Türkiye, dünyanın en pahalı benzini kullanma ve kamu aracı müsrifliğinde birinciliği kimseye kaptırmazken, şimdi de, dünyanın en pahalı etini yiyen ülke oldu!. Daha düne kadar tarım ve hayvancılık ürünlerinde dünyada 7’nciydi, kendi kendine yeterli ve ihracatta da en öndeydi…Bunun böyle olacağı belliydi; dünya hızla açlığa doğru gidiyordu ve yeryüzünde yaşayan insanlar, günlük harcamalarının %50’sini beslenmeye yapmak zorundaydılar. Bu sorunun mutlaka çözülmesi ve Türkiye’nin tarım ve hayvancılık konusunda eski gücüne kavuşmasını sağlamak için 6 yıl önce kaleme alınan Hak ve Eşitlik Partisi’nin ekonomik programında hızla gerçekleştirilmesi gereken çarpıcı ve radikal tedbirlere yer verilmiştir..
Türkiye’de üç çocuktan biri yeni kıyafet alamıyor. Türkiye’de üç çocuktan biri karnı tok olarak yatağa giremiyor. Türkiye’de üç çocuktan biri ısıtılmış bir odada yatamıyor. Ama; asalaklar, haramzadeler, üç kağıtçılar, anadan doğma hırsızlar, kamu bankaları ve kamu emlakını talan ve yağmalamaya devam ediyorlar..
AKEPE, özel sektörün 400 milyar doları aşkın borcu ve yeni kredi olanaklarına karşın yabancı sermayeye Devlet hazinesini, yani halkın vergileriyle biriktirilmiş parayı, teminat olarak gösteriyor!.
Ülkeyi 12 yıl içerisinde etniksel ve mezhepsel olarak böldükleri yetmiyormuş gibi uzun zamandır da İmralı’daki halk düşmanının oyuncağı durumundalar. Olup bitenler kedi fare oyunundan farksız. “Silahlı güçlerin topluma dönmesi (yani genel af) ve süreç için yasa çıkarın.. Çatışma olasılıkları devrede..” diye tehditlerini sürekli tekrarlayan, kedinin kim olduğunu da alenen açıklıyor!. Güneydoğu’da, yol kesmeler, dağa genç kaldırmalar, asker kaçırmalar, işçileri rehin almalar, ateş açmalar, haraç toplamalar, toplu eylemler her geçen gün artarak devam ediyor. Bu yolun sonunu merak edecek bir durum yok, yolun sonu, bal kabağı gibi ortada..
Yalanlar ve ikiyüzlülükle artarak devam eden kutuplaşma ve çatışmaya bağlı olarak, gittikçe gerginleşen toplumda, ülkenin her köşesinde kadın ve çocuk cinayetleri bu güne kadar görülmemiş bir pervasızlıkla artarak devam ediyor..
AKEPE, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili çok hızlı hareket ederek, meclisteki partileri gene kuyruğuna takarak, çevirmeye devam ediyor. Bu muhteremlerin her zamanki çaresizliği “Dur bakalım ne olacak?” halleriyle ortada..
Stratejinin gücü, “ sürat, sürat, daima sürat” den gelir. Bunlarda arada bulasın.. “Gücü dağıtmadan bir tek noktaya toplama” ilkesi de bunlardan uzak. Odak yapılamaz, cephe kurulmaz, güç, yığınak haline getirilemezse, sonuç yenilgidir. Halleri, çocuk tekerlemesinden farksız: “Yağ satarım, bal satarım, ustam ölmüş, ben satarım..”
Adaleti dumura uğramış, güvenliği şinanay, medyası sünepe, iş adamları korkak, üniversiteleri sus pus, sivil toplum örgütleri kimin arabasına binerse onun türküsünü söyleyen, aydınları, ne şiş yansın ne kebapçı olan, Türkiye; hızla monarşiye sürükleniyor.. Ve bütün bunlar, göz göre göre oluyor..
Yılgınlığa gerek yok.. Ancak, hiç bir yurttaş, topraktan kuş yapıp onlara nefes vererek uçurmayı bekleyecek kadar da ütopik olmamalıdır.
Hiçbir yurttaş, partilerin yemi veya onların ellerindeki robotlar ve oyuncaklar durumuna da düşmemelidir..
Bir insanın güçlü olmasının tek yolu mücadeleden geçer. Siyasi mücadeleye girin.. Hak arayıp hesap sormayı başkalarına havale ederek, kaçmayın. Kaçarak özgür olunmaz. Bizzat omuzlayın, çünkü gün, omuz verme günü. Sonradan pişmanlığın, keşkelerin size hiçbir yararı olmayacak..
Yurtseverlikten daha yüce bir coşku kaynağı yoktur. Gözlerinizden ulusal gurur okunsun. Bağımsızlık ve özgürlük ruhu güçlü karakterin göstergesidir. Başarı için paraya değil, azme ihtiyaç vardır. İsterseniz, inanırsanız yaparsınız. Geniş bir halk hareketi olmadan bu düzen partileriyle her şeyin daha da kötüye gittiğini, yaşayarak göreceksiniz, buna rıza göstermemelisiniz.. Sağır bir yaşayışla olmaz..
İhtiyaç olan şey belli: Yurtseverlik; milletini ve ülkeni sevmek.. Sevgi dayatılamaz, emredilemez. O, zorunlu bir biçimde özgürdür…
BİZ SENİN İÇİN YAPARIZ!.
TEK YOL TEK UMUT HEPAR
Osman Pamukoğlu
Hak ve Eşitlik Partisi
Genel Başkanı
Bir yanıt yazın