Başbakan Erdoğan Bartın’da muhalefeti ve Yüksek Seçim Kurulu’nu hedef aldı
BARTIN – Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) sandık kurullarında görev alanların türban takmasını yasaklayan kararını değerlendirirken, “Sandık kurulunun olduğu yer kamusal alanmış. Böyle kamusal alan mı olur? Oraya gelenler devletin memuru değil. Oraya gelenler siyasi partilerin temsilcileri” dedi. Erdoğan, YSK’yı TC vatandaşlık numarası uygulaması nedeniyle de eleştirdi.
Bartın Cumhuriyet Meydanı ’nda partisince düzenlenen mitingde konuşan Erdoğan şu mesajları verdi:
YSK’NIN VATANDAŞLIK NUMARASI YANLIŞI: 29 Mart’ta vatandaşlarımız TC Kimlik Numaralı bir belgeyle oylarını kullanabilecekler. Nüfus müdürlükleri bunun için gece gündüz çalışıyor. Nüfus müdürlüğüne aileden bir kişi gitse de olur. Aman bunları ihmal etmeyiniz. Ben, bir vatandaşım demokratik hakkını kullanamazsa inanın kahrolurum. YSK bana göre burada çok ciddi bir yanlış yapmıştır.
YSK’NIN İKİNCİ YANLIŞI: Tabii bu yanlış burada kalmadı, bir yanlış daha yaptılar. Sandık kurulu üyelerine neymiş, sandık kurulunun olduğu yer kamusal alanmış. Ne demek yahu? Böyle kamusal alan mı olur? Böyle şey mi olur? Bunu Avrupa duyduğu zaman ne der? Oraya gelenler devletin memuru değil. Oraya gelenler siyasi partilerin temsilcileri. Bunun içinde başı açık olan da var, başı örtülü olan da var. Sen onun nasıl olur da demokratik hakkını, siyasi partinin üyesi olarak orada müşahitlik, sandık kurulu üyeliği yapma hakkını engellersin.
ARTIK YETTİ: Böyle bir anlayış mı olur? Maalesef ülkemizde kendi kendimize demokrasinin önüne engeller koyuyoruz. Bunlarla uğraşıyoruz. Artık yetti. Nedir bu sıkıntı? Demokrasi bu şekilde engellemelerle tekamül etmez. Biz bu yarışta bir taraftan Anayasamızda ’demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir’ diyeceğiz ve zorlaştırmak için de elimizden ne geliyorsa onu yapacağız. Olmaz böyle bir anlayış. Arkadaşlarımız gidiyorlar, görüşüyorlar. Ondan sonra bir araya geliyorlar, bir toplantı, ’Efendim uygun olan budur…’ Ne demek bu yahu? Nasıl uygun olan budur? Temenni ederiz ki bu yanlışlardan dönülür.
ALMANYA GELİŞTİ, TÜRKİYE SEYRETTİ: Şimdi Sayın Baykal, Bahçeli çıkıyorlar ‘geçmişi inkar ediyorsun’ diyorlar. Geçmişi asla inkar etmiyorum, etmem. Tersine, Türkiye’ye kazandıran, Türkiye’de taş üstüne taş koyan herkesi de minnetle anıyorum. Sayın Baykal İkinci Dünya Savaşı döneminden, zorluklardan bahsediyor. Almanya ve bir çok ülke o savaşta tamamen yıkıldı. Ama tamamen yıkılan Almanya ve diğer ülkeler dünyanın en büyük ekonomileri arasında yerini aldı, büyüdü, gelişti. Peki bütün o dönemlerde Türkiye ne yaptı? Türkiye seyretti, tribünlerden izledi. Avrupa demokrasiyle büyürken gelişirken Türkiye, demokrasisini tartışmalı hale getirdi. Kalkınmada hız kesti. Avrupa sanayileşirken Türkiye sanal korkularla yel değirmenleriyle mücadele etti. Avrupa dünyada süper güç haline gelirken Türkiye, Sayın Baykal ’ın döneminde benzin, gaz yağı, margarin kuyruklarında vaktini heba etti.
AK PARTİ HİZMET VERMİYORSA OY VERMEYİN: Biz hizmete mi oy vereceğiz yoksa kuru ideolojiye mi? Esere mi oy vereceğiz yoksa hiç bir eseri olmayan insanların, partilerin peşinden mi koşacağız? Futbol takımı tutar gibi siyasi parti tutulmaz. Kim hizmet verirse onun peşinden koşmalıyım, onu güçlendirmeliyim. AK Parti Hükümeti, belediyeler bu ülkeye hizmet vermiyorsa oy vermeyin. Ama veriyorsa onu daha da güçlendirin.
AK PARTİ MEDYAYA RAĞMEN GELDİ: Bunlar bir üçlü kurmuşlar, CHP, MHP ve yandaş medya. Bu ülkede iktidarı bunlar belirlemiyor. Bu ülkede iktidarı burası belirliyor, siz. AK Parti medya ile gelmedi. AK Parti medyaya rağmen geldi.
ÇÜRÜK ÇARIĞI DİLİNE DOLAMA: Konut edindirme dediler para topladılar, ‘Seni konut sahibi yapacağız’ dediler. Nerede ya… Sayın Bahçeli, TOKİ sana bağlıydı bir zamanlar. Kaç tane konut yaptın, çık konuş. Şimdi kalkmış, ‘TOKİ şöyle yapıyor, TOKİ böyle yapıyor’ diye konuşuyor. TOKİ’nin evlerinin yok bilmem kapıları üzerinize… Ayıptır ya… TOKİ konutlarında oturanlar, gördüğü yerde bize dua ediyor. Sayın Bahçeli, TOKİ nerede var git bir seyret, git bir izle. Ayıptır ya ayıptır. Arada afedersiniz böyle bir çürük, çarık, hasarlı olsa, kalkıp onu diline dolama, ayıptır. Böyle nankörlük olmaz, ayıptır. 250 bin konut…”
BÖYLE MUHALEFETE CAN KURBAN: Sayın Baykal’ın iktidara gelmek diye bir derdi yok. Bunu kendisi söylüyor. Ne dedi, ‘AK Parti bu seçimde yüzde 52’nin altına düşerse başarısız’… Şimdi yani bu daha maça çıkarken mağlubiyeti kabul etmiş zaten. Kabul etmiş de şu anda kaç gol yiyecek onun hesabını yapıyor. Yani 3 mü, 4 mü, 5 mi yiyecek? Yani ’ne kadar az yersem o kadar karlıyım’… Bir siyasi partinin lideri bunu söyler mi? Senin seçimi kazanmayı konuşman lazım. Sayın Baykal, sen ne kadar oy alacaksın onu söyle. Birinci olacak mısın, olmayacak mısın onu söyle. Birinci olamayacaksan zaten ondan ben de çok memnun olurum, böyle muhalefete can kurban…” (Radikal)