27 Aralık 2013
Erdal SARIZEYBEK
Bugünkü Türk Ceza Kanunu, ancak savaş hallerinde düşmanla işbirliği yapmayı suç sayıyor.
Peki, barış zamanında düşmanla işbirliği yapmak suç değil mi?
Bu bir AKP yasasıdır, onlar bu değişikliği yaptı ve barış zamanında düşmanla işbirliği yapmayı suç tanımından çıkardı.
Yani AKP diyor ki, “düşman ancak savaş zamanında olur”, diyor ama bu yanlış…
Barış zamanında olsa dahi, düşmanla işbirliği yapmak suçtur…
Peki “Düşman” kimdir?
Anayasa der ki, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti bölünmez, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür.”
Bu bütünlüğümüzü yıkmak isteyen ve bu amaçla bize silahlı ya da siyasi yönden saldıranlar düşmandır, tıpkı Mustafa Kemal’in deyişi gibi; “Yurdumuza, toprağımıza, cumhuriyetimize, milletimize ve bayrağımıza göz diken bizim düşmanımızdır”.
Düşman; Türk milleti, Devleti ve Vatanı’nın varlık ve bekasına göz diken, bu emele ulaşmak için plan ve projelerini uygulamaya koyandır.
Bu çerçeveden bakıldığında, BOP Projesi vatanımızı parçalamayı hedeflediği için düşman bir projedir.
Bu projeyi uygulayanlar ve buna yardım edenler de düşmandır.
Günümüzde;
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni AB’ye üye yapmak varken, Güneydeki Rumları tanımak ve Rumları AB üyesi ülke yapan anlaşmanın altına imza atmak,
Irak’ın toprak bütünlüğünü savunmak varken, Irak kuzeyindeki Barzani’yi devlet yapmak, devlet gibi tanımak ve Kerkük’ü görmezden gelmek,
Azerbaycan’ın Ermeni karşısında haklarını korumak varken, Ermenilerle İsviçre’de, Ermenilerin lehine antlaşma imzalamak,
Türk Ordusu’na, Türk vatanını koruması için her türlü hareket serbestisini vermek varken, ABD ile anlaşıp Irak’a müdahale edilmeyeceği garantisini vermek,
PKK terör örgütünün finans kaynaklarını kesmek varken, örgüt liderlerini yakalamak ve yargılamak varken, dağa çıkışı durmak varken, İmralı’da yatan hainin sesini kesmek varken, ülkede birlik ve beraberlik çağrıları yapmak varken, bunları yapmayıp Türk Ordusu’nun komutanları terörist diye tutuklandığında sevinçten zafer naraları atmak,
Çocuklarımıza Ergenekon’u Türk Milleti’nin bir yaratılış destanı olarak öğretmek varken, Ergenekon’u terör ve şiddetle yan yana getirmek, Türk tarihini unutturmak ve ülkeyi “Türk-Kürt Alevi-Sünni” çatışması eşiğine, yani kardeş kavgasının eşiğine getirmek,
Bu sayılanların hepsi ayrı ayrı düşman BOP’a hizmet eden karar ve uygulamalar olduğu için, bunu yapanlar düşmanla işbirliği yapıyor anlamındadır ve bu bir anayasal suçtur.
Şimdi AKP’ye yönelik soruşturmalar yapılıyor, hep yolsuzluk üzerinden gidiliyor…
Yolsuzluk suçtur, buna bulaşanlar elbet yargılanmalıdır…
Ancak, AKP’nin sayılan siyasi suçları gözden kaçırılmamalıdır.
Siyaset sorumsuz değildir.
Siyasete hesap ancak sandıkta sorulur düşüncesi yanlıştır.
Eğer ki siyaset, Türk varlık ve bekasını bilerek ve kasten tehlikeye düşürüyorsa, üstelik bunu da düşman projelere hizmet etmek için yapıyorsa, bu siyaset yargılanmalıdır.
Sonuçta yolsuzluk soruşturmaları süredursun, yüksek yargı AKP siyaset yapıcılarını adı BOP olan düşman projeye hizmet etmek yani düşmanla iş birliği yapmak suç iddialarını dikkate almalı ve bu siyaseti Yüce Divan önünde hesaba çağırmalıdır.
Unutulmasın ki dünyanın her ülkesinde düşmanla işbirliği yapmanın hukuki tanımı, vatana ihanettir!
Erdal Sarızeybek