Cemaat/hükümet çatışması sürerken, sadece bu iki cephede yeni saflaşmalar olmuyor.
Bu saflaşmaların, yeni mevzi tutma çabalarının muhalefet cephesinde de, olduğuna şahit oluyoruz.
PKK, Holding medyası ve hükümet bir yanda, MHP, CHP ve Cemaat öte yanda mevzilenmiştir.
Bu yeni cepheleşmede;
Yolsuzlukların üzerine gidelim diyenler; Cemaatin sözcüsü konumuna giriyor.
Orduya kumpas kuruldu diyenler de, sözde hükümetin yanında yer almış oluyor.
Önce şunu söyleyerek başlayalım.
Okurlarımız ve yurtseverler şunu bilirler ki; ne Cemaatten yana olduk, ne de hükümetten yana…
“Yolsuzlukların üstü örtülüyor” suçlamasının tarafı biz olamayız.
Ortaya, mafya-gladyo-tarikat rejiminin, haksız yere Silivri ve Hastal’da tutsak ettiği, ordu mensupları ve yurtseverlerin, özgürlük umudunun çıktığı bir döneme girdik.
Bu ortamı sağlayan cemaat/hükümet çatışması değildir. Bu bir sonuçtur.
Haziran eylemleridir. Aslanlı Yolun bir milyon 615 bin 89 kişisidir.
Silivri kapılarına dayanan yüz bin kişidir.
Onları, Silivri’nin kapısını açmaya zorlayan husus, halkın amansız mücadelesidir.
Bu mücadelelerin hiç birinde yer almayan, bir tek söz dahi etmeyen, ettiği zamanda, ”yargı çözer” diyen Bahçeli, gene sahne aldı.
Silivri kapılarının açılması için mücadele eden, Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu’nu hedef aldı.
Hep böyle olmuştur.
Ülke yararına bir fırsat çıktığında, hemen ortaya çıkmış ve kendi içindeki F-TİPİ’ni memnun edecek açıklamalar yapmıştır.
Bahçeliye sormak lazım, sen neyin peşindesin?
Cumhuriyet yıkılırken, ulusal pazarlar yağmalanırken bu iktidara destek vereceksin, şimdi çıkıp yolsuzluklar diyeceksin.
Kimseyi kandıramazsın, sen yolsuzlukların peşinde değilsin. MHP’nin içindeki F-TİPİni kurtarmanın peşimdesin.
S. Önkibar sana müdür diyor, ama sen, vatan mevzubahis olduğunda, müdür bile olamazsın.
Gelelim CHP’deki saflaşmaya; şu sırada, yurtseverler TSK’ya kurulan tuzağın üzerine gitti diye, rahatsızlar.
Neymiş; yolsuzlukların üstünü örtüyormuşuz.
CHP gene ne yaptığını bilmiyor. Tıpkı Libya’da iktidar ile beraber Türk ordusunun gönderilmesi için Mecliste verdiği oy gibi…
CHP’nin tuzu kuru, iktidar olmak gibi bir planı ve iradesi yok.
Öte yandan sırtında yumurta küfesi de yok.
Silivri’dekiler pek umurunda değil. Balbay’ı kurtardılar. Hala Silivri’yi Balbay’dan ibaret sanıyorlar.
Silivri’nin Türkiye olduğunu göremiyorlar.
Silivri onları ilgilendirmiyor olabilir, ama bizi çok ilgilendiriyor.
Bir yanıt yazın