Omer Gulen
Bütün bu akp-cemaat kapışmasının zamanlaması akla şunu getiriyor: Cemaat, Akp’nin seçimlerde mağlup olması için çabalıyor.
Cemaatin bilinen bir partisi olmadığına göre bu durumda muhalefet partilerine kıyak yardımda bulunuyorlar. Muhalefet partileri resmen ‘armut piş ağzıma düş’ diyor.
Bu durumda akla şu soru geliyor: bu adamlar bir iki kırgınlık için iktidardan el etek çekmezler. Demekki güvendikleri bir yada iki şey var; CHP-MHP koalisyonu gibi mesela. Kılıçdaroğlu- bahçeli koalisyonu abd ve avrupa birliği isteklerinin dışına pek çıkabilecek güçde görünmüyor. Şeçim sonrası güçlenmiş BDP’nin istekleri doğrultusunda öcalan itine gerekli tavizlerle, tayyipin başlattığı yunan ve ermenilere karşı yumuşama (erime) politikasına devam edecek gibiler.
Yani cemaatin, ( daha doğrusu mossad-cıa) bu süreçteki muhalefete yardımları çok manidar. Yukarı bıyık aşağısı cemaat…
Batış kaçınılmaz…
Bu durumda batışımızı Osman Pamukoğlu’yla yaşamak belkide en iyi tercih. En azından gerektiğinde yumruğunu masaya vurabiliyor. Abd ve avrupaya minneti yok. El öpmeğe gitmedi hiç bir yere. Asker olduğu kadar da edebiyatçı. Kitapları 3 milyon sattı. Atatürk’ün okuduğu bütün kitaplarla birlikte 8 bin adet kitap okumuşluğu var. Demokrat. Çıktığı bu yolu kadınların desteği olmadan tamamlayamayacağını biliyor.
Politikada taviz verilemeyeceğini bilecek kadar güven dolu. Verilen her tavizin milli bir intihar olduğunu biliyor. Ve en büyük toplumsal katilin cehalet olduğunu söylüyor…
Osman Paşa, dünyadaki bütün büyük liderlerinin yüzde seksen beşinin asker kökenli olduğu gibi bir asker. Hemde madalyalı, başarılı bir asker. Disiplin, kararlılık ve vatan O’nun karakteri. Askerlerini hiç bir zaman, gerekmedikçe ölüme göndermeyecek kadar yaşama saygılı. Savaşın insanlardan neler götürdüğünü bilecek kadar bilge…
Oyların bölünmesi yada birleşmesinin abd ve avrupa için önemi yok. Onlar çıkacak her türlü sonuçtan memnunlar. Yeterki Hepar çıkmasın…
Hepar’ın başarısının elbette ekonomik yaptırımlrı olacak. Ama kararlı ve kendine öz güveni olan bir Türkiye’nin kaybedeceği değil kazanacakları var. Esad’ın liderliğindeki Suriye’ye bakın. Dirençli bir dayanmayla neredeyse büyük dediğimiz ülkeler ayağına gelip anlaşma imzalayacaklar.
Dediğimiz gibi: taviz vermeyen öz güvenin önünde duracak hiç bir güç yoktur.
Osman Pamukoğlu’nun Türkiye’ye vereceği öz güvene hepimizin ihtiyacı var. Türkiye, Türklerin yönetimine girsin artık…
Cemaatin bilinen bir partisi olmadığına göre bu durumda muhalefet partilerine kıyak yardımda bulunuyorlar. Muhalefet partileri resmen ‘armut piş ağzıma düş’ diyor.
Bu durumda akla şu soru geliyor: bu adamlar bir iki kırgınlık için iktidardan el etek çekmezler. Demekki güvendikleri bir yada iki şey var; CHP-MHP koalisyonu gibi mesela. Kılıçdaroğlu- bahçeli koalisyonu abd ve avrupa birliği isteklerinin dışına pek çıkabilecek güçde görünmüyor. Şeçim sonrası güçlenmiş BDP’nin istekleri doğrultusunda öcalan itine gerekli tavizlerle, tayyipin başlattığı yunan ve ermenilere karşı yumuşama (erime) politikasına devam edecek gibiler.
Yani cemaatin, ( daha doğrusu mossad-cıa) bu süreçteki muhalefete yardımları çok manidar. Yukarı bıyık aşağısı cemaat…
Batış kaçınılmaz…
Bu durumda batışımızı Osman Pamukoğlu’yla yaşamak belkide en iyi tercih. En azından gerektiğinde yumruğunu masaya vurabiliyor. Abd ve avrupaya minneti yok. El öpmeğe gitmedi hiç bir yere. Asker olduğu kadar da edebiyatçı. Kitapları 3 milyon sattı. Atatürk’ün okuduğu bütün kitaplarla birlikte 8 bin adet kitap okumuşluğu var. Demokrat. Çıktığı bu yolu kadınların desteği olmadan tamamlayamayacağını biliyor.
Politikada taviz verilemeyeceğini bilecek kadar güven dolu. Verilen her tavizin milli bir intihar olduğunu biliyor. Ve en büyük toplumsal katilin cehalet olduğunu söylüyor…
Osman Paşa, dünyadaki bütün büyük liderlerinin yüzde seksen beşinin asker kökenli olduğu gibi bir asker. Hemde madalyalı, başarılı bir asker. Disiplin, kararlılık ve vatan O’nun karakteri. Askerlerini hiç bir zaman, gerekmedikçe ölüme göndermeyecek kadar yaşama saygılı. Savaşın insanlardan neler götürdüğünü bilecek kadar bilge…
Oyların bölünmesi yada birleşmesinin abd ve avrupa için önemi yok. Onlar çıkacak her türlü sonuçtan memnunlar. Yeterki Hepar çıkmasın…
Hepar’ın başarısının elbette ekonomik yaptırımlrı olacak. Ama kararlı ve kendine öz güveni olan bir Türkiye’nin kaybedeceği değil kazanacakları var. Esad’ın liderliğindeki Suriye’ye bakın. Dirençli bir dayanmayla neredeyse büyük dediğimiz ülkeler ayağına gelip anlaşma imzalayacaklar.
Dediğimiz gibi: taviz vermeyen öz güvenin önünde duracak hiç bir güç yoktur.
Osman Pamukoğlu’nun Türkiye’ye vereceği öz güvene hepimizin ihtiyacı var. Türkiye, Türklerin yönetimine girsin artık…
Bir yanıt yazın