ÇAMUR
HÜSEYİN MÜMTAZ
Gırtlağımıza kadar battığımız çamurun içinde çaresizce debeleniyormuşuz gibime geliyor.
Ermenistan Büyükelçisi Arman Kirakossian, AGİT’in 27 Mart’ta yapılan 992’inci toplantısında, Türkiye’ye şu suçlamaları getirmiş:
“Ermenistan delegasyonu olarak, Kuzeybatı Suriye’deki Ermenlerin antik yerleşim bölgesi olan Kesab’taki saldırılar nedeniyle büyük kaygı taşıyoruz. Son bir kaç gündür Kesab, Türkiye’den gelen El Kaide bağlantılı grupların saldırısı altında. Kaba saldırılar sivilleri de hedef alıyor ve yerel Ermeni nüfusun bölgeyi boşaltarak daha güvenli yerlere kaçmasına neden oluyor. Aşırıcı gruplar kasabayı işgal etti, Kesab’taki Ermeni dini değerlerine ve üç Katolik kiliseye saygısızlık yapıyorlar. Türkiye’yi terörist grupların kendi topraklarını kullanarak Kesab’a yaptığı saldırılara karşı acil ve etkili önlemler almaya çağırıyoruz.”
Toplantıda, Ermeniler’in dile getirdiği Kesab’taki saldırıların arkasında Türkiye’nin olduğu iddialarını, Büyükelçi Tacan İldem yanıtlamış.
İldem, Ermeni meslektaşlarının kaygısına katıldığını belirtirken, Kesab’taki saldırıların, Türkiye’de üslenmiş olan El Kaide unsurlarının operasyonu olduğu iddialarının saçma olduğunu ileri sürmüş.
Dışişleri Bakanlığı’nın bu iddiaları bir basın açıklamasıyla şiddetle reddettiğini vurgulayan İldem, “Türkiye, El Kaide’nin üssü değil, hedefidir. Dört büyük El Kaide saldırısının İstanbul’da yaşandığını yaşandığını unutmayalım” demiş ve “Reyhanlı’da 52 kişinin yaşamını yitirmesine ve 146 kişinin yaralanmasına neden olan bombalı saldırılar, El Kaide unsurları tarafından yapıldı ve El Kaide unsurlarının Suriye dışındaki operasyonudur” diye de ilave etmiş..
Böylelikle İldem Ermenistan’ın iddiasına yanıt verirken; 11 Mayıs 2013′te, resmi rakamlara göre 52 kişi yaşamını yitirdiği Reyhanlı’daki patlamaların El Kaide tarafından yapıldığını söyleyen ilk Türk yetkili olmuş..
El Kaide’li, El Nusra’lı, El IŞİD’li perişan çaresizliğimiz bu kadarla bitmiyor.
El Kaide ile IŞİD’i, yeni yeni Afganistanlaşan kuzey Suriye’de bilirken biz; bir süre önce El-Kaide Niğde yolunda jandarma-polise saldırmış, Rize nüfusuna kayıtlı IŞİD militanları da Ümraniye’de polisle çatışmaya girmişti.
Niğde yolundaki olayda yer alan El Kaide bağlantılı IŞİD üyesi İsviçre vatandaşı Çendrim Ramadani “Size ifade vermem, ben yalnızca Allah’a hesap veririm. Hepiniz müşriksiniz. Jandarmayı öldürerek sevap işledim” demişti.
Biz de sormuştuk; “Allah Allah.. Hiç Müslüman, Müslümanı öldürür mü? Nereden geldiler, nasıl geldiler, kaç kişiler? Neye bulaştığımızın farkında mıyız?”
Farkında mıyız?
Meğer değilmişiz, mesele çok daha vahimmiş.
Merkezi Londra’da bulunan El Kudüs Gazetesinin haberine göre, Irak Şam İslam Devleti (IŞID) Lideri Ebu Bekir Bağdadi, tehdit içerikli bir çağrıda bulunarak, “Çok geç kalmadan Türk Başbakanı bize bağlılık yemini etsin, çağrısında bulunuyorum” demiş.
Bağdadi, “Bu çağrımıza kulak verilmemesi durumunda, Süleyman Şah Türbesindeki mezar taşları tahrip etmekle başlayacağız, Türk Asker’in eti lezzetlidir, Türk askeri öldürmek bizim için zevkli olacaktır. Vakit geçmeden uzattığımız eli Türkiye’nin boş çevirmeyeceğini umut ediyoruz, Suriye halkı için ön zafer olacaktır, zafere giden yolun buradan geçtiğine inanıyoruz” diye ilave ederken Suudi Arabistan ve Katar’ın Suriye politikasındaki tutumunu derhal değiştirmesini ve değiştirmemeleri durumunda sıranın kendilerine geleceğini söylemiş.
Yahu bu nasıl Müslüman?
Gerçi Süleyman Şah Türbesi söz konusu olunca; Dâvutoğlu’nun odasında gerçekleştiği ifade edilen malum, meşhur ve mutena açık oturumdan sonra kime, nerede, nasıl inanacağımızı iyice şaşırmış vaziyetteyiz ama durum tevatür bile olsa gerçekten can sıkıcı.
Çendrim Ramadani ve Ebu Bekir Bağdadi’nin söylediklerine, Pulitzer ödüllü ABD’li gazeteci Seymour Hersh’in, “Kırmızı Hat ve Gizli Hat” adlı makalesinde ileri sürdüğü konular da eklenince akıllar iyice karışıyor ve “her an, her yerde, her şey olabilir” düşüncesi bir burgu gibi kıvrım kıvrım zihnimize yerleşiyor, midemize oturuyor..
“Hava nasıl oralarda, üşüyor musun?” diyor Edip Akbayram.
Sizin oralarda nasıl havalar?
Bahar gelmedi mi daha? 9 Nisan 2014
57’İNCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ
Bir yanıt yazın