NECDET BULUZ
Yerel seçim sonuçları daha uzun süre tartışılacak. Bu seçimin galibinin AK Parti olacağı biliniyordu. Ancak, beklenen muhalefetin patlama yapması, oy oranlarını artırması ve iktidar partisinin oylarını da tartışılır biçimde düşürmesiydi, bu gerçekleşmedi. Seçmenin, tercihine saygı duymaktan başka çözüm yoktur. Bu noktada, bize göre en çok düşünmesi gereken muhalefet partileri olmalıdır.
2009 yerel seçimlere oranla CHP oyunu % 3,MHP % 2, BDP ise % 5 oranında artırmış görünüyor. AKP oylarında da ise düşüş görünüyor. Bunca ses kayıtları, suçlamalara, cemaatle olan çatışmaya rağmen iktidar partisi aşağı yukarı oylarını koruyabiliyorsa bunu da başarı olarak değerlendirmek gerekiyor.
REFARANDUM GİBİ SEÇİM
AK Parti’nin kazanması, her şeye rağmen ayakta kalmasına muhalefetin hiç mi katkısı yok? Hiç kuşkusuz fazlası ile var. Kısaca bunlara da değinelim.
Bizi takip eden okurlarımız anımsayacaklardır. Seçimler arifesinde bir yazı yazmış “Eğer İstanbul ve Ankara el değiştirirse, AKP için yıkım olur. CHP, İstanbul’da Mustafa Sarıgül’ü, Ankara’da Mansur Yavaş’ı aday yaparak bu konuda adım attı. Bu iki adayın kazanmasında MHP’nin kilit rol oynayacağını da görüyoruz” demiştik.
Ankara’da Mansur Yavaş neredeyse seçimi alıyordu. İstanbul’da Sarıgül kaybetti ama iktidarı sarstı. Aradaki fark büyük değil.
Dikkat edilecek olursa Başbakan bu seçimi yerelden çıkartıp, genel seçim havasına soktu. Bir yerde referandum gibi bir seçim yapıldı. Böylesine kritik ve hayati önem taşıyan seçimlerde muhalefetin işbirliği içinde olması beklenir. Bu nedenle İstanbul ve Ankara’da eğer MHP-CHP dayanışması sergilenmiş olsaydı belki de bugün çok daha değişik bir yazı yazmak durumunda kalırdık.
MUHALEFET GÜVEN VEREMİYOR
Bu madalyonun bir yüz. Öteki yüzüne de bakalım:
Muhalefet, öncelikle güven vermek durumundadır. CHP ve MHP’deki çatlamalar, küskünler, görevden almalar seçmen üzerinde travma yaratmıştır. MHP, seçimi çok rahat kazanabilecek adayları ile ters düşerek, onları partiden atarak ya da ayrılmalarına yol açarak kendi ayaklarını bağlamıştır. Daha önce MHP’nin kazandığı yerler şimdi bu nedenle el değiştirdi. Tablo bu, başka yerlerde suçlu aramaya, yenilgiye kılıf bulmaya gerek yoktur. Seçimde yanlış bir strateji izlendiği açıkça görülüyor.
CHP’den aday seçilmeyenlerin durağı DSP olmuştur. Kendi aralarında bölünme, kavga ve çatışma muhalefet partisini “güvenilemeyen” konumuna taşımıştır. Bu ayrılmaların CHP’nin oy yitirmesinde de etken olduğunu görmekteyiz. Eğer, CHP’de bu ayrılmalar olmasa ana muhalefetin oyu birkaç puan daha artabilirdi.
Şunu da vurgulayalım:
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu olmasaydı, ses kayıtları ortalara dökülmeseydi, muhalefet seçim meydanlarına hangi konuları, hangi ürettikleri projeleri taşıyacaklardı bunu gerçekten merak ediyoruz. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu seçmene hangi güveni verdi, hangi projelerini sundu? Kısır bir çekişme ile seçimi kazanmaya çalıştı, bunun yetersizliğini de göremedi.
KAZANAN VE KAYBEDENLER
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yıllardır söylediklerini tekrarlamaktan öteye gidebildi mi? Açıkça söyleyelim, MHP kendi tabanından bile çoğu yerde tepki gördü. Bunların yansımalarını izledik, sonuç olarak da bu yansımalar seçim sonuçları ile ortaya çıktı. Çoklarının “MHP, AKP’ye koltuk değneği olmaktan başka bir iş yapmıyor” söylemlerini de burada yansıtmadan geçemeyeceğiz.
Her parti “kazandık” diyor. Ancak, ortada kazananın AK Parti olduğunu gösteriyor. Millet, tercihini iktidar partisinden yana yapmışsa buna saygı duymaktan başka yapacak bir şey yoktur. Bütün sıkıntılara, söylenenlere ses kayıtlarına cemaatle çatışmaya rağmen seçimde AK Parti beklenen yarayı almamıştır.
O nedenle muhalefetin bekleneni yapamadığını, ortaya koyamadığını ve gerçekleştiremediğini söylemeliyiz. Muhalefet, niye topal ördek gibi, niye bekleneni veremiyor, bunların masaya yatırılması, uzun uzadıya araştırılması gerekiyor. AK Parti, her seçimi kazanıyor, muhalefet yerinde sayıyorsa burada bir yanlışlık var demektir. Bu yanlışı bulmak, çözüm üretmek de muhalefet partilerinin görevidir. Demek ki, muhalefette yenilenmek, silkinmek ve vitrin değiştirmek kaçınılmaz görünüyor. Partilerin lider değişimi ve yeni kadrolar da buna dahildir.
e.mail: necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynat.com
Bir yanıt yazın