İktidarla cemaat arasında top gibi oradan oraya savrulan polis kardeş; şimdi bu fotoğraflara iyi bak:
Bu savunmasız adama işte böyle tekme attın…
Bu kızı döverek komaya soktun…
Deniz kenarında oturanın ve yürüyenin saçını çektin…
On dört yaşındaki B. E.’yi ensesinden vurdun!
Savaşlarda bile dokunulmazlığı olan gazetecileri dahi dövdün…
Şiddet uygularken sadece insana değil, tüm canlılara zarar verdin.
Tek suçu slogan atmak olan halka, doğrudan nişan aldın…
Sonuçta Türkiye’yi dünyaya rezil ettin…
Ama… Bir savcı çıktı, Başbakan’ın oğlunu ifade için davet etti. Şehzade, bu çağrıya uymadı “soruşturma kaçağı” konumuna düştü. Sonra da babasının makam arabasında gazetecilere poz vererek adaletle dalga geçti. Sen ise bu kardeşin koluna bir türlü giremedin!
Günün İsyanı!
İsyanım bu çifte standarda imza atan polis kardeşe:
Ben sana bir şey demiyorum, sadece vicdanına havale ediyorum! Tabii sende vicdan diye bir şey kaldıysa…