AKP, sütten çıkmış ak kaşık bu günlerde… Masum mu masum bir çocuk…
Hiçbir kötü icraatı yok onun. Tüm kötülüklerin anası… Babası… Başı cemaat…
Örneğin, ülkeyi o bölmedi…
PKK’yı, KCK’yı başımıza o bela etmedi.
ABD’nin BOP Eş Başkanlığını o üstlenmedi.
TC’yi devlet kurumlarının tabelalarından o silmedi.
Ant’ı, İstiklal Marşını, ulusal bayramları, Türk Bayrağını, anıtlara çelenk konulmasını o yasaklamadı.
Atatürk resimlerini duvarlardan ve kitaplardan o çıkarmadı.
Cumhuriyete ve Cumhuriyet kültürüne, Cumhuriyet mirasına o savaş açmadı.
Ordunun en mahrem yerine, kozmik odasına girip Türk ordusunun sırlarını, gizli planlarını ortaya o saçmadı.
Türk Silahlı Kuvvetlerimizin Genel Kurmay Başkanını, komutanlarını ve yurtseverleri zindanlara o atmadı.
Ergenekon’ların, Balyoz’ların savcısı olduğunu tüm dünyaya o ilan etmedi.
Berkin’lerin, Kuddisi Okkır’ların ölümüne o sebep olmadı. Onlarcasını onulmaz dertlere o düşürmedi.
Cumhuriyet kazanımlarının altından girip, üstünden çıkarak, kamu mallarını “BABALAR GİBİ” o satmadı.
Taa başından beri ve iktidar olmadan önce Cemaatle, Fethullah Gülen’le sarmaş dolaş, can ciğer kuzu sarması o olmadı…
Sanki Fethullah Gülen’e hitaben, “Özledik ülkene dön”, “Cemaat ne istediyse yaptık” diyen o değildi…
Peki, kimdi bütün bu işleri beceren? Kimdi bütün bu haltları karıştıran?
PARALEL DEVLET. CEMAAT. GÜLEN ÇETESİ…
O, “İkrarsız, şeytanı lain”, yani melun şeytan gerçekleştirdi bütün bunları…
O, Türkiye’de ortaya çıkan tüm kötülüklerin anası… Babası… Başı…
AMA YEMEZLER…
Yok, öyle yağma. Bu iş bu kadar basit değil…
Diyelim ki, var sayalım ki, bütün bu işleri bu paralel devlet yaptı. Peki, sen neredeydin o zaman? Ne ile meşguldün?
Elin armut mu topluyordu? Senin istihbarat kurumların, istihbarat birimlerin, istihbarat müdürlerin, emniyet teşkilatın yok muydu?
Senin hukuk sistemin, adalet mekanizman çalışmıyor muydu? O zaman onları tutup kulaklarından niye yargıya teslim etmedin?
Bu kadar dershane, özel okul açılırken destek veren sen değil miydin? Şimdi mi kapatmak aklına geldi…
Devlet yönetmek çocuk oyuncağı mıdır?
Sonra AKP milletvekili Şamil Tayyar böyle söylemiyor. “İtirafçılık” yapıyor resmen. “Emniyeti Cemaate bağladık” diyor…
As – kes; cinayetler işle, ülkeyi böl, talan et, tüm resmi kurumları cemaate bırak, sonra da tüm suçu Paralel
Devletin üzerine yık, zeytinyağı gibi suyun üstüne çık…
Oh ne âlâ memleket…
Yok öyle yağma. Bu iş bu kadar basit değil…
BERKİN’LERİN HESABINI VERMEDEN NEREYE?
Çalınan hayatların, Okkır’ların, Tatar’ların, Ali İsmail’lerin, Abdullah’ların hesabını vermeden nereye?
12 yıldır hep mağdurları oynadınız, mağdur edebiyatı yaptınız, oy aldınız. Şimdi de suçu, günahı cemaate atıp sandıktan çıkmayı planlıyorsunuz…
Talanları, yolsuzlukları, para kasalarını, ayakkabı kutularını, kasetleri, konuşmaları iftira, tertip diye, bir cemaat oyunu olarak halka yutturmaya çalışıyorsunuz…
Sizler de en az, hatta ondan daha fazla suçlusunuz… Ve adil yargı önünde hesap vereceksiniz…
Sonra…
Bu ülkede bir tek paralel devlet yok. Tek cemaat yok…
Üç paralel devlet daha var:
BAŞTA ABD VE AB, İKİNCİSİ AKP, ÜÇÜNCÜSÜ PKK…
Cemaatti, paralel devletti, şuydu, buydu masalları ile bu yapılanmayı gözlerden uzak tutamazsınız.
Gizleyemezsiniz. Saklayamazsınız. Unutturamazsınız.
Bu dört paralel yapı yıkılmadan bu millete rahat yüzü yok…
Bu dört paralel yapı yok edilmeden Türk Milletine kurtuluş yok…
Çağdaşlık yok… Huzur yok…
Silivri duvarları yıkıldı.
Halk o zindanlara 19 Mayıslarda, 29 Ekimlerde, 10 Kasımlarda yürüdü. Sonra tüm isyanını, tüm yurt düzeyinde Gezi Direnişleri ile ortaya koydu…
Demirler eritildi, dağlar delindi. Ergenekon’dan çıkıldı…
Bu kapkaç düzeni yıkılıncaya dek demirleri eritmeye, dağları delmeye devam edeceğiz.
Kimseye boyun eğmeyeceğiz…
Faşizme, emperyalizme, bölücülere, şeriatçılara boyun eğersek yediğimiz ekmek, içtiğimiz su, soluduğumuz hava bize haram olsun…
Vatan bize haram olsun…
(alieralp37@gmail.com)
Yazıları posta kutunda oku