ADALETİN TERAZİSİ, “TEZEKTEN” OLURSA!

Sözün bittiği günleri yaşıyoruz!

Yalan -dolan -talanla yönetilen bir ülkedeyiz!

Ne adalet var ne de hak, hukuk!

Hırsızlık, rüşvet, suç olmaktan çıkmış, yargılanma polise hâkime savcıya göre değişiyor!

Recep Bey, Polis, Savcı, hâkim, olmuş adaleti sağlıyor!

Ne anlatsan nafile bazıları hala tın tın…

Belki şiirden anlarlar bu hödükler deyip sarıldım bu günleri en iyi tercüme eden şiire

İşte bu günleri en iyi tercüme eden bir şiir!

Namdar Rahmi Karatay’ın “ Tezekten Terazi” isimli şiirini aktaracağım sizlere…

Başlıktaki “Adalet” kelimesi, 11 yılda ülkeyi, “rüşvet, yolsuzluk, itibarsızlık batağına dönüştürenlerin, “Adalet kavramı öğlesine yok olmuş ki, hala, hırsıza, rüşvetçiye yalancıya itibarlı hale getirip özellikle cahil insanların vatanperver olma duygularını köreltmiş, adata salaklaştırmışlardır!

Cahiller öylede, aydın geçinenler zibidiler ”gerçeği” görebildiler mi?

Nerede bizde öylesi aydınlar?

“Yetmez ama evet diyerek”, ülkenin bu günlere gelmesindeki katkıları af edilir mi?

Cahili,

Allah aldatmalarla geçmişte hakkında açılan 84 yolsuzluk ve hortumu görmeyeceksin,

Demokrasi ve cumhuriyetini ile görüşleri ve düşüncelerini bileceksin sonra da kalkıp ona iktidarı teslim edecek beyanlarda bulup yandaşlık yapacaksın…

Hele üç beş kuruş için, gıç yalayıp taklalar atacaksın…

Hâsılı “kedilere “ciğerleri teslim edeceksin

*

Bu günde aynı tezgâh!

Neymiş efendim, Devletin içine yerleşen ”paraleller” iktidarı yıkmak istediği için,

17 Aralık daki “rüşvet ve yolsuzlukları ortaya çıkarıp operasyon yapmışlar!

Şehzadelerin rüşvet yolsuzluklarını ortaya dökmüşler…

O kadar ki, Şehzadelerin evlerinde bir trilyoncuk haçlık ve para sayma makineleri koyup eğlensin demişler!

Koca halk bankası genel müdürü 4,5 milyon doları ayakkabı kutularında saklaması.

Millet enayi ya…

Millet koyun sürüsü ya…

Milletin anasını s…ler ya

Bakalım 30 Martta kim kimin anasını belleyecek?

*

Evet,

 

Tezekten Terazi

(Namdar Rahmi Karatay’ı saygıyla anarak)

Ne günlere kaldık biz, hırsızlar bekçi oldu,
Dikiş tutturamayan şimdi Yelekçi oldu.
Karpuzu sele veren gayri Kelekçi oldu,
Bostan eken görmüyor, tarla mı bu, dere mi?
Tezekten terazinin ne olur ki dirhemi?

Yalakalar yalanla her engeli aşıyor,
Yaladıkça hızlanıp zirveye ulaşıyor.
Doğruyu söyleyenler düz ovada şaşıyor,
Yazana soruyorlar, nokta mı var, tire mi?
Tezekten terazinin ne olur ki dirhemi?

Doğru olan Davut’un başını soktuk dama,
Yırtık olan pezevenk, hãlã tutuyor yama.
Hep bunlar görünüyor, yapıştı tele-cama,
Vantuzlu yaratıklar, çekirge mi, pire mi?
Tezekten terazinin ne olur ki dirhemi?

Hakkın gözetlenmesi sahtekâra emanet,
Siyasete payanda artık dinle diyanet.
Çalgı çengi içinde alkışlanır hıyanet,
Başı yağır olanın katrandandır merhemi,
Tezekten terazinin ne olur ki dirhemi?

Doktor, hasta performans için görüşür oldu,
Şifreli sınavlarda kopya yarışır oldu.
Eğitimde, sağlıkta işler karışır oldu,
Sabırdan uyuz olan çare görür veremi,
Tezekten terazinin ne olur ki dirhemi?

Neler neler değişti, sanki bir deprem oldu,
Feneri deniz yuttu, minareler kayboldu.
Nevzat buna şaşırdı, çalanlar kılıf buldu,
Doldurulan kasalar küp mü oldu, küre mi?
Tezekten terazinin ne olur ki dirhemi?

Halk Ozanı Karamanlı Nevzat

Nevzat Dağlı

Şair soruyor, Tezekten terazinin ne olur dirhemi?

Elbette bok olur…

Sözün bittiği günleri yaşıyoruz! - guclunun degil herkese esit adalet

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir