Evet bu başlığımda dünya Lideri büyük insan Atatürk’ün ileri görüşlülüğünü, bunun karşısın da nefreti kini ve hırsı uğruna sapık diktatör RTE efendi.
Atatürk ulusal kurtuluş savaşından sonra ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ demişti. Savaştan sonra Yunanistan dahil tüm komşu ülkelerle ve onların komşularını kapsyacak anlaşmalar yaptı. Sadece anlaşmalar yapmakla kalmadı, 3’lü 4’lü paktlar oluşturdu.
8 Şubat 1934 te Yunanistan, Yugoslavya ve Romanyanın da aralrında bulunduğu Balkan Antantı Atina’da imzalandı. Venizelos Atatürk’ü Nobel barış ödülüne aday gösterdi.
8 Temmuz 1937 de Türkiye, İran, Irak ve Afganistan arasında sadabat paktı imzalandı. Bu paktalar imzalanırken dünya barış içindeydi. İkinci dünya savaşının ayak seslerini önceden görmüştü. Sadabat paktı İranda imzalandığı sırada 8 Temmuz 1937 de Japonya Çi’i işgal etmeye başlamıştı. Balkan atalntı imzalandıktan bir yıl sonra 16 Mart 1935 Almanya Versailes Antlaşmasının askeri hükümlerini geçersiz saydı.
Türkiye ikinci dünya savaşını enaz zararla atlattı ise, bunda Atatürk’ün ileri görüşlülüğünün payı vardır. Sadabat paktı imzalandığın da İran ve Irak birbirlerine düşman idiler. Anlaşmazlık durumunda hakem ülke Türkiye idi.
29 EKİM 1933’te Çankaya köşkünde Atatürk, yaptığı konuşmada;
Bugün sovyetler birliği dostumuzdur, komşumuzdur, müttefikimizdir. Bu dostluğa ihtiyacımız vardır. Fakat yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez. Tıpkı Osmanlı gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan gibi parçalanır, ufalanabilir. İşte o zaman Türkiye ne yapacağını bilmelidir. Bizim bu dostluğumuz idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. Onlara sahip çıkmalıyız. Hazırlanmak lazım. Manevi köprüleri sağlam tutarak hazırlanmalıyız der. Bu da Tarih köprüsüyle olur. Hiçbir mazeret başarıya engel değildir diyerek kararlılığını gösterir.
Gelelim günümüz sapık diktatöre; geçmişte sağalanan tüm pakt ve antlaşmaları birbir yıkan, israil ve abd emperyalizminie hizmet eden RTE ise, sıfır sorun yerine, sorunlu ilişkiler içine girerek Türkiyeyi tüm komşuları ile sorunlu hale getirmiştir. İsrailin BOP ideolojisi uğruna Suriye ile savaş konumuna geldik. Tunusta, Libya da emperyalizme uşaklık ettik. Ermenilere şirin görünmek için özümüz olan Azerbeycanı karşımıza aldık. Rusyanın zulmü altında inleyen Türkiye Cumhuriyetlerini kendi kaderleri ile başbaşa bıraktık. Uzak Asya da yaşayan Türkmenleri Çinin zulmü altında yok ettirdi. Kısacası saygın bir ülke yerine, kimliğini ve özünü yitirmiş bir devlete doğru yelken açtırdı. Ey sapık diktatör, ne yaparsan yap sonunda bu ülke Atatürk’ün dediği gibi Yurtta Barış Dünya da Barışı tekrar kuracak.
Kısaca özetlemek gerekirse ileriyi gören ve barışı savunan Atatürk dünya döndükçe Lider olarak kalacak. Sen ise, dünyanın en sapık diktatörü olarak tarihin karanlık sayfalarında yerini alacaksın. İktidar oalbilirsin ama Lider asla olamayacaksın.
ANKARADAN ATATÜRKÇÜ VE BEŞİKTAŞLI HAVA EMEKLİ ASTSUBAY SABAHATTİN ÜNAL. 17.03.2014