NECDET BULUZ
Suriye’de Esad karşıtı gruplar, sınırdaki sınır kapısını ele geçirip, Lazkiye’ye doğru yol haritası çiziyor. Sınırda çok büyük çatışmaların yaşandığı haberleri geliyor. Suriye’nin bu konuda Türkiye’yi suçlayan açıklamaları da oldu. Geçenlerde de bilindiği gibi bu sınır kapısında bir Suriye uçağını düşürmüştük. Bunun üzerine Suriye “Türkiye isyancılara destek veriyor” açıklamasında bulunmuştu. Peki, Esad’a karşı savaşan El Nusra, El Kaide ve IŞİD’ın ana hedefi nedir? Bugünkü yazımızda kısaca buna değineceğiz.
Kuzey Irak Petrol ve doğalgazının dünyaya pazarlanması için İsrail ve bazı dış güçlerin yıllardır bir çalışma içinde olduğunu biliyoruz. Irak sınırından Akdeniz’e kadar uzanan koridorun güvenli olması gerekiyor. İşte, İsrail ve petrol pazarlayıcısı dış güçler burada Esad karşıtlarını kullanıyor. Buna da Türkiye destek veriyor, yardım ediyor. Bu güçlerin işi Esad’ı devirmek değil, güvenli koridoru oluşturmak.
HERŞEY İSRAİL İÇİN
Bugün, sınır boylarımızdaki çatışmanın, Suriye uçağının düşürülmesinin, neredeyse Suriye ile savaşa bile girebilecek konuma gelmiş olmamızın nedeni budur. Suriye’de isyancılar kim ve kimler için çalışıyor? Burada bu soruya da yanıt kendiliğinden ortaya çıkmıyor mu? Böylece Kuzey Irak petrolü ve doğalgazı bu güvenli koridorla Akdeniz’e indirilecek. Barzani ile Türkiye’nin de bu işin içinde olduğu daha önce çeşitli yollardan açıklanmıştı.
Buradaki inceliğe ve İsrail’in çıkarlarına da göz atalım:
Muhalif güçler 3 yıldır süren çatışmalarda Esad’ı deviremedi. Devirme güçlerinin kalmadığı da anlaşılıyor. Şimdi, dış güçler bu muhalifleri İsrail’in Doğu Akdeniz’de kuracağı doğalgaz boru hattının güvenliği ile Kuzey Irak petrol ve doğalgazının Suriye üzerinden Akdeniz’e akıtılması çalışması için kullanmaya başladı. Suriye’de Esad’ı deviremeyen güçler böylece ülkenin bir bölümünü kopararak, burada kendileri ile işbirliği yapacak bir yönetim oluşturmayı hedefliyor. Bunu da hiç kuşkusuz dışarıdan aldıkları destekle gerçekleştirecekler.
Rusya’yı ise Ukrayna, Kırım gibi yerlerle meşgul ederek Suriye üzerindeki etkisini kırmaya çalışıyorlar. Uygulanacak ambargolar ve siyasi ve ekonomik baskılarla Rusya’nın Suriye üzerindeki etkisini azaltacaklar.
Dikkat edilecek olursa, bu gelişmelerin yaşandığı anda, İsrail Başbakanı Netenyahu’nun Özel Temsilcisi, MOSSAD’ın Eski Başkan Yardımcısı David Maidan aniden Ankara’ya geldi. Maidan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve bazı hükümet yetkilileri ile de görüşmeler yaptı. Başbakan Erdoğan’ın da 30 Mart’tan sonra İsrail’e bir ziyarette bulunacağı açıklandı.
HEDEF: ESAD’I YIPRATMAK
Aydın Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslar arası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Tuğçe Varol Sevim’in bu konuda geniş açıklamaları var. Bu açıklamaların önemli bir bölümü Yeni Çağ Gazetesi’nde yayınlandı. Biz, konumuz çerçevesi içinde bu görüşlerin bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyoruz.
“İsrail, Doğu Akdeniz Doğal Gaz Boru Hattı’nı çekmeye çalışıyor. Çekeceği yer Suriye’nin önünden geçecek. Zaten Suriye de Esad’ın ortadan kaldırılması bir İsrail projesi idi. Bu mesele bunun için çıkartılmıştı. Çünkü, İsrail kendi doğal gaz boru hattının karadan Suriye üzerinden Türkiye’ye gireceğini planlıyordu. Bu olmayınca denize geçti. Şimdi mesele ‘Esad’ı deviremiyoruz ama mümkün olduğu kadar küçültüp, orada kendimize başka bir müttefik yaratabilirmiyiz’meselesi. Bunun adı El Kaide olur, Barzani olur. İsrail için bunun hiç bir önemi ve sakıncası yok. Fakat bu doğalgaz boru hattının büyük bir kısmı olduğu gibi Suriye’nin önünden geçecek. Bu projenin gerçekleştirilebilmesi için hem Türk müttefik arıyorlar hem de mümkün olduğu kadar Esad’ı yıpratmak istiyorlar. Çünkü önemli olan boru hattının korunması. Şimdi 2 Türk şirketi ile müzakerelerde son aşamadalar. Suriye’nin içindeki terör örgütleri, neden Irak’ta Bağdat’ın boru ve elektrik hatlarına saldırıyor? Çok basit. Bunlara zaten birileri bu hatların haritasını veriyor. El Kaide nereden bilecek Bağdat’ın elindeki boru hatlarının ve elektrik trafolarının nereden geçtiğini? Kuzey (Erbil) ve Güney (Bağdat) arasında hala devam etmekte olan pazarlıkların içerisine bir de El Kaide faktörü sokuldu. Hem ikisini bölmek, ikisinin arasına El kaide’yi sokabilmek hem de aynı zamanda mümkünse bu El Kaide faktörlerinin girdiği şehirleri Barzani’nin kurtarması operasyonunu yapmak. Ve böylelikle Barzani’nin askerleri aracılığıyla ‘Burayı zaten Bağdat koruyamıyor, Bağdat’ın askeri gücü yetmiyor, ben korudum’diyerek ortaya çıkılması. Bu politikalardan birincisi. Bağdat’ı tamamen Kuzey’e mahkûm bırakmak ve Kuzey Irak Kürt Yönetimi’ni olabildiğince genişletmek. Pekiyi bu genişletme neye yol açacak? Suriye’nin Kuzey’inde oluşabilecek herhangi bir boşluk-El Kaide mi, Kürt yönetimi mi? Mutlaka Erbil yönetiminin menfaatine işleyecektir. Barzani yönetiminin, yeni yaptığı boru hattının bağlantı noktası Türkiye sınırının tam altında. Kerkük-Ceyhan Boru Hattı’na bir pompa istasyonundan şu anda eklenmiş durumda. Bu bağlantı noktasının tam karşısı Suriye sınırı. O kadar yakınki; Suriye’de en ufak bir otorite boşluğunda bir Kürt yönetimi oluşması halinde boru yolunu Suriye’nin Kuzey yoluna taşıyacaklar.”
e.mail: [email protected]
Bir yanıt yazın