Anastasiadis: “Yunan alayı olmasaydı Kıbrıs Cumhuriyeti olmayacaktı”

KIBRIS POSTASI
31.12.2013

Anastasiadis: “Yunan alayı olmasaydı Kıbrıs Cumhuriyeti olmayacaktı”

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis Yunan Alayı olmasaydı bugünkü “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin de olmayacağını belirterek “Yakında başlamasını arzu ettiğimiz yeni diyalogla elde etmeye çalıştığımız tam da bu bağımsızlık ve egemenliktir” dedi.

Haravgi “İstenilen, Tek ve Bir Egemenlik Olmaya Devam Ediyor… Başkan Akrobasilerini Haklı Göstermeye Çalışıyor” başlıklı haberinde Anastasiadis’in dün Kıbrıs’taki Yunan Alayı’nın (ELDİK) Malunda’daki karargâhına yeni yıl nedeniyle gerçekleştirdiği ziyaret sırasında söylediklerine yer verdi.

Gazeteye göre Anastasiadis “Kıbrıs Helenizm’i ELDİK’e müteşekkirdir çünkü ELDİK’in genel mevcudiyeti olmasaydı bugünkü Kıbrıs Cumhuriyeti olmayacaktı. Yakında başlamasını arzu ettiğimiz yeni diyalogla elde etmeye çalıştığımız tam da bu bağımsızlık ve egemenliktir” dedi.
“ÖTEKİ TARAFIN KIBRIS’TA İKİ DEVLET OLDUĞU TEZİ İLAN EDİLMİŞKEN BİZİ MACERALARA SÜRÜKLEYECEK BİR DİYALOĞA GİRMEK NİYETİNDE DEĞLİM”

Anastasiadis konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ancak diyalogun BM ve AB üyesi her ülkenin tabi olduğu temel ilkelerde başlamasını istiyoruz. Ancak öteki tarafın, Kıbrıs’ta güya iki egemen devlet olduğu tezi ilan edilmişken, bizi yeni maceralara sürükleyecek bir diyaloga veya diyalog olsun diye bir diyaloga girmek niyetinde değilim. Seleflerimin yaptığı anlaşmalarda mecburiyetten, iki bölgeli iki toplumlu, insan hakları tamamen tesis edilmiş federasyona dönüşeceği kabul edilen; BM ile AB’nin tam üyesi egemen bir Kıbrıs Cumhuriyeti.”

“ANASTASİADİS AKROBATİK İCAATLARININ RUM TARAFINI, ORTAK AÇIKLAMA İÇİN EROĞLU’YLA SONU GELMEZ GÖRÜŞMELERE HAPSETTİĞİNİ İTİRAF ETTİ”

Gazete “Kıbrıs sorununda, bizi yeni maceralara sürükleyecek bir diyaloga girmek niyetinde değilim” ifadesini öne çıkardığı Anastasiadis’in bu sözüyle aslında, akrobatik icraatlarının Rum tarafını, tek egemenlik tek uluslar arası temsiliyet ve tek vatandaşlığı güvence altına alacak ortak açıklama için Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile sonu gelmez görüşmelere hapsettiğini itiraf ettiğini yazdı.

Gazete tek egemenlik, tek uluslararası temsiliyet ve tek vatandaşlığın 2008’de Talat-Hristofyas ortak açıklamalarıyla güvence altına alınmış olmasına karşın hükümet içi dengeleri korumak için Anastasiadis hükümetinin talebiyle son BM Barış Gücü raporundan çıkartıldığını vurguladı.

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun önceki gün Anastasiadis’ten, Rum Ortodoks Kilisesi Başkanı II. Hrisostomos’un söylediği gibi gerçekten de Kıbrıs sorununda II. Hrisostomos’un tavsiyelerine İncil ayeti gibi uyup uymadığını izah etmesini istediğini hatırlatan gazete aynı talebi dün AKEL Basın Sözcüsü Yorgos Lukaidis’in de yinelediğini haber verdi.

Rum Hükümet Sözcüsü’nün, bu bayram döneminde yorum yapılmasının doğru olmadığı açıklamasını da hatırlatan gazete Lukaidis’in “İçerisinde bulunduğumuz bayram ortamı Hükümetin, bu kadar ciddi bir meselede halka basit ve net bir cevap vermesine engel değil” dedi.

Simerini haberi “Başkan, Maceralara Sürükleyecek Diyaloga Girmeyeceğim Diyor… Güvenli Sularda… Nikos Anastasiadis Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, İki Bölgeli İki Toplumlu, İnsan Hakları Tam Olarak Güvence Altına Alınmış Bir Federasyona Dönüşeceği Kabul Edildiği Mesajı Verdi” başlık ve spotlarıyla aktardı.
Gazete Anastasiadis’in ELDİK kampını Rum Savunma Bakanı Fotis Fotiu ve RMMO Komutanı Korgeneral Stilianos Nasis eşliğinde ziyaret ettiğini yazdı.

Fileleftheros “Türk Tarafı B Planı Öneriyor… Kıbrıs Sorunu Nisana Kadar Çözülmezse Tavrını Gözden Geçirecek” başlıklı haberinde BM bundan sonra atılacak adımlara hazırlanırken, Kıbrıs sorununda mesaj savaşı verilmekte olduğunu yazdı.

BM Genel Sekreteri’nin Güvenlik Konseyi’ne rapor vermeye hazırlandığını hatırlatan gazete Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in, “yeni maceralara sürükleyecek bir diyaloga girmek niyetinde olmadığını” söyleyerek Genel Sekreter’e, kararlara saygı gösterilmesi gerektiği mesajı verdiğini yazdı.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun ise nisan ayına kadar anlaşma olmazsa Türk tarafının olguları gözden geçireceğini söylediğine işaret ederek “bilinen, sahte devletin tanınması teranesine göndermede bulundu” ifadesini kullanan gazete bunun, Türk tarafının B planı olarak yorumladı.
Gazete devamla Anastasiadis’in Yunan Alayı Karargâhı’nda söylediklerine yer verdi.

“HERKES, ÖZELLİKLE DE GENEL SEKRETER, İYİ NİYET MİSYONUNU YERİNE GETİRİRKEN UYGULAMASI GEREKEN KARARLAR OLDUĞUNU BİLSİN”

Gazeteye göre “Bir diyaloga girebilmemiz için çözümün AB içerisindeki mevcudiyetimizi ve BM üyeliğimizi güvence alacak bir çözüme yönlenmemiz zaruri koşuldur” diyen Rum Yönetimi Başkanı

şunları söyledi:
“Diğer devletlerin kabul edebileceğinden daha azını kabul etmeyiz. Bunu, herkes, özellikle de BM Genel Sekreterliği; BM Genel Sekreteri’ni, iyi niyet misyonunu yerine getirirken uygulaması gereken kararlar olduğunu bilsin diye söylüyorum.”
Gazete Anastasiadis’in bu ifade ile aslında Genel Sekreter’in Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer’ın, TC Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun KKTC ziyareti sırasında, KKTC’deki Türkiye Büyükelçiliği binasına giderek görüşmesine gönderme yaptığını ve bu şekilde “Güvenlik Konseyi’nin 541 sayılı kararını ihlal ettiğini” öne sürdü.
TAK

YORUM:
31.12.2013
Kufi Seydali •

Dogrusu Anastasiades’in bu kadar yalanci olabilecegini hic beklemiyordum. Evet, cok sasirdim, inanilacak gibi degil. Kibrisi felakete surukleyen butun askeri harekatlari sanki Kibris’ta ki Yunan Alayi (ELDIK) duzenlememis gibi konusuyor. Unutmus olabilenler icin, kisa bir hatirlatma yapalim: Agustoz 1964′ te Erenkoye, Kasim 1967′ de Kofunye’ye saldiran ve cok sayida Kibris Turkunu katleden ELDIK. 15. Temmuz 1974′ te, darbe yapan, Makariosu oldurmeye tesebbus eden ve Kibris Yunan Cumhuriyetini ilan eden-de ayni ELDIK! Bunlari Kibris Rum Lideri Anastasiades’in bilmemesi mumkun mu? Hayir, hic kimse kivirtmaya veya suslemeye kalkismasin, adam biliyor-da, bilmeyen Dunya Kamuoyunu kandirmaya calisiyor.

Anastasiades Efendi bilsin ki Kibris Turkleri’nin kafalari “Tabula Rassa” degidirl! 50 yildir iki toplum ayri yasiyor ve “Kibris Cumhuriyeti” diye birsey yoktur. Dunya kabul etsin veya etmesin, KKTC 30 yasinda ve var olmaya devam edecektir. BM denen kurulus, pilisini pirtisini toplayip gidebilir. 50 yildir, Kibris Turklerine kazik atmaktan baska bir halt etmemistir. Anastasiades ve Kibris Rum Bas Piskobosu, Adayi bir Helen Adasi olarak gormeye devam ediyorlar! Bu nedenle-de, Kibrisa kalici barisi getirecek butun ciddi calismalari sabote etmek icin var gucleri ile mucadele ediyorlar. Bu rezillige artik bir son vermenin zamani gelmistir.