Norveç’te bir deney yapmişlar ve otobüs durağinda üşüyen bir çocuğa halkın nasıl davrandığını gizli kamerayla çekip analiz etmeye çalışmışlar.
Çocuk bir okul öğrencisi, ceketin nerde diye soranlara da okul otobüsünden çaldılar diyor. Demekki ceket çalan da var Norveç’te.
Bu video görüntüleri günlerdir face book sayfalalrında dolaşıyor, bir cok gazetede haber de oldu. En ilginç yanı, yayınlanan video yada habere yapılan yorumlar.
Aslında bu çalısma Suriye’deki çocukların , orada üşüyen evsiz , yuvasız çocukların dramına dikkat çekmek için yapılmış, neden derseniz filmin sonunda Suriyeli çocuklara yardımla ilgili bir yazı var fakat hiçbir haber sitesi işin o bölümüne vurgu yapmıyor. Ama Norveç halkının çok iyi olduğu, mukemmel, olduğu, çocuğa yardım ettiği ballandıra ballandıra anlatılmış.
Hep söylüyoruz, iyilik evrenseldir, vicdan evrenseldir, bu kavramları sadece din ile açıklamaya kalkarsanız videonun yorum kısmına yazan bazıları gibi, müslüman olduğumdan utanıyorum yazabilirsiniz, doğru olan şudur; Norveç gelişmiş bir ülkedir, insanların geçim kaygıları diğer ülkelere kıyasla yoktur, yada cok azdır, ülke sosyal bir ülkedir, ekonomik sorununu ve yarın kaygılarını çözmüş insaların, birine yardim etmesi kadar doğal bir şey olamaz, kaldı ki Hristyanlık ta da yardım etmek vardır, iyilik sadece Müslümanliğa has bir durum değildir.
Bence ayni video çekimini Türkiye’de yapsalar da benzer sonuçlar alınabilir. Kesinlikle üşüyen bir cocuğa Türkiye’de de yardım eden insanlar çıkar, hemde Norveç’ten asagi kalmaz.
Biri yazmiş ki, Norveç’te kapıda zil yokmuş, yani kimse kimsenin kapısını çalmiyormuş, mümkün değil.
Diğeri demişki yardım edenler arasında sakallı sarıklı kimse yok.
Doğrudur cünkü çekim Norveç’te yapılıyor, onların giyim kuşam tarzı arasında da sarık ve sakal yok.
Müslümanlığından utananlarmı dersiniz, konuyu Türkiye’ye bağlayanlarmı dersiniz, öve öve Norveç’i bitiremeyenleri mi dersiniz ne ararsanız var yorumlar arasında.
Konuyu çekmeye, germeye, ve merkezinden çıkarmaya gerek yok.
Özetle konu şudur; Norveç halkı genel olarak yardımseverdir, refah seviyesi yüksektir, eğitim seviseyi yüksektir, ve böyle ülkelerde de halk hemen hemen aynı tepkiyi verir. Bu insana saygının gereğidir, bu, insan haklarının gereğidir, eğitim insana empati yaptırır, kendini mağdurun yerine koyarsın, vicdan aklı tetikler ki mantıklı bir şekilde abartmadan yapılması gereken neyse yaparlar.
Oysa durum bizde farklıdır.
mesela:
Böyle bir çocuğu otobüs durağında görseler, birincisi üstü başı temizse, zengin çocuğudur deyip yardım eden çıkmaz, eğer üstü basi dağınk ve eskiyse, dilencidir deyip yardım etmezler, çünkü bu yaşta çocuklar Türkiye’de bazı çeteler tarafından dilendirilir.
İnsanlarin geçim kaygısı vardır Türkiyede, zamanla yarisir insanlar, evine götüreceği ekmeğin kaygısını duyanlar, sokakta kalmış baska bir çocuğun kaygısını taşımayabilir, bu ayıplanacak bir durum da değildir, velev ki buna rağmen yardım eden insan da çok olur.
Bizim insanımızla, yada Müslüman dünyasiyla batılılar arasında bir fark vardır, batılılar empati yapar ve abartmaz, mesela devletin görevini birey olarak üstlenmez. Aklıyla empati yapar. Müslüman ülkelerde empati olgusu gelişmemiştir, korkudan yapar. Mesela Cehennemden korkar namaz kılar, Gayya kuyusundan korktuğu için frenler kendini, Sırat Köprüsünden korkar, kırbaçtan, kötekten, türlü türlü işkenceden korkar, korktugu için de sıklıkla unutur ve hata yapar, yaptıkları korkuya dayalı bir mecbiyet gibi yerini alır hayatında, oysa batılılar korkudan ziyade empati kültürünü kullanır.
Daha ilginç bir şey söylemek gerekirse bu video için, söylenecek söz şudur; Ayni video da Norveç ile Turkiye’yi kıyaslamak yerine orada ne oldu Türkiye’de ne olur yerine olaya başka yönden bakılabilir.
Mesela, Norveç’te ne olmaz diye sorarsak soruyu, konu daha hızlı ve daha net aydınlanır bence
Kimse Norveç’teki o çocuğu seni evine götürelim deyip kaçırıp ailesinden fidye istemez mesela.
Kimse çocuğu kaçırıp böbreklerini çıkarıp satmaz.
Çete yada mafya tarafından kaçırılıp zorla dilendirilmez mesela.
Olaydan haberdar olan belediye, arabayla çocuğu almaya gelip, arabaya binerken resmini çekip, tam arabaya binme esnasinda da kurdela kesip açılış yapmaz mesela.
Olayı abartmaya gerek yok, insanlık ve iyilik evrenseldir, iyiler heryerde vardır, tıpkı kötülük gibi…
Çocuğunda dediği gibi montunu biri çalmis onun için üşüyor cocuk… Hırsızlar dünyanın her yerinde var, ve dilenciler dünyanin heryerinde var. Arada fark var, farkı göremeyen konuyu anlamaya muktedir olamaz. Mesela Kanada’da da dilenciler var, ama kolunu bacağını kesmemiş, kolunu kazağın içine saklayıp yok gibi de göstermiyor, ayagını da sakatmiş gibi şekilden şekile sokmuyor, ayakkabısı da adidas, üstelik üstü başı da yırtık pırtık değil. ve …. en önemlisi, dilenirken din kavramını kullanmıyor, dini öğeleri öne çıkarıp ayar çekmiyor size.
Peki ne diyor?. Elindeki bir kartona yaziyor. Seyahat ediyorum, karnım aç, yiyecek param yok, yardım edermisiniz. Sülük gibi yapışmıyor size, peşinizden sizi takip te etmiyor. Meramını elindeki keğitta anlatıyor, yardım ederseniz tesekkür ediyor ve daha da ilginci bozuk param yok yardım edemem derseniz de size teşekkür ediyor.
Amacım dilenciliğe özendirmek gibi olmasın ama, iki toplum arasında, iki kültür arasında bir fark var onun altını çizmek adına yazdım bütün bunları. Gözlemlediklerimi yazdım, dinleri, yada dinimizi eleştirmek gibi kaygılar taşımadığım gibi övme kaygılarımda olmadı. Her din kendini izah eden öğretilere sahiptir zaten. Bütün bu fark nerden geliyor derseniz, iki neden sayarım: Önce ekonomik doyum sonra eğitim. Bu iki ana nedendir bu farklılığı ortaya koyan.
Ayhan Kılıç
[email protected]
Kanada
Bir yanıt yazın