Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Atatürk Havalimanı’nda konuştu…
27 Aralık 2013 19:08
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı, İstanbul’a gelişinde Atatürk Havaalanı’nda coşkulu bir kalabalık karşıladı. AK Parti’nin anonsçusu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması öncesi, otobüsün üstündeki bakanları ananos ederken “Çevre ve Şehircilik Bakanımız İdrim Naim Şahin diyerek” anons etti. Ardından ‘eyvah’ diylerek hemen düzeltti. İstanbul Milletvekili Egemen Bağış’ın da Başbakan’ın yanında olması ve anons edilmesi dikkat çekti.
Başbakan Erdoğan, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara hitap etti.
İşte Başbakan Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
Kardeşlerim, bugün Sakarya’daydık. Gerçekten gerek Sakarya Üniversitesi, gerek Sakarya meydanı bambaşka bir coşkuyu yaşadı.
Biz bir şeye bakacağız. Bizler bir meşrebi, bir micazı, bir oluşumu istismar edenlere sözümüz var. Asla oraya gönül verenlere bizim sözümüz olamaz. Türkiye farklı bir dönemi yaşıyor. Bir değişimi, dönüşümü yaşıyor. 11 yıldır bizden böyle bir sıçramayı beklemeyenler, oyunları bozulunca malesef çok farklı yöntemlere başvurdular. Bu olayın uluslararası boyutu vardır. Ama ulusal bazda ne yazık ki bu işin taşeronları vardır.
Biz isterdik ki aynı istikamete yönelen insanlar birbirini vurmasın. Biz elele vermeye mecburuz, omuz omuza vermeye mecburuz. Zira biz neyin kavgasını yapıyoruz. Bizim tek mücadelemiz var. Önce insan, sonra devlet. Biz bunu başardık. Devleti önceleyen değil, insanı önceleyen bir anlayışı getirdik. İşte bu anlayışla İstanbul burada olağanüstü bir buluşmayı gerçekleştirdi.
Ben size çok teşekkkür ediyorum. Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Dikkat edin. Adını yolsuzluk operasyonu koydular. Kardeşlerim, bunun adını böyle koyanlar, yolsuzluğun içinde olanların ta kendileridir. Zira geçmişte nelerin olduğunu bittiğini bilenlerden biriyim. Biz damdan düşerrek geldik, atamayla gelmedik.
Egemenlik yargının değildir, egemenlik yürütmenin de değildir. Egemenlik milletindir milletin. Fakat egemenlipği milletin elinden alıp, egemenlik yetkisini kullanmak bana aittir diyen yargı da bunun hesabını vermelidir. Bu millete gönül veren, hizmetkar olan insanlar kalkıp da derme çatma iddialarla tutuklanıyorsa burada bir bit yeniği var. Şimdi ne diyorlar; konuşamayacaksın diyorlar. Silivri’nin kapısına gidenlere bunu söyleyemiyordunuz.
Dün İstanbul Başsavcısı’nın yaptığı açıklama manidardır. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı suç üstü yapmıştır. Başsavcı dosyayı istiyor, gizlilik olduğu gerekçesiyle dosyayı vermiyor, basına sızdırıyor.
Yargı diyor ki; savcılar, hakimler, onlar herhangi bir eleştiriye tabi tutulamaz. Ne demek o? Sen gizlilik kaydı olan evrakı medyaya sızdıracaksın, dosyayı Başsavcı’ya vermeyeceksin. Ondan sonra aman bunlar konuşulmaz. kardeşim, ben konuşuyorum. Ve bu savcı kalkıp İstanbul Adliyesi’nin önünde, üniversite yıllarımızdaki marjinal militanlar gibi basın bildirisi dağıtabiliyorsa ben konuşuyorum. Siz bugüne kadar böyle bir savcı gördünüz mü? Ne demek gizlilik kaydı? Biz insanın suçluluğu tespit edilmediği sürece siz bir insana suçlu damgası vuramazsınız. Basına veriyorsunuz, basın da bu insanları hemen damgalıyor. 100 milyar dolar devlet zarar uğratılmış. Ya sen ya hesap bilmiyorsun ya da bu dünyadan haberin yok. Savcı iddiasını ispatla mükelleftir. O zaman bu iddianızı ispat edeceksiniz. Etmezseniz müfterisiniz. Çünkü bu iktidar bugüne kadar tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemedi, yedirtmedi.
Minareyi çalan kılıfını hazırlar. Bunlar çaldıkları veya çalmaya hazırlandıkları minarenin kılıfını hazırlıyorlar. Bunlarrda her yol mübah. Bunlar ailelerin mahremiyetine girecek kadar ahlaktan yoksun. Ana muhalefetin genel müdürü SGK’nın genel müdürü ikenn Rahşan affıyla yolsuzluktan yırttı. Ayrıca Sayın Baykal’ı ssen bir kasetle götürdün. Eğer o kaset olmasaydı sen şu an CHP’nin genel başkanı olmayacaktın. Ayrıca Sayın Baykal’ın ihraç ettiği, yolsuzluk klasörü önünde boy boy resimler verdiğin kişiyi İstanbul’a aday yapıyorsun.
mynet hab.