KIBRIS POSTASI
29.12.2013
Kasulidis: “Güney Kıbrıs’la Türkiye’nin çözümde ortak çıkarları var”
Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, Güney Kıbrıs ile Türkiye’nin, Kıbrıs sorununun çözümünde ortak çıkarları olduğunu iddia etti.
Fileleftheros gazetesinde yer alan söyleşisinde Kasulidis, Kıbrıs sorunu çözüm müzakereleri, ortak açıklama ve Orta Doğu’daki bazı gelişmelere değindi.
Kasulidis, Kıbrıs sorununun Türkiye olmadan çözülemeyeceğini, Kıbrıs sorununun tek çözüm yolunun Ankara’dan geçtiğini iddia ederken ancak Türkiye’nin de bildiği üzere, Türkiye’nin dış politikasının, enerji politikasının ve AB perspektifinin de Kıbrıs sorununun çözümünden geçtiğini savundu.
Güney Kıbrıs’la Türkiye’nin Kıbrıs sorununun çözümünde ortak çıkarları bulunduğunu ve Kıbrıs Rum tarafının sürece ivme kazandıracak özlü öneriler sunduğunu iddia eden Kasulidis, son üç aydır birçok düzeyde müzakereler gerçekleştirildiğini ancak şu anki aşamada Türk tarafının” hiç de yapıcı olmayan” tutumunda ötürü hayal kırıklığı yaşadıklarını söyledi.
Kasulidis “Gerçekten üzgünüm, çünkü müzakerelerin temelini teşkil edecek ortak açıklamaya varılabilmesi için ciddi çabalar ortaya konmuştu ancak Türk tarafının davranış ve tutumu karşısındaki sabrımız tükenmiştir” şeklinde konuştu.
Kasulidis, Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, BM Genel Sekreteri ve diğer yabancı mevkidaşlarını, “Eroğlu’nu tek egemenliği kabul etmeye ikna ettiği, ki bu kabul, her iki tarafın da egemenliğine dolaylı atıfta bulunan başka bir ekleme istemeleriyle etkisizleştirilmişken, bilgisini vermekte acele etmesi talihsiz bir eylemdir” şeklinde konuştu.
Müzakerelerin, normal ve sonuç getirici şekilde gerçekleştirilebileceklerine dair gerçek bir perspektif doğması durumunda devam edeceklerini ifade eden Kasulidis, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’n tutumu konusunda ise, “bazı adımlar ve girişimlerin yapıldığını ancak daha fazla konuşmak istemediğini” söyledi.
Kasulidis, Güney Kıbrıs’ın AB’ye üyeliğinin ve doğal gaz yataklarının keşfinin, ülkenin stratejik düzeyini değiştirdiğini ancak bunların tek başına yeterli olmadığını, bunların nasıl kullanılacağının önemli olduğunu belirtirken “Kıbrıs’ın bölgedeki öneminin artmasının Kıbrıs sorununu da bir derece etkilediğini” sözlerine ekledi.