Eyy , 3 Kasım 2002’den bu yana , Devleti yönetenler… Başbakan , bakanlar , iktidar partisi milletvekilleri… Çankaya noterliğinden öteye gidemeyen gitmek istemeyen Cumhurbaşkanı… Devlete hizmet etmesi gerekirken iktidar partisine hizmet eden üst düzey bürokratlar… “Türk Milletinin adına karar verdiğini” söyleyerek , verdikleri kararlarla yaptıkları ve yapmadıkları soruşturmalarla uygulamalarla Türk Milleti’nin vicdanını kanatan hakimler ve savcılar… Hükümet emretti diye sokaklarda gösteri yapıp derdini anlatmaya çalışan insanları öldüren yaralayan zarar veren emniyet güçleri… Kendilerine “BASIN” süsü verip , insanları yalan yanlış haberlerle yönlendiren , iktidar ve cemaat tetikçiliği yapan , sözde basın mensupları… Kendi çıkarları için sessiz kalan dalkavukluk yapan sadece elde ettikleri veya edecekleri kazançlarla tatmin olan iş dünyası… Kendi küçük menfaatleri için insanları iktidar lehine kandırıp oy avcılığı yapan sahtekarlar…
Müslümanlık deyince mangalda kül bırakmıyorsunuz ya… Sizin inandığınız ve uyguladığınız din , İslam dini değil , Muaviye dinidir !… Hani şu İslam dinine ikilik sokan , Ehl-i Beyt’in katledilmesinin en büyük sorumlusu , kendini zorla ve hile ile Halife seçtiren Muaviye ve elbette oğlu Yezid !… Onun için , Allah Peygamber söylemlerini bir kenara bırakın da , ortalık daha fazla kirlenmesin !… Hayatınızda bir defa kendiniz olun ve dini değerlerin arkasına saklanmayın , mücadelenizi kendiniz olarak yapın , niyetiniz ne olursa olsun !…
Hangi İslam öğretisi size aşağıda sıralananları yapmanızı öğütledi!?…
Milleti her türlü bölünmeye tabi tuttunuz… Dindarlar dinsizler , inananlar inanmayanlar , demokratlar darbeciler , Türkler Kürtler , vesaire…
Şu geçen onbir yılda , sıradan vatandaşların ekonomik durumunu altüst ettiniz… Kaşık ile verdiniz , kepçe ile aldınız… Gelir dağılımındaki bozukluğu , uçurum haline getirdiniz… Sizlerin vaziyeti ise , “Allah yürü ya kulum dedi” misali , ekonomik mucize gösterisi… Hanlar , villalar , şirketler , gemiler , milyon milyar dolarlar , araziler arsalar , vakıflar , ne istersen var… Sorulunca da , “düğünlerde takılan takılardan” dediniz , “aileden miras kaldı” dediniz , dediniz de dediniz… Bu takılar , aile mirasları nasıl bir şey ki , sıradan vatandaşların başına hiç gelmiyor… Rabbim size “Cleveland” diyor da sıradan vatandaşa da “öl” diyor herhalde… Merak etmeyin , kefenin cebi olmadığını , herkes gibi , sizler de göreceksiniz !…
Geçmiş iktidarın IMF ile yaptığı “mali sıkılaştırma” anlaşmasına sarıldınız , uluslar arası konjonktürden yararlanarak ülkeyi bol bol borç içine soktunuz , bunun aslında bir “saadet zinciri” olduğunu bile bile adına “ekonomik mucize” dediniz , deniz bitip kara görününce dış lobiler ve onların destekçileri bizi sabote ediyorlar diyerek işin içinden sıyrılmaya çalıştınız , “OTPOR” isimli Sırp örgütünü bile suçladınız… Evet , “OTPOR” temsilcileri Türkiye’ye geldi ama 2004 yılında ve PKK ile görüşmek için…
Başta İstanbul , hemen tüm büyük şehirlerdeki yeşil alanları katlettiniz , beton yığınına çevirdiniz… Dünya markası yapacağız dediğiniz İstanbul’un yeşil alan oranı ne , biliyor musunuz ? 2009 sonu itibariyle % 1,5 , yazı ile de ifade edelim , yüzde birbuçuk !… Yani , yüz kilometrekarelik bir bölgede , sadece birbuçuk kilometrekare yeşil alan demek… Gölge etmeseniz , idareyi halka bıraksanız , İstanbul kendi markasını çok daha iyi korur !…
Gözünüz o kadar dönmüş ki , Taksim’in ortasında küçücük bir Gezi Parkı için başlayan gösterilerde , yaşam haklarını savunmak isteyen insanları öldürdünüz , yaraladınız , gözlerini kör ettiniz , üzerlerine gaz bombası attınız , kimyasal karıştırılmış tazyikli su püskürttünüz… Yaptınız diyorum , çünkü , sizin emirleriniz olmadan , Polis bunları yapmazdı yapamazdı… Hırsınız aklınızın önüne o kadar geçmiş ki , ölenlerin yaralananların ardından susmayı bile beceremediniz…
İnsanlarımızın kutsal değerleri hakkında bile yalan söylediniz , iftiralar attınız… Ne camide içki içmek kaldı , ne de başörtülü kadına taciz… Sahi , kutsal değerler demişken , bizim bir Diyanet Başkanımız vardı , kendisi nerede , sağ mı ?…
“Hükümeti devirmeye teşebbüs” bahaneleriyle , TSK mensuplarını , emekli ve muvazzaf generalleri , profesörleri , gazetecileri içeri attınız , Ergenekon , Balyoz , Askeri Casusluk , OdaTV ve benzeri davalarla yıllarca esir tuttunuz ve hala da tutuyorsunuz… “Suçu kanıtlanana kadar herkes masumdur” evrensel hukuk ilkesini ayaklar altına aldınız , bu insanlara “katalog suçlar” yükleyip , suçu sizin ispatlamanız gerekirken , bu insanlardan suçsuzluklarını kanıtlamalarını istediniz… Bunlarla da kalmadı , gözaltına alınan ve tutuklanan insanların ipliğini pazara çıkardınız , yalan yanlış haberler ürettirip halkın önünde linç ettirdiniz… Bu insanlar , suçları tam olarak nedir bilemedi , kimileri öldü , kimileri ölümcül hastalığa yakalandı , kimileri onuruna yediremeyip intihar etti , aileleri perişan oldu… Sizce , ilahi adalette , bunların bir karşılığı olmayacak mı ?…
Kabaca 30.000 insanın katledilmesinden sorumlu baş terörist Apo ile masaya oturdunuz , Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmesine yol veren gizli anlaşmalara girdiniz… “Açılım” safsatası ile insanları kandırdınız… Güneydoğu Anadolu’yu PKK ve Barzani emrine terk ettiniz… Kalkmış “artık şehitler gelmiyor” diye hala yalan söylemeye devam ediyorsunuz… Devletin terk ettiği bir bölgeden , niye şehit haberleri gelsin ki ?… Kaldı ki , bu bile doğru değil… Yalnız , şunu unutmayın , mevcut durum yalancı bahardır…
Diyelim ki , Güneydoğu Anadolu’da bir “Kürdistan Özerk Bölgesi” kuruldu… Bu bölgenin sizin kontrolunuzda kalacağına inanıyorsanız eğer , kafanız hiç çalışmıyor… Güneydoğu Anadolu’da birkaç şehir il ile yetineceklerini sanıyorsanız , hayal aleminde geziyorsunuz…
Kadim uygarlıkların yaşadığı bu topraklarda , ÜNİTER devlet ilkesinde yapacağınız her değişiklik , sizi bölünmeye götürür !…
“Komşularla sıfır sorun” dediniz , sorun yaşamadığımız komşu kalmadı… Suriye’de beslediğiniz teröristlerin , yarın öbür gün Türkiye’nin başına bela olacağını göremediniz, ya da kasıtlı olarak görmek istemediniz…
20-21 milyon insan size oy verdi diye , 76 milyonluk Türkiye’deki insanların tamamının hayatına hükmetmeye çalıştınız… Kaç çocuk yapacağına kadar karıştınız… Mevcut veriler devam ettiği takdirde , Türkiye nüfusunun 2036’dan itibaren yaşlanmaya başlayacağını biz de biliyoruz… Fakat , insanlara bunu anlatmanın insanca yolları vardır… Öyle , lafla döverek kimseye bir şey anlatamazsınız… Kaldı ki , doğurulup sokağa salınmış çocuklar istemiyorsanız , önce iş aş olanaklarını arttırmanız gerekir… Neyle olacak bu ?… Üretimi büyütmeden , üretim çeşitlerini arttırmadan , öyle finansal operasyonlarla olmaz bu iş…
Daha pek çok örnek var… Hepsini bu yazıya sığdırmamız mümkün değil…
Sonra ne oldu ?… İlahi Adalet’ten küçük bir örnek geldi !… Onbir yıldır , bilerek ve isteyerek iktidarı paylaştığınız “Cemaat” ile paylaşım kavgasına düştünüz !… Rüşvet , yolsuzluk gibi nice kirli çamaşırlar ortalığa saçılmaya başladı… Bu sefer , yeni bir tiyatro başlattınız , adına da “paralel devlet” dediniz… Eee tabii , hedef “paralel devlet yapılanması” olunca , yargı da hallaç pamuğu gibi atılır , polis de… Halk dilinde buna “ölümü gösterip sıtmaya razı etmek” deniliyor…
Halkımız bu tiyatroya ne kadar inanır , ne kadar inanmaz , bilmiyorum… Sanırım , hepimiz , 30 Mart ile başlayan seçimler sürecinde göreceğiz… Umuyorum ki , her vatandaşımız , yaşanan olayları , akıl süzgecinden geçirir…
Ama şuna tüm kalbimle inanıyorum… Dürüst ve vicdan sahibi kişileri tenzih ederek , bütün bu haksızlıkların sorumlularının , neye inanırlarsa inansınlar , “yatacak yerleri yok” !!!
Muhittin Kepekli
15 Mart 2014