Anavatan Türkiye’mizin imal ettiği çağdaş ve son teknolojik silahlardan olan PARS Zırhlı Muharebe Aracı, 8×8 ve 6×6 olmak üzere iki tür. Suda gidebilen gece görüşlü araç, mayından etkilenmiyor.
TÜBİTAK “AKILLI BOMBA’nın beyin kısmını geliştirerek, hatta yanılgıyı neredeyse sıfıra indirerek, karadan havaya, havadan havaya ve karadan karaya füzelerde yeni bir dönemi başlattı.
Ve ASELSAN’ın Leopard 2A4 tanklarının modernizasyonunu gerçekleştirerek “Leopard 2 Next Generation” tanklarını yarattı. Yaptığı elektronik değişiklerle, bu tanklara diğerleri ile kıyaslanamaz bir üstünlük kazandırdı.
Türkiye, Ekonomisi ve Politikasına ilaveten artık silah üretiminde de bölgede söz sahibi ve tartışmasız lider.
Tüm bunlara ilaveten, daha detayını bilmediğimiz iki önemli gelişme, iki önemli sektör var bu yazı dizisi içinde olmazsa olmaz olarak yer alması gereken. Bunlardan bir tanesi “İlaç İmalatı” diğeri de “Turizm.”
İlaç konusu benim çok önem verdiğim bir sanayi dalı. Hiç farkında olmadan genetik yapımız ile ilgili bilgilerin elde edilebileceği, değiştirilmeye çalışılacağı ve bilgisayar teknolojisinin yaşamımıza girmesi ile de dinleme, izleme ve kaydetme gibi insanın özel yaşamı ile ilgili bugüne değin yaşananların benzerinin tıp sektöründe de yaşanabileceği nedeni ile patenti ülkemiz içinde alınan ve üretilen ilaçların ve kimyasalların önemi çok yüksek.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Türkiye’de ilaç sektörü ile ilgili yeni bir strateji belirledi ve “Türkiye’yi yeni molekül geliştirilmesinde merkez ülke haline getirmeyi” hedef haline getirdi. Bu hedef doğrultusunda da “ilaç, aşı, biyomalzeme, tıbbi tanı kiti ve medikal ekipman”larının yerli olarak geliştirilmesi için önemli bir çalışma başlattı. İlaç araştırması, yeni molekül geliştirilmesi ve yeni ilaç imalatı öncelikli hedef oldu. Türkiye, 1952 yılında rahmetli babam Prof. Dr. Hakkı Atun’un Elazığ’da kendi elleri ile kurduğu Elazığ Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü’nde, o yokluklar döneminde bölge hayvanlarını kırıp geçiren şap hastalığıyla (antrax) mücadelede kendi yerli aşısını üretmeyi başarmıştı. Aradan geçen 60 yıllık zaman dilimi, Türkiye’yi aşı üretmekten molekül üretmek aşamasına getirdi. Bu çok büyük bir aşama ve gelişme.
***
Ve son olarak Türkiye’de yan sanayinin hiç olmadığı 1961 yılında sıfırdan otomobil üretmeyi başaran mühendislerimizin, teknisyenlerimizin ve Eskişehir’deki “TCDD Eskişehir Gar ve Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi A.Ş. (TÜLOMSAŞ)” kuruluşunun o günlerde “Devrim otomobili”ni imal ederek yarattıkları mucizenin günümüzde nelere ve nerelere kapı açtığına değineceğim.
TÜLOMSAŞ’da 7 üretim fabrikası bulunmakta ve yılda 100 adet çeşitli tipte lokomotif, 500 adet bojili yük vagonu ve 100 adet çeşitli tipte dizel motor üretmekte. Türk ağır sanayinin bel kemiğini oluşturan TÜLOMSAŞ, günümüzde Avrupa ülkelerine lokomotif ve vagon ihracatı yapmakta. Eskişehir’deki bu kuruluşun varlığı Bursa’da “İpekböceği” adlı tramvayın tamamen yerli olarak üretilmesine yol açtı. Dünyanın en büyük ve en önemli tramvay gövdesi imalatçısı olan Fransız şirket, artık tramvay gövdesi imal etmek yerine Türkiye’den almayı tercih ediyor.
Bu sektörde TÜLOMSAŞ, TÜVESAŞ, TÜDEMSAŞ, Bozankaya, Durmazlar, İstanbul Ulaşım A.Ş., Railtur ve Eurotem gibi Türk şirketler lokomotif, yolcu vagonu, yük vagonu, metro vagonu, hafif metro vagonu, tramvay, tanker vagon üretmekte ve dünyanın bir çok ülkesine ihraç etmekteler.
Bu yazı serimden sonra anavatan Türkiye’ye daha farklı bir şekilde bakacağınızdan eminim. Muhayyileniz içindeki Türkiye resminin içinde, mevcutlara ilaveten doğruluğu şüphe götürmeyecek bu yeni bilgiler de yer alacak ve daha farklı bir perspektife sahip olacaksınız Anavatan’a karşı… (Son)
Ata ATUN
e-mail: [email protected]
15 Ocak 2014