Bir takım yapay gündemler içinde kaybolduk.
Türkiye ve Türk insanı sanki bir labirent içinde. Dönüp dolaşıp aynı yere çıkıyoruz.
Çözüm yok.
Aynen masalda söylendiği gibi “Az gittik, uz gittik. Dere tepe düz gittik, altı ay bir güz gittik. Bir de arkamıza dönüp baktık ki ne görelim. Bir arpa boyu yol gitmişiz.”
SURİYELİ
Bizler de uzun süreden beri Suriyeli göçmenlerle yatıp kalktık. Türkiye’deki sayısının milyonu geçtiği söylenen ama nerede ve kaç kişi olduğu, ne yaptığı bilinmeyen milyon kişi.
Yalnızca işçinin, esnafın, mafyanın işini değil, dilencilerimizin bile işini ellerinden aldılar. Sokaklarımız muhacir dilencilerle doldu, yerlisine yer kalmadı.
TÜRKMEN
İnsanlık dramı dedik din kardeşlerimize kucak açtık ama bu arada Türkmenler de katledilince yalın ayak kaçmak zorunda kaldılar. Soy ve kan kardeşlerimize açacak kucak kalmadı.
AZERBEYCAN
24 Ocak tarihinden itibaren Ermenistan, kardeş Azerbeycan’ı bombalamaya başladı. Hiç birimizin haberi bile olmadı, çünkü biz özür dilemek ile meşguldük.
TÜRK CUMHURİYETLERİ
Eskiden saygıdeğer vekillerimiz, devlet büyüklerimiz, kardeş Türki Cumhuriyetlere giderlerdi. Gözlerimizi yaşartan, göğsümüzü kabartan “İki dövlet, bir millet” gibi sözler vardı.
Bu sözler, raf’a bile kalkmadı çünkü artık eski eşyaların sıralandığı raflarda bile göremiyoruz.
KÜRT BÖLGESİ
Güneydoğu sınırımızda üç adet bağımsız-özerk kürt bölgesi kuruldu. Apo posteri altında bayraklarını astılar. Koruma altına aldıkları ve yığınak yaptıkları yer sınır boylarımız.
Birbirine yakın bu üç bölge birleştirilerek, tüm sınırımıza yayılacakmış. Daha sonra nereye yayılacak Allah bilir, kul da bilir ama dili tutulmuştur söyleyemez.
Ana dilin Türkçe olduğu Türkiye’de, bir başka dil ana dil kabul edilerek mahkemelerde kullanılmasına Anayasa Mahkemesi izin verdi.
HELAL GAZ
İran’dan doğal gazı, piyasa fiyatının üç misline alıyormuşuz.
Azerbeycan daha ucuza veriyor ama almıyoruz.
İran aynı gazı Türkmenistan’dan alıp, üzerine üç misli kar koyarak bize satıyormuş.
Aynı oyun Rus gazında da yaşanmıştı, hala da yaşanıyor.
Tabii, gazı İran’da alınca “helal gaz” oluyor.
Gaza geliyoruz.
B ve C PLANLARI
Dolar, euro; Türk Lirasını bir nevi tramplen yani “sıçrama tahtası” gibi kullanıp yükselmeye başladı.
Merkez Bankası, piyasaya dolar sürdü.
Yetmedi.
Faiz kurlarını yükseltti.
Dolar aldırmadı.
İş, dinen haram olan faize gelince…
Sayın Başbakan, faize karşı olmasına rağmen Merkez Bankası bağımsız olduğu için karışmadığını söyledi.
E… peki, “Yargı” bağımsız değil mi. Ona niye karışıyorsunuz.
Her neyse… bu plan tutmazsa “B ve C Planları” varmış.
“C Planı” parayı kaldırıp orta çağ öncesi “takas” sayfasını açmak olmalı.
Onlar da tutmazsa “Z’ye kadar” yolu var.
TWEET
Bütün bunların yanında üstüne üstlük, bir de “tweet atma” modası çıktı.
Artık devlet büyüklerimiz bile “bundan” atıyorlar.
İki üç satırlık, alt alta, yarım yamalak beyanlar.
Tweet’in yerli yakıştırması “çıt çıt”, sözlük anlamı “cıvıltı, kuş gibi cıvıldamak” imiş.
Yani ya… ya çıt çıt açılacak kuş görünecek, ya kuş gibi ötüp cıvıldanacak.
DÖNDÜK DOLAŞTIK
İşte döndük dolaştık başa geldik.
“Az gittik, uz gittik. Dere tepe düz gittik, altı ay bir güz gittik. Bir de arkamıza dönüp baktık ki ne görelim. Bir arpa boyu yol gitmişiz.”
Av.A.Erdem Akyüz
erdemak@gmail.com
Yazıları posta kutunda oku