık bazda en büyük yabancı alımı 337 milyon dolar ile 2008 yılında olmuştu. Yabancılar 2009 yılında 209 milyon dolar, 2010 yılında 314 milyon dolar, geçtiğimiz yıl da 310 milyon dolarlık alım yapmışlardı. Bu gidişle güzel ülkemizin en güzel yerleri yabancılara satılacak ve korkarım giderek kendi ülkemizde kiracı konumunda olacağız.

Umarım geleceğimiz için çok önemli olan değerli tarım arazilerimizinde pişman olacak şekilde satışlarına izin vermeyiz. Bilgilerinize sunmak istedim.

Sevgi ve saygılarımla (16.07.2012)
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR

ZENGİN VE MÜSLÜMAN, SUUDİ ARABİSTAN KRALI GELDİ!!!!

Değerli arkadaşlar,
Sayın kral, neden bu dönemde ülkemizi ziyaret ediyor?

Ülkemizi 7 adet uçak dolusu hizmetlisi ile ziyaret eden Suudi Arabistan kralı için ülkemizde üretime yönelik yatırım yapacağı sanılarak, gazetelerde sayfalar dolusu hoşgeldin yazıları çıktı.

1984 yılında Turgut Özalın teşviki ile Anadolu hisarında kendisine malikhane yapmak için satın aldığı SEVDA TEPESİ’ne imar izni verilmesi için baskı yapmaya geldiği anlaşılıyor!!!!!

Çünkü Şükran PEKKAN-(Milliyet-10.08.2006)’nın bildirdiğine göre: Eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in de aralarında bulunduğu 50’yi aşkın Türk mirasçının, Suudi Arabistan’daki kutsal topraklarda yer alan 110 dönümlük araziye ilişkin miras hakları, Kral Abdullah’ın son andaki engellemesine takıldı. Suudi hükümetinin nakit olarak 304 milyon dolar (yaklaşık 450 milyon YTL) ödeyeceğini bildirerek ülkeye çağırdığı vârisler, parayı beklerken Kral Abdullah’ın “Sevda Tepesi” misillemesiyle karşılaştı. Yetkililer, Kral Abdullah’ın Boğaz’da malikâne yaptırmak için satın aldığı Sevda Tepesi’nin imar sorunu çözülmediği için Türk vârislere ödeme yapılmasını istemediğini bildirdi.

Değerli arkadaşlar,
Bende aşağıda tarihlerini verdiğim dönemlerde hac sırasında hayatlarını kaybeden yurttaşlarımız için kralın bir özür dileyeceğini ve ölen kişilerin yakınlarına tazminat ödemesini bekliyordum. Çünkü bu hacılarımızın hayatlarının tek sorumlusu Suudi Arabistan Devleti ve yetkilileridir.

HAC DÖNEMİ FACİALARI:
1990 – Mekke’de yaya tünelinde çıkan izdihamda, bin 462 hacı ezilerek öldü. Aralarında Türk hacı adayları da bulunuyordu.
1994 – Şeytan taşlama sırasında meydana gelen izdihamda 270 hacı öldü.
1997 – Mina’da hacıların kaldığı kampta çıkan yangında 343 hacı hayatını kaybetti.
1998 – Şeytan taşlama sırasındaki izdihamda 119 hacı öldü.
2001 – Yine şeytan taşlama sırasındaki izdihamda 35 hacı öldü.
2004 – Yine şeytan taşlama sırasında 244 hacı adayı öldü, 30 tanesi TÜRK hacı adayı idi,
2006 – Şeytan Taşlama sırasında 345 hacı adayı hayatını kaybetti, bunların 12 tanesi TÜRK idi,

Değerli arkadaşlar,
• Kendisi ve hizmetlileri için 600 yataklı bir otelimizi kapatan Suudi Kralının, servetinin ne kadar olduğunu ve bu servetin ne kadarının ABD ile İngilterede yatırımlarda olduğunu merak ediyorum. Bu kadar servete sahip olan kralın, kutsal dinimizin gereğini yerine getirirken hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarına bu tazminatları neden ödemediğini de merak ediyorum.
• Ayrıca her yıl hac döneminde, müslüman ülke vatandaşlarından milyarlarca USA doları geliri elde eden Suudi Arabistan Krallığının, bu güne kadar hayatlarını kaybeden yurttaşlarımızın yakınlarına herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığını da merak ediyorum.

Yoksa devletimiz yıllarca bu konuda bir istekte bulunmadı mı??? Eğer bulunulmadı ise, hazır kral buradayken yöneticilerimizin kendisine bu isteğimizi iletmesini isteriz.

• Sn. Kral, Osmanlı Devletinin devamı saydığı biz Türklere tazminat ödemeyi düşünmüyorsa, Lübnanda hayatlarını kaybeden yüzlerce soydaşı için ne gibi maddi ve manevi katkılarda bulunduğunu da öğrenmek istiyorum. En çok sivillerin ve masum çocukların hayatlarını kaybettiği ve de İsrailin acımasızca sürdürdüğü bu bombalamanın durdurulması için ne gibi girişimlerde bulunduğunu merak ediyorum.
• Ayrıca soydaşı olan hamas liderini, daha seçim sonuçları belli olmadan, neden kendi ülkesine çağırıp da görüşmediğini de merak ediyorum.
• Müslüman bir kral olarak, Irakta devam eden ve neredeyse müslümanlar arası bir iç savaşa dönüştürülen, şii ve sünni çarpışmalarının engellenmesi için neler yaptığını da merak ediyorum.

Değerli arkadaşlar,
Görüldüğü gibi zengin ve müslüman bir kral olmak kolay değil. Hele ülkesinde demokrasi olmadığı halde laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetini ziyaret ederken, sadece kendi malikanesinin geleceğini düşünmek hiçte kolay değildir. Çünkü bizler de kendi vatandaşlarımızın hakkını arama özgürlüğüne sahibiz.

Bilgilerinize sunmak istedim.

Sevgi ve saygılarımla (10.08.2006)
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR

Yazıları posta kutunda oku

Mekke'nin yukarıdan panoramik görünüşü, Suudi Arabistan

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir