NECDET BULUZ
Sivas’ta hemen her konuda olduğu gibi, tarihi bir değeri olan Sivas Kalesi’ne de bugüne kadar sahip çıkılmadı. Kale çevresindeki kentsel dönüşüm nedeni ile evlerin çoğunun yıkılmadığı, kalenin değerinin ortaya çıkarılamadığı görülüyor. Hâlbuki dünyada eşine az rastlanan Sivas Kalesi, kentin sembolü haline getirilebilir.
3 bölümden oluşan Sivas Kalesi’nin en büyük özelliği doğal toprak tepenin üzerine kurulmuş olmasıdır. Buram buram tarih kokan, geçmişi günümüze taşıyan bu kale neden bugüne kadar korunamadı, neden turizmin hizmetine açılamadı bunu yıllardır sorguluyoruz. Çevre düzenlemesi bile yapılmayan, kaleye çıkan yolun halen 50 yıl öncesi gibi olduğunu gördüğümüzde açık söyleyelim üzüntümüz daha da artıyor.
“KALE PROJESİ” ELE ALINMALI
30 Mart’ta yerel seçimler yapılacak. Belediye Başkan adaylarının vaatlerine, projelerine bakıyoruz, neredeyse Sivas Kalesi ile ilgili tek bir cümle bulunmuyor. Şimdi çağrı yapıyoruz, bu kaleyi Sivas’ın sembolü haline getirme çabası içinde olsunlar ve bunun sözünü de versinler. Dünya’nın her yerinde bu tür eserlere çok önemli harcamalar yapılarak kentin sembolü haline getiriliyor. Işıklandırma sistemleri ile de dikkatleri çekiyor.
Yıllardır, yetkililerden dinlediğimiz “Kale Projesi”nin gerçekleşmemesi, kalenin görünümün değişmemesi, çevresinin tam anlamı ile viraneye dönmüş olması bizim her zaman içimizi sızlatmıştır. Bugün bile halen kale çevresindeki kayalarda kopmaların, boşlukların meydana geldiği, bunun da tehlike yarattığı haberlerini alıyoruz.
Gece, Sivas Kalesi’ne doğru gitmek, yürümek bile cesaret istiyor. Kentin, özellikle de Kale ve çevresinin bir ışıklandırma fakiri görünümünden kurtarılması bu kadar zor mu? Yetersiz ışıklandırma, güvensiz ortam, düzgün olmayan yollar, pislik içindeki çevre, üzerinize gelir gibi duvarlar ne acıdır ki bu değeri kaderine terk etmiş durumdadır. En azından şu seçim arifesinde Belediye Başkan adaylarını bunu anımsatmak istedik.
KALELER GEÇMİŞE IŞIK TUTUYOR
Mesleğimiz gereği dünyanın birçok ülkesini gezdik, gezmeyi de sürdürüyoruz. Kalelere sahip olan ülkelerde bu yapılar turizme hizmet veriyor, çok önemli değer olarak da korunuyor. Turistlerin de ilk adımını attıkları yerler kaleler oluyor. Temizliği, çevre düzeni, ışıklandırması, sosyal içerikli tesisleri, dinlenme ve konferans salonları, tuvaletleri ve satış reyonları ile aynı zamanda güzel vakit geçirme ve dinlenme yerleri olarak da kente zenginlik katıyor.
Sivas çağdaş bir kent olacaksa mutlaka bu alanda atılması gereken adımlar vardır. Çoklarında Sivaslılar geç kaldı. Ele alınan işler zamanında tamamlanmıyor. Kısır çekişmelerle zaman öldürülüyor. Yatırım yapacak olanlara bile yer bulunmuyor. Hâlbuki gelişen illere baktığımızda arazi üretimi, alt yapı çalışmaları imar sorunu olmayan yerlere yatırımcı çağrılıyor.
KALE ÖNEMSENMELİDİR
Peki, bizim Sivas Kalesi’nin suçu ne? Kaldı ki, tarihin derinliklerine indiğimizde Sivas Kalesi’nin çok daha önemli, zengin ve değerli olduğunu da görmekteyiz. Sivas Kalesi’nin 7 kapısının var olduğunu biliyoruz. Kayseri Kapısı, Dolap Kapısı, Tokma Kapısı, Concun Kapısı, Selpur (Sülpür) Kapısı, Bağdat Kapısı, Tokat Kapısı şu anda mevcut değildir. Kalenin yenilenmesinde sembolik de olsa bu kapılar yapılarak kaleye eski görünüm verilebilir, zenginlik de kazandırılır. Öncelikle buna belediyenin sahip çıkması gerekiyor. Yanılmıyorsak Kale için Doğan Ürgüp döneminde bir proje vardı, bu projenin parası da gönderilmişti, proje ne oldu?
Biz, Sivas Kalesi’ni önemsiyoruz. Sivas için de çok önemli bir değere sahip olduğunu görüyoruz. Her Sivaslı da önemsemelidir. Sivil toplum kuruluşları, valilik, Belediye, Üniversite öncelikle bu konuyu ele alıp, gündemde tutmalıdır. Bir proje düzenlemesi ile Sivas Kalesi ilk günkü görünümüne sokulabilir. Gerekirse bu konuda bir proje yarışması da yapılmalıdır.
Kale ile Sivas Meydanı’nın bağlantısının yapılması ve çevre düzenlenmesi ile Sivas’a bir Sivas daha eklenmiş olabileceğini de burada altını çizerek belirtmeliyiz.
e.mail: necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com
Bir yanıt yazın