Suriye’de Esad’sız çözüm mümkün mü?..

NECDET BULUZ

 

Cenevre-2 Konferansı 22 Ocak 2014 tarihinde yapılacak. Amerika ile Rusya’nın Suriye’nin geleceği konusunda anlaşması ile gerçekleşecek olan bu Konferansta kilit nokta “Suriye’de Esad’sız bir çözüm”e karar verilip verilmeyeceği olacaktır. Daha da açıkçası Rusya’nın Esad’dan vaz geçip geçmeyeceği görülecek. Amerika’nın ve Batı’nın Esad konusundaki tavrı ortaya çıkacaktır.

Taraflar, konferans öncesi çeşitli toplantılar yaptı, çözüm üzerinde tartıştılar. Ancak, Suriye’nin geleceği konusunda Esad’sız bir çözüm konusu masaya yatırılmadı. Bugüne kadar da zaten Rusya buna sıcak bakmamıştı. Şimdi sıcak bakar mı sanmıyoruz. Çünkü Esad ülkede muhaliflere karşı güç kazandı. Üstelik Rusya “Esad’a karşı olan Suriye halkı değil,dışarıdan gelen ithal İslamcı savaşçılar” görüşünde.

                                                     MUHALİFLER BÖLÜNÜNCE

                                                         Bir başka önemli konu da aşırı İslami terör örgütlerinin Suriye’de yer edinmeye başlamaları hem Amerika, hem Rusya’da olduğu kadar Batı’da da endişe ile izleniyor. El Kaide, El Nusra gibi aşırı İslami gruplar, bugün Esad’ı aratacak infazlar yapıyor. Şeriat kurallarını uyguluyor. Rusya, bu gruplarla ancak Esad’ın başa çıkabileceği görüşünde. Bunu da daha önce yapılan görüşmelerde dile getirdiler.

Şu anda, Esad’a karşı mücadele eden muhalif gruplar tamamen bölündü. Her grup neredeyse kendi başına hareket ediyor. Hatta Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) Esad’ın yanında aşırı İslami gruplar El Kaide ve El Nusra’ya karşı birleşti, birlikte mücadele ediyor. Esad’sız çözümde Suriye’nin daha da karışması ve yönetimin aşırı İslamcıların eline geçmesinden de endişe ediliyor. Amerika, muhalifler dağılmadan önce Esad’sız çözüm istiyordu. Türkiye’nin de önerisi ve ısrarı böyleydi. Ancak, şimdi ülkede dengeler değişti.

                                                     ÖNCE ATEŞ-KES SAĞLANACAK

                                                         Konu ile ilgili olarak bir Amerikalı yetkilinin şu sözleri Cenevre-2’de nelerin olabileceği konusuna ışık tutuyor:

                                                          “ Öncelikle Suriye’de ateş-kes uygulaması gerçekleşecek. Bunun Halep’ten başlaması kararı üzerinde duruluyor. Ülkedeki yabancı unsurların çekilmesi ve Suriye’ye silah yardımının durdurulması ile silahların susması sağlanacak. Daha sonra Suriye halkı, seçimini yapacak, yeni yönetim oluşacak. Bu süre içinde Esad’ın görevde kalması gündemde olabilir. Seçimlerin yapılmasından sonra Esad olmayabilir ancak, Esad kadrosunun da muhaliflerle yeni yönetimde, yer alabileceği göz ardı edilmemelidir. Şu açık biçimde görüldü. 3 yıldır iç çatışmaların olduğu Suriye’de artık silahlı çözüm mümkün görülmüyor. Bu nedenle siyasi çözüm ile Suriye normale dönebilir. Amerika ile Rusya’nın bu konuda anlaşması ve çözümden yana birlikte hareket etmeye karar vermeleri Suriye konusuna çözüm getirecektir.”

Bazı Amerika ve Avrupa Gazetelerinde çıkan Suriye ile ilgili haber ve yorumlarda “Çözüme yaklaşılıyor” deniliyor. Esad için ise “Şimdi daha güçlendi, muhalifler dağıldı” yorumları yer alıyor. Rusya Devlet Televizyonu ise “Esad ile yola devam” haberlerini veriyor. Suriye halkının ise Esad etrafında bütünleştiğine dikkat çekiliyor.

                                                      TÜRKİYE’NİN ROLÜ

                                                         Bu gelişmeler, Türkiye’nin Suriye konusunda da dışarıda kaldığını gösteriyor. Esad’a birkaç ay ömür biçenler ve Suriye’de belirleyici rol alacaklarını iddia edenler bu çözüm sürecinde hiçbir varlık gösteremediler. Kaldı ki, Suriye’nin yükünü de sırtımıza vurdular. Biz, Esad’ı savunmadık ve savunmuyoruz. Ancak, uygulanan dış politikalarımızda konunun bu noktaya gelebileceğini göremedik. Esad’ın bir an önce devrilmesi için yaptıklarımız da Cenevre-2 Konferansı başarıya ulaşırsa ortada kalacaktır. Türkiye’nin adının “Terörist gruplara destek veren bir ülke” damgasını silmek de kolay olmayacaktır.

Suriye konusunda daha önce yazdığımız yazılarda, çözümün Amerika ile Rusya’nın eline olduğunu söylemiştik. Bu iki ülkenin vereceği kararın dışında bir çözümün mümkün olmayacağı görüşümüzü de yansıtmıştık. Türkiye “Bölgede belirleyici olacağım” anlayışı ile müttefikimiz Amerika ile bile ters düşen kararlar aldı. Rusya ve İran ile sorunlu hale geldik. Esad’ın en keskin düşmanı olarak kendimizi ortaya attık. Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Davutoğlu, gelişmeleri okuyamadı. Suudi Arabistan, Katar gibi ülkelerle işbirliğine girerek yarı yolda kaldık.

                                                       Taraflar Suriye’de çözüme giderken, Türkiye’ye biçilen rol de olacaktır. Bu rolün dışına çıkılabilir mi? Ya da Türkiye’ye biçilecek rol ne olacak bunu da Cenevre-2 Konferansını izleyen süreç içinde bekleyip, hep birlikte göreceğiz.

e.mail: necdetes@mynet.com

 

 

 

NECDET BULUZ - woman 1007603 1280