SEVGİLİ ARKADAŞIM, BU SANA SON UYARIM, HATIRLATMAMDIR…

İnternetten latte fotoğrafı paylaşan, yemek paylaşan, kedi paylaşan, hashtag eklemeden gün geçirmeyen, onu bunu şunu paylaşmadan günü bitirmeyen, kısacası şu an burada bu uzun yazıyı okuyacak arkadaşım.. Aç kulağını iyi dinle!

Türkiye’deki interneti kontrol altına alan nam-ı diğer sansür yasası genişletildi. Bu seni etkilemiyor zannedebilirsin, önemsiz olduğunu düşünebilirsin, “ben DNS kullanıyorum nasılsa” falan diyebilirsin, hatta hatta yapılan şeyi iyi bir şey zannediyor olabilirsin.

İşte bu söylediklerinin hepsi yanlış!

Senin sessiz kalıyor olmanı, hatta sessiz kalmayana tepki veriyor olmanı sana yakıştıramıyorum. Internettesin şu anda dikkat edersen. İlkokul mezunu minibüsçünüden beklemediğim cevabı sende görüyorum. Internete giren adamın bu kadar cahil olmasına anlam veremiyorum. ÇOK AYIP EDİYORSUN.

Öncelikle, bazılarında olan “DNS var bende, istediğim yere girerim” şeklinde tüketici kafasındaki yaklaşımın son derece aptalca. Tamam, sen gireceksin de nereye gireceksin? Girdiğin yer de aynı yasaya bağlı değil mi?
Senin internetine teknik bir DNS değişikliği yapıyorlar diye olayı zahiri zannediyorsun ama o girdiğin sitelerin sahipleri, çalışanları ve yazarları, çizerleri için olay çok daha vahim. Para cezası, hapis cezası, harddisklere el koymalar var onların hayatında. İşte sırf sen sana dokunmayan yılanı saldığın için var bunlar arkadaşım.

Olaya tamamen kayıtsız kalanları da cidden anlamıyorum. Yahu daha geçen sene “Facebook bilgilerimizi dağıtıyormuş!”, “Google şöyle şeytanmış” gibi şeyleri paylaşmaktan çekinmiyordun? Hatta işi abartıp, hukuk dili ile “Berner Konvansiyonu uyarınca paylaştığım fotoğraflar vs. benimdir vıdıvödövıdı…” diye bir şeyler yapıştırınca hakikaten böyle yasal bir şeyler yapıyorum sanıyordun? Ne oldu o günlere? Birinin GERÇEKTEN senin yazdıklarını kayıt etmesi ve seni bunlar üzerinden mahkum etmesinin gerçeği sana fazla mı geldi? Yoksa gerçekten böyle bir ihtimali düşünmüyor musun?

Rica ediyorum, anla bunları. ANLAT bunları. Bak biber gazı yedik, cop yedik, ama bu sefer yasayı durduramadık. Şu anda YARDIRA YARDIRA geliyorlar. Durum ne bilmiyorsan, rüşvet gündemi içinde apar topar bu yasanın çıkarılıyor olmasına da uyanmıyorsan gel, anlatalım biraz.

Çünkü iş çok kötü yerlere gidiyor.

Mevcut yasa ile, yıllardır senin de görüp gülüp paylaştığın, AKP (ve diğerleri) ‘nin iç yüzünü ve gerçeğini milyonlara taşıyan bir ortamdasın. Gezi eylemlerini burada gördün. Tekerlekli sandalyedeki adama tazyikli su sıkıldığını, bebek yaşta çocuğa gaz atıldığını burada gördün. Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülüşünü de burada izledin. Tayyibin ses kayıtlarını, villalarını, TIRları burada gördün. Yanlış mı?

İşte bunları artık İZLEYEMEYECEKSİN! Haberin bile olmayacak arkadaşım..

Çünkü bu yasa sayesinde, bu tip şeyleri paylaşan siteler, gruplar, zincirler veya URL’si olan her şey, 4 saat içinde, Tayyibin bir telefonu ile yayından kalkacak. Hatta imkan varsa, yayınlayanların kimlikleri ile tespit ve teslim edilecekler.

Alakası dahi olmaması gereken sözde özgür bir yayın kuruluşu olan Haber Türk’ün, bir telefon ile “emredersiniz” diye yayına son verdiği bir ülkede doğrudan kendine bağlı olan bir bakanlığa bu yapılmaz mı sanıyorsun? Harbiden öyle mi sanıyorsun?

Hal böyleyken, böyle bir risk varken, sırf sen belki okuyacaksın diye, sana bu bilgileri getirmek için kimse işini, geleceğini tehlikeye atmaz. Artık atamaz.

Bunları geçtim, “Annemlerlen Tatilyaya Gidiyoruz”undan tut, o meşhur duvar yazılarına kadar, Penguen kapaklarından tut, Bobiler paylaşımlarına kadar, geçtiğimiz dönemde, bence direnişin yayılmasında en büyük motor gücü olan MİZAH da artık bu yasa ile engel altında. Kimse de alt tarafı bir photoshop yapacağım diye ceza yemeyi, ifşa olmayı göze almaz.

Ha bunları “özel hayat ve kişilik hakları” diye kılıfını bulamazlar sanıyorsan yine yanılıyorsun.

Örneğin sana bir senaryo. Çok sevdiğin birine, mesela annene, araba çarpıyor, annen orada ölüyor. Çarpan kesin olarak suçlu, ve bir devlet adamının akrabası. Senin, bunu hukuki bir sürece götürme hakkın elbette var. Ancak hukuki süreç ne durumda biliyorsun…

İnternetten feryat etmek istiyorsun “Anneme çarpıp öldürdüler, suçsuz bulundular, çarpan da şu bilmemne milletvekilinin oğludur!” diye Facebook veya Twitter’de yazmak istiyorsun. Ama YAZAMAZSIN işte. Suç. Çünkü artık hakkını savunmak suç.

Daha da kötüye gidecek. Bak ne olacak çizeyim sana:

1. Her türlü konuda erişim engelleyebilen, kayıt tutan, site kapatan, ceza veren bu oluşum, önce yavaş yavaş kendisi (hükümet) aleyhindeki her düşünceyi susturmaya başlayacak. Önce yavaş yavaş, sonra hızlanarak

2. Hükümet aleyhinde bir şeyler paylaşmak, yazmak hatta düşünmek suç kapsamına girecek (12 Eylül geri gelmesin diye AKP’ye oy verenler, size diyorum)

3. Medya zaten suskunken, internet de yavaşça uysallaşınca, sessiz, muhalefetsiz bir Türkiye oluşmaya başlayacak.

4. Hükümet, istediği tüm toplumsal mühendislikleri ve karanlık işleri, çok daha az tepki çekerek ve farkettirmeden işleyebilir olacak (Fesatın dibi ihaleler, terör örgütlerine devlet eliyle yardım, insanlık suçları, kadın haksızlıkları)

5. Senin ufak özgürlüklerin tek tek ayıp, yasak ve günah olacak. (Balığın yanına içtiğin bir kadeh rakı, internetten oynadığın oyun, iddaa, amerikan dizileri, evrim lafı geçebilen belgeseller)

6. Nesillerce düzelemeyecek ve değişmeyecek bir yeni Türkiye sureti oluşacak.

Ha bunların hepsi internet yasası sayesinde olmayacak tabi. Senin kayıtsızlığın ve bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılığın yüzünden olacak. Çünkü şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşamıyorsun. Adamın birinin ülkesindesin, o adamın kafasına göre yaşıyorsun, bunu aklından çıkarma.

Eğer bu adamın birinin ülkesinden çıkmak istiyorsan, sesini çıkar, konuş, anlat, ÖĞREN…

Çok rica ediyorum…


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir