TÜRKİYE’NİN KIRIM(OĞLU) UFKU
HÜSEYİN MÜMTAZ
Ankara’da kendisine “Cumhuriyet Nişanı” tevcih edilmiş olan Kırım Tatar Meclisi Eski Başkanı ve Ukrayna Meclisi Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun, bir süre önce aynı mekânda; Kuzey Irak Süleymaniye’de “bütün Kürtler tarafından sevildiği için, sanata ve Kürt kültürüne katkıları dolayısıyla” (İfade Süleymaniye Park ve Bahçeler Müdürü Muhammet Salih’e aittir) adına park açılmış olan Ahmet Kaya’ya da “Büyük Ödül” verilmiş olmasındaki düşünsel med-cezir’e kafayı fazla takmayacağını düşünüyorum.
Hiç takmayacaktır.
Çünkü ufak tefek ama mangal yürekli, demir bilekli, çelik iradeli Abdülcemil Kırımoğlu asıl madalyasını tarihten, coğrafyadan ve mensup olduğu milletinden almıştır.
Kırımoğlu’nun günlük politikalarla işi yoktur. Sadece Karadeniz’e değil, bütün Türk dünyasına uzaydan bakar, hepsini/her şeyi görür.
Çile çekmiştir. Günlük yaşamaz.
Stalin zamanında vardır, Gorbaçov zamanında vardır, Medvedev ve nihayet Çar Putin zamanında vardır.
Sovyetler Birliği zamanında vardır, Rusya zamanında vardır, Ukrayna zamanında vardır.
Ama hep Kırımlı’dır. Kırımoğlu’dur.
Soyadını kendisine Kırım Tatar Milli Meclisi vermiştir.
Hep olacaktır.
1944’de altı aylıkken Stalin zamanında ailesiyle beraber sürgüne gönderilmiştir.
1998’de BM Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından kendisine NANSEN Mülteci Ödülü verilmiştir.
Kırımoğlu büyük düşünür..
Rusça yayın yapan Golos Ameriki (Amerika’nın Sesi) kanalının “Vremya, Time” programına misafir olan Kırımoğlu, Rusya’ya ekonomik bağımlılıktan ötürü Ankara’nın bağımsız siyaset yapamadığını kaydetmiştir.
Son derece gerçekçi bir biçimde ve asla popülizm yapmadan, sorumluluk sahibi bir devlet adamı tavrıyla (ve önce Türkiye’yi düşünerek); “Türkiye doğalgazın yüzde 50’sini Rusya’dan alıyor. İki ülke arasında ticari hacim 38 milyar dolar. Şayet tüm bunlar sona erdirilirse ekonomi kritik duruma düşer” demiştir..
Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasının ardından Davutoğlu ile görüştüğünü söyleyen Kırımoğlu, “Davutoğlu’ndan Boğazları Rus savaş gemilerine kapatmalarını ve ayrıca Türk askeri donanmasının Katliam sahillerine yaklaşmasını istedim. Türk tarafı ise boğazların kapatılmasının uluslararası sözleşmelere ters olduğunu kaydetti. Ankara, Türk donanması için de NATO hükmünün olması gerektiğini söyledi” şeklinde konuşmuştur.
Uçan kuştan medet ummuştur.
Ukrayna hiçbir şey yapamaz. Çünkü Ukrayna, Rusya’nın “hayat sahası”dır.
Sırada Doğu Ukrayna, Donetsk vardır.
Avrupa ve batı dünyası da hiç bir şey yapamaz.
Avrupa, gazın % 30’unu Rusya’dan almakta, bunun % 80’i de Ukrayna üzerinden gelmektedir.
Türkiye de kullandığı gazın % 65’ini Rusya’dan almaktadır.
Bağlanırken düşünecektiniz.
Yâni “ipin ucu” Putin’in elindedir.
Putin yeni Çar’dır.
Kırımoğlu’na sağlık ve uzun ömür, milli mücadelesinde de başarılar diliyoruz.
Türk dünyasının kendisine ihtiyacı vardır. 16 Nisan 2014
57’İNCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ
Bir yanıt yazın