Cambaz:Far. i. 1. İp veya at üzerinde yürüyen çeşitli denge oyunları yapan kimse. 2. s mec. İşini bilir, kurnaz, hilekâr
TDK. Ferit Devellioğlu, Neval Kılıçkını sözlük uzmanlarının hazırladığı “En Yeni Büyük Türkçe Sözlük” 1975 yılı baskı sayfa 181.
..Neyse işi sağlama bağlayayım dedim… (*) 🙂
Ama ben size bunun dışında bir cambazlığı anlatacağım.. 🙂
“Bal bal demeyle ağız tatlanmaz, balı yersen ağzın tatlanır”! ..azar gibi.. 🙂
Ama balı sen yiyorsun bize de resmini.. 🙂
Neyse… 🙂
Şimdi At cambazlığından başlayalyım ve sizinle bir nostalji yaşayalım.. 🙂
“At cambazı”,
Motorlu taşıtların olmadığı veya az olduğu dönemde diyelim, ..ki yakın tarihlere kadar uzanıyor;
..Her şehrin bir at pazarı olurdu.. Örneğin Ankara’nın At pazarı meşhurdur, Şimdiki araba pazarı gibi düşünün..
..Adam atını getirmiş pazara ve satacak, hah işte burada kendine bir iş düşer. Öyle direk atını satamazsın, Mutlaka bir aracı gerek. İşte ona da “cambaz” denir!
(Şimdiki veya geçmiş dönemlerdeki isimleri farklııdır. Yani bunlar farklı meslek gruplarının aracılarına da denir.. ..Aklınızı karıştırmayayım, “Simsar, komisyoncu” vesair..).
At cambazları şöyle olurdu hayâl mayâl hatırlıyorum..
Kıvrak zekalı; ağzı ve mimikleri çok güçlü; çevik ve atılgan; ikna kabiliyeti yüksek ve bunun için her taklayı atan!..
Bir at pazarlığı örneğin;
Atı alan ve satıcı bir araya gelir ve araya cambaz girer..
..Bunların arasındaki mesafe bazan 1 metreye kadar düşer ve at cambazı ayağını ikiye ayırır; Bir onun kulağına, bir onun,“fısır fısır”..
“Örneğin Bak bu atı kaçırma”!
..Ötekine: Bak bu fiyata bu at verilir, sakın fazla isteme!..
Ve teklifler at cambazına gizlice iletilir (kulağına) hani adam mecburdur, piyasa öyle…
..Ve Derken at yeni sahibine gider ve at cambazı da bugünün diyelim 40-50 TL. sini alır ve diğer işine koyulur.. …Bu dediklerim bazan saniyeler içinde yapılır ve ..At cambazı arayı bulmak için her taklayı atar!..
Burda takla mecazidir biliyorsunuz her hünerini gösterir..
……
..Ayrıca cambaz,
Eskiden büyükbaş hayvan alıp satana da denirdi..
Bu, “zamanla alıp vermekten doğan” bir tecrübe ve hayvanların hastalığını da anlamaya kadar geldi”..
Ve Cambazlar (At cambazıyla karıştırmayın, “Şimdiki anlattığm büyükbaş hayvan cambazlığı) aynı zamanda hayvanın hastalığını da belirler ve teşhisini koyardı, Ardından lüzumlu ilaçları verirdi veya reçete ederdi.
Cambaza aynı zamanda “Baytar da denirdi”.
Baytar biliyorsunuz Veterinerin eski adıdır. Ama burda (reel hayatta, eski) halk algısı yukardaki anlattığım gibiydi ve Bu adamlar büyük rağbet (itibar) görürdü..
Bunlar yakın tarihe kadar yaşıyordu ve 70‘li yılların ortalarında silindi.
..Cambazlık bir müessesedir ve çeşitli dalları var biliyorsunuz Yukarıya yazdım.
..Ve Sirkte yapılan hareketlere sirk cambazı (akrobat); at üstündekine veya ip üstündekine de yine aynı cambaz denirdi.. ..ve günlük, “hîlenin, hilekârlığın adı idi”..
..Ama demek ki hâlâ kenarda köşede kalmış 🙂
Kültürümüzü yaşatanlara minnnetle.. 🙂
..aşılan başbakan rakip istemiyor.. 🙂
(*) Yazı burda bitmez de N’oluur N’olmaz, başımıza iş açmayalım 🙂
5.3.2014 arşivden..
__YaLNıZ__
(Eshabil Üstündağ)
adanams@gmail.com