Doğru!
Zulum 1923’te başladı!
İşgalci Haçlı emperyalizmine destek olan “işbirlikçiler” için zulum 1923’te başladı!
Kuvay-ı Milliye’ye karşı “ihanet fetvaları” yayımlayan “Teali İslam Cemiyeti“ liderleri Şeyhülislam Mustafa Sabri ve İskilipli Atıf hainleri için zulum 1923’te başladı!
Anadolu’da yokluk ve yoksulluk içinde kelle koltukta Haçlı emperyalizmine karşı mücadele eden Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını idama mahküm eden Sadrazam Damat Ferit ve Padişah Vahdettin gibi soysuzlar için zulüm 1923’te başladı!
Anadolu’dan Haçlı emperyalizmini tepelemek amacıyla halkın kurduğu “Kuvay-ı Milliye”yi yok etmek için Saray altınlarıyla, İngiliz silahlarıyla oluşturulan Vahdettin’in paralı ordusu “Kuvay-ı İnzibatiye” (Halifelik Ordusu)’nin komutanı Süleymen Şefik Paşa gibi hainler için zulum 1923’te başladı!
Bursa’da Orhan Gazi türbesini çiğneyen, Uşak’ta camileri ahıra çeviren, İstanbul’un tarihi camilerine çan takmak isteyen, Manisa’da Müslüman kadınlara tecavüz eden işgalci Yunan ordularının vahşetine karşı kılını kıpırdatmayan teslimiyetçi soysuzlar için zulum 1923’te başladı!
İşgalci Yunan ordularını Manisa’ya davet eden onursuz Hüsnüyadisler için zulum 1923’te başladı!
Alparsalan’ın 1071’de Türk yurdu haline getirdiği Anadolu’yu ve Fatih’in 1453’te fethettiği İstanbul’u 1922’de Haçlı işgalinden kurtaran Mustafa Kemal ve kahraman Mehmetçiğe düşmanlık besleyen vatansızlar için zulüm 1923’te başladı!
Tam bağımsız, kendi ayakları üzerinde duran, başı dik Türkiye Cumhuriyeti’nden; yani Lozan’dan rahatsız olan Türkiye Cumhuriyeti karşıtları için zulum 1923’te başladı!
Osmanlı’da yüzyıllar boyunca “Etrak-ı bi idrak” (İdraksiz Türk) diye aşağılanan, dönme -devşirmelerin merkeze/devlet yönetimine getirilmesiyle, merkezden çevreye itilerek dışlanan, çoban, çiftçi, köylü olmaya zorlanan, buna karşın savaş zamanlarında cepheden cepheye sürülen Türklerin yeniden çevreden merkeze taşınmasından, tarihiyle, diliyle Türk’ün milli benliğinin hatırlanmasından, Türk Ulus Devleti’nden rahatsız olan Türk düşmanları için zulum 1923’te başladı!
Halkı kul ve sürü/reya olarak gören, halifelikle yarı tanrısallık kazanmış, kendisni “Allah’ın yeryüzündeki gölgesi“ sanan, sultanlık/padişahlık şirk düzeninin yıkılmasından rahatsız olan Emevi torunları için zulum 1923’te başladı!
Halkı Allah ile aldatan din bezirganları için zulum 1923’te başladı!
Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, hukuk kurallarının dinlere göre değil de sosyal ve toplumsal hayatın gereklerine göre belirlenmesi, din ve vicdan özgürlüğü, her türlü prangalardan kurtulmuş “özgür aklın” güvencesi durumundaki laiklikten rahatsız olan dinden geçinenler için zulüm 1923’te başladı!
Kuran’ın, ayetin, hadisin, ezanın, hutbenin, kısacası din dilinin Türkçe, yani anlaşılır olmasından, İslam dininin anlaşılmasından rahatsız olan din oyunu aktörleri için zulum 1923’te başladı!
Sarık sarmayı, fes giymeyi dindarlık; onları çıkarıp şapka takmayı dinsizlik sanan kara cehalet için zulüm 1923’te başladı!
Müslüman Türk insanının “aklını” kullanıp”bilimle” uğraşıp çağdaşlaşmasından/muasırlaşmasından rahatsız olan karanlığın bekçileri için zulum 1923’te başladı!
Arap harflerini kutsadığı için Yeni Türk harflerinden rahatsız olan, aslında Türk insanının okur yazar olmasını istemeyen millet düşmanları için zulum 1923’te başladı!
Türk insanının resim yapmasından, tiyatroya gitmesinden, çok sesli müzik dinlemesinden, heykel yapmasından rahatsız olan, “sanatın içine tüküren” yobazlar için zulüm 1923’te başladı!
Türk insanını çağdaşlaştıran kurumlardan; Millet Mekteplerinden, Köy Eğitmen Okullarından, Halkevlerinden, Köy Enstitülerinden,Kız Enstitülerinden rahatsız olan ortaçağ kafası için zulüm 1923’te başladı!
Türk insanının Atatürk’ün ifadesiyle “üstü kaval altı şişhane” durumundaki “garip” kılık kıyafetten kurtulup “medeni” kılık kıyafet giymesinden rahatsız olan gericiler için zulum 1923’te başladı!
Türk insanının ağanın, şeyhin, şıhın, hoca efendinin “müridi”, “kulu” olmasından kurtulup “özgür bireyler” haline gelmesinden korkan sömürücüler için zulüm 1923’te başladı!
“Üreten köylünün milletin efendisi olmasından”, Atatürk’ün “tarım devrimi”nden, örnek çiftlikler projesinden rahatsız olan halk düşmanları için zulüm 1923’te başladı!
Osmanlı’nın yabancılara peşkeş çektiği milli varlıklarımızın yabancılardan geri alınıp millileştirilmesinden, devletçi kalkınmadan, ulusal sanayinin kurulmasından, milli fabrikalardan, milli bankalardan, milli demiryollarından rahatsız olan millet düşmanları için zulüm 1923’te başladı!
Türk kadınının siyasi ve sosyal haklar kazanarak erkeğiyle omuz omuza hayatın her alanında kendisini göstermesinden, çalışıp üretmesinden; kadın erkek eşitliğinden, kadının kadınlık onuruna yaraşır şekilde özgür birey haline gelmesinden rahatsız olan “örümcek beyinliler” için zulüm 1923’te başladı!
Binbir güçlükle, bir kurtuluş savaşıyla kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ni parçalamak isteyen “bölücler” için zulüm 1923’te başladı!
Menemen’de “tekbir“ getirerek Teğmen Kubilay’ın başını kesen meczuplar için zulum 1923’te başladı!
Kurtuluş Savaşı yıllarında Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına kin kusan Mütareke basınının kirli kalemleri için; Ali Kemaller için zulüm 1923’te başladı!
Doğru!
Zulum 1923’te başladı:
İslam dünyasında ilk kez emperyalizme karşı kazanılan bir bağımsızlık savaşıyla kurulan tam bağımsız Türkiye’den ve bu Türkiye’nin “aklın” ve “bilimin” rehberliğinde çağdaşlaşmasından rahatsız olanlar; Haçlı artığı işbirlikçi hainler; İslam dinini istismar ederek halkı kandıran, kişisel çıkar elde eden sahte din adamları, dinciler; Türk kadınının özgür, eşit birey olmasından rahatsız olan “kadın düşmanları” için zulüm 1923’te başladı! Haliyle zalim de Mustafa Kemal Atatürk’tü!
“O 1923 zulmü” sayesindedir ki, 65 yıllık Amerikancı-İslamcı Karşı Devrim’e rağmen Türkiye Cumhuriyeti bugün hala İslam dünyasının bağımsız(kısmen) ve çağdaş(kısmen) tek ülkesidir.
1923 Cumhuriyet Devrimi’ni “zulüm” olarak adlandırıp güya “bu zülme” karşı mücadele edenlerin gerçek amacı bugün diğer İslam ülkelerinin içinde bulunduğu gibi “bağımlı” ve “hurafelerin bataklığında debelenen” bir Türkiye yaratmaktır. İşte asıl zulüm o zaman başlayacaktır.
Sinan MEYDAN
28 Ocak 2014