Şimdi bile Gladyoya, gladyo diyemiyorlar.
Paralel yapı, dış güçler gibi somut olmayan ifadeler kullanıyorlar.
Nasıl ki, emperyalizme, emperyalizm diyemezler, onun silahlı veya silahsız parçası olan Gladyo’ya, gladyo diyemiyorlar.
Bu durumun, çok mantıklı bir açıklaması; Gladyo ile işbirliği yapmış olanlar, gladyo diyemezler.
Öyle bir algı oluşturuldu ki, Gladyo, sadece Cemaatten ibarettir. O da, ABD ile ilişkilendirilmeden…
Deşifre edilmiş ve görünen kısmı olarak, Cemaatin, Gladyo’nun verdiği görevleri yaptığı anlaşılmıştır.
Ancak, bu iş bu kadar kolay geçiştirilemez.
Gladyo, Cemaatten ibaret değildir.
Cemaat, Glaryo’nun dini örgütler içindeki sadece bir parçasıdır.
Aslında Gladyo’yu anlatan, dünyada ve ülkemizde birçok kitap vardır.
Benim bu kısa yazıda anlatmaya çalışacağım şey; beş maddede, Gladyo’yu anlama kılavuzu diyebileceğimiz, birkaç ana hattın açıklamasından ibarettir.
1-Gladyo’nun beyni ve kumanda merkezi, NATO Karargâhıdır.
2-Amacı; Amerikan çıkarlarını savunmak, bu çıkarlara uygun, devlet ve hükümet yöneticisi yetiştirmek ve işbaşına getirmektir.
3-Normal zamanlarda, ideolojik ve siyasal müdahaleler yapmak, olağan üstü durumlarda ise, provokasyon ve silahlı müdahalelerde bulunmak.
Olağanüstü duruma, sıcak bir örnek, Ukrayna’dır.
Şimdi Ukrayna’daki, yönetimi değiştirir ve işbaşına Amerikancı veya Batıcı birisini işbaşı yaptırabilirlerse, sonrasına sonra bakacaklardır.
4-En önemli husus ise, yerli elemanların nasıl devşirildiği veGladyo’nun Karargâhı ile nasıl işbirliği yaptığıdır.
Bu konu, belki de, bir doktora tezi olabilecek kadar derin konudur.
Amerika ve Avrupa’daki istihbarat okullarının eğitim konuları bunlardan oluştuğu anlaşılmaktadır.
Böyle okullarda, eğitim gören, Türk yöneticiler, gazeteciler, profesörler, dernek ve sendika yöneticileri, milletvekilleri, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olanlar var.
Hatta bazı gazeteci ve yöneticilerin, çocukları da, bu eğitim merkezlerinde, eğitim alarak, Gladyo’nun önemli kişileri haline gelmektedir.
Yani Gladyo’nun babadan oğula geçen durumları da var.
5-Gladyo, öyle sadece dini örgütler içinde, örgütlenecek kadar stratejiden yoksun bir örgüt değildir.
Dini örgütler içinden devlete sızmak, daha kolay olduğu için, dini örgütler tarafına, ağırlık vermiş olmaları doğaldır.
Ancak bu demek değildir ki, MİT, Ordu, Emniyet içinde yoktur.
Zaten MİT, Ordu ve Emniyette örgütlenmeyen bir Gladyo, gladyo değildir.
Bu gün, Cemaatin etkin olmasının nedeni de budur.
“Cemaate dokunan yanıyor” özdeyişi de buradan çıkmıştır.
MİT, Ordu ve Emniyet’teki Amerikancıların temizlenmesi, Gladyo’nun temizlenmesi anlamına gelir. Örgütlerin içindeki bu Amerikancılar olmasa, Gladyo nasıl etkin olabilir?
Çünkü Gladyo, işlerini kendisi görmez, gördürür.
İşini gördüreceği kişi, Amerikancı ve Batıcı olmazsa, nasıl iş gördürecek?
Başta, Gladyo’nun amacını belirtmiştim.
Bu amaç doğrultusunda görev yapmayanları, ya da en azından görevler yapılırken sessiz kalmayanları, Gladyo etkin örgütler içinde istemez.
Bazı safların görevden neden alındıklarını anlayamamaları bundandır.
Zaten devlet içinde, çıkar çelişkilerinin ana zemini budur. Milli hareket edenle, Amerikancı hareket eden arasındaki uyuşmazlıktır.
Gladyo’nun resmi/yarı resmi görevlilerini artık anlayabiliyoruz.
Asıl anlaşılmaz olan; ne yaptığını bilmeden, fakat Gladyo’ya hizmet edenlerdir.
Kanımca, en çok kullanılanlarda bunlardır.