Kitle partileri; farlı çıkar gurupları ve siyasi tutku sahiplerinden oluşur.
Kitle partilerinde, ilkesizleşmek guruplar arasındaki dengeyi korumak bakımından önemlidir.
Cumhuriyet tarihimizin kitle partilerine şöyle bir bakarsak, Demokrat Parti, Adalet Partisi, Doğruyol Partisi, Anavatan Partisi gibi kolay dağılmış kitle partilerini görürüz.
Sözü nereye getireceğimi biliyorsunuz.
AKP’nin dağılma sürecinin analizini yapmaya çalışıyorum.
Kitle partilerinde yönetimler, normal zamanlarda, bölünmenin önüne geçebilir.
Ancak, eski toplumsal hiyerarşilere meydan okunduğunda, toplumsal ahenk bozulduğunda, dünya dengeleri değiştiğinde; taraf tutmak, hoşgörüsüzlük zorunlu hale gelir.
Erdoğan, parti içi dengeleri tutmak, dağılmayı geciktirmek için yeniden milliyetçilik aracına sarılmaya çalışıyor.
Ne derece de başarılı olur, bilinmez ama geride kalan 11 yılı, milli değerlerle savaşarak geçirmiş bir siyasetin, milli söylemlere dönmesi, ümmetçi ve dinci kitle partisini daha da kolay dağıtır.
“Yeni Türkiye’nin istiklal mücadele süreci” diye bir savaş başlattığını ilan etti.
Öncelikle şunu ifade edelim ki, kurtuluş savaşları ümmetle değil milletle yapılır.
Kendi ordusu ile savaşan bir iktidarın, bağımsızlık savaşı yapması olanağı yoktur.
Evet, doğru. Bir bağımsızlık savaşı yapılacak, ama sizin kafanızın içindeki savaş değil.
Afganistan’da Libya’da, Irak’ta, Suriye’de, Amerika’nın yanında olanlar, Amerika’ya karşı savaş veremezler.
Mehmetçiğin kanını satanlar, bağımsızlık savaşı veremezler.
Düşmana karşı olmak, birliği gerektirir. Siz birliği dağıttınız. Laik, Kürt, bizden, onlardan diye halkı böldünüz.
Andımızı okullardan kaldıran bir ideoloji, bağımsızlık ideolojisi değildir.
Zaten kitle partileri de onun için dağılır. Çıkarlar milleti böler, millet de, kitle partisinden sıkını sıyırır.
Deniz bitti sizin yapacağınız bir şey kalmadı.
Bir yanıt yazın