Mafya, gladyo, tarikat birlikteliği Amerika’nın Orta Doğu planları ile birlikte gelişti.
Amerika, orta doğunun tüm Sünnilerini bir araya getirip, İran’ın üzerine salma amacı, planın püf noktasıydı.
Püf noktasının püf noktası ise, Türkiye idi. Türkiye olmadan, Amerika hiçbir şey yapamazdı.
Bu amacın örgütlenmesinde, tarikat, AKP ve PKK’nın birlikteliği Amerika için son derece önemliydi.
Başlangıçta kutsal ittifak da denilen, bu ittifakın arkasında Amerika ve onun işbirlikçi liberalleri vardı.
“Gladyo’nun üç çocuğu” diyebileceğimiz, AKP, PKK ve tarikat, Amerika’nın birleştiriciliğinde bir araya gelerek birlikte iktidar oldular.
Rusya, Çin ve İran sert durunca, Amerika’nın yanında ki, Sünni blok çatladı. Küçük parçalara dönüştü. El-Kaide ve El-Nusra’dan ibaret kaldı.
Suriye yenilgisinin Türkiye içindeki yansımaları oldu. Gladyonun üç çocuğunun arasında, yani PKK, tarikat ve iktidarın ayrışmasına neden oldu.
Zaten başlangıçta var olan, iktidardan alınacak paylar konusunda ki çelişmeler, gün yüzüne çıktı.
Dolayısı ile bileşenlerin içinde olan, yerli gladyoda da, ayrışmalar oldu.
Yerli Sünni blok içindeki ayrışma, öyle gözle görünür hale geldi ki; Van’da, bir camide, imam AKP adına vaaz verince, cemaat camiyi terk etti.
Parçalanan bu tablo karşısında, Amerika’nın yapacakları da minimuma indi.
Bu sürece paralel olarak derinleşen halk muhalefeti genişledi, derinleşti.
Amerika’nın bu üçlüyü, nasıl bir araç olarak kullandığı anlaşılır oldu.
Halk muhalefeti derinleştikçe, gücünü yitiren Amerika, yeni arayışlara girdi.
Egemen Bağış’ın Mecliste yaptığı konuşmada, Kılıçdaroğlu’nun, ABD Büyükelçisiyle ne konuştuğunu sordu.
Öyle tedirgindi ki, kendilerinin her gün beraber oldukları kişinin rakipleri ile işbirliği içinde olmasına çok kızmıştı.
Aynı yollardan daha evvel geçmiş olduklarından, çok tedirgin oldukları kesin.
Her ne kadar bu üçlünün ayrışma sürecinde olduğunu gözlesek de, PKK’nın AKP’ye olan desteğinin bazı çekincelerle devam ettiğini söylemek mümkündür.
Gerek halk muhalefetinin yükselmesi, gerek gladyonun güçsüzleşmesi, Amerika’yı yeni bir Amerikancı iktidarı bu şartlar altında, nasıl kurarım arayışlarına sevk etti.
İşte tam bu noktada, halkın önderlerine önemli görevler düşmektedir.
Amerikan müdahalesi olmaksızın, mafyasız, tarikatsız, gladyosuz bir iktidar inşa etmek de, yurtseverlere düşmektedir.
Bu iktidar Ricardione’nin odasında inşa edilemez.Riccardione’nin odasından, NATO,AB ve Amerikan menfaatleri çıkar.