NECDET BULUZ
Türkiye’yi sarsan “Rüşvet ve yolsuzluluk operasyonu” nun boyutları büyüyor. Hükümet kanadından da ard arda açıklamalar yapılıyor. Özellikle Başbakan Erdoğan, yaptığı açıklamada “Devlet içindeki devlet olan bu örgütlenmeyi kesinlikle ortaya çıkaracağız. Kirli bir operasyonla karşı karşıyayız” diyor.
Biz, bu noktada şu ayrıntıya dikkat edilmesi gerektiği görüşünde olduğumuzu belirtelim:
Hükümet, ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşvet olaylarını bir kenara bırakıyor, operasyonu yapanlar üzerine gidiyor. Son derece gizli yapılan bu operasyonun devlet içindeki çetelerce organize olduğunu iddia ediyor. Eğer devlet içinde devlet olan çeteler varsa ve 11 yıllık iktidarları döneminde AKP tarafından halen fark edilememişse burada suçlu aramaya gerek yoktur. 11 yıllık iktidarda bu atamaları yapan, kadroları düzenleyen bir başka parti mi var? Yapılan tüm atamalar ve yer değiştirmeler ince eleyip sık dokumakla yapılmamış mıdır?
Daha da önemlisi, ortaya çıkarılan vurgundur. Rüşvet ve yolsuzluktur. Hiç kuşkusuz suçlu olarak gözaltına alınanların sorgulanmasında ele geçen bilgi, belge ve bulgulardan gerçekler ortaya çıkacak ve kamuoyu ne oluyor, ne bitiyor görecektir. Şimdiden kişileri “suçlu” ya da “suçsuz” gözü ile görmek ve yargılamak yanlıştır. Önemli olan, bu olaya dışarıdan müdahale edilmemesi, savcı, hakim ve emniyetin görevlerini rahatça yapmalarını sağlamak olmalıdır.
SAPLA SAMANI KARIŞTIRMAMAK GEREKİR
Hükümet kanadından yapılan her açıklama, bir noktada suçlanan Bakanları, suç işledikleri gerekçesi ile gözaltına alınanları neredeyse “aklama” çabası içinde olduklarını gösteriyor. Özellikle de operasyonu yapanlara ateş püskürtülüyor. Emniyet içinde acele ile yapılan yer değiştirmeler “suçluluk telaşı” ile yapılanlar olarak yorumlanıyor. İktidar partisinin bu suçlayıcı tepkilere neden olmaması gerekirdi.
Devlet içinde çeteler varsa, bunlarla mücadele edilmesini, ortaya çıkarılmasını baştan bu yana destekledik. Bunun yanında, vurgun, talan, rüşvet ve soyguna da karşı olduğumuzu her daim vurguladık. Bu iki konuyu birbirine karıştırmamak gerekiyor.
Bugün ortada Türkiye’yi sarsan, Cumhuriyet tarihimizde ilk kez yaşanan bir rüşvet ve vurgun operasyonu ile karşı karşıyayız. Dünya kamuoyu da bu olayla yakından ilgileniyor. Önemli olan bu olayın hükümet kanadınca ifade edildiği gibi çetelerce ortaya çıkarılması mıdır, yoksa böyle bir olayın gizli kalması mıdır? Çeteler varsa bunlarla savaşın bu ayrı bir konu. Ancak, ortada nur topu gibi gürbüz bir çocuk doğmuş, bunun anası-babası kim bunu araştırın. Bizce asıl konu da budur. Eğer, asıl konuyu bir kenara bırakıp, suçlu oldukları söylenenleri yakalayanlarla uğraştığınız an, konuyu başka yönlere kaydırmış olursunuz. Kamuoyunun bu konuda büyüyen tepkisini de önlemek mümkün olmayabilir.
“AKP İKTİDARI YARGILANMALI”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada bu konuya da açıklık getiriyor ve ışık tutuyor. Ağır suçlamalarda da bulunuyor. Bahçeli, “Başbakan Erdoğan’ın yönetimi altında Türkiye resmen yolsuzluğun, yoksulluğun ve yasakların hâkimiyeti altına girmiştir” diyor. Bahçeli’nin bu konudaki sözlerini özetle sizlerle paylaşalım:
“ Kara para zincirinin halkaları, gayri meşru gelir kapılarının parçaları, yasa dışı yollarla servet üstüne servet edinen mafyatik yapılanmaların uzantıları AKP’ye tam olarak sızmış ve hatta ele geçirmiştir. İstanbul’da yürütülen ve çok ayaklı devam eden yolsuzluk soruşturması bunu bir kez daha ispatlamıştır. Her şeyden önce sürdürülen adli soruşturma nereye uzanırsa uzansın, ucu kime dokunursa dokunsun mutlaka sonuna kadar götürülmelidir. Türkiye yolsuzluklarla hesaplaşmalı, temiz toplum, temiz yönetim ve temiz siyaset için herkes samimi bir şekilde mücadele etmelidir.
Kanunsuzluklarla baş edebilmek ve yolsuzluk damarlarını kökünden kesip atabilmek için bu tarihi fırsat heba edilmemelidir. AKP’nin 11 yıllık iktidar süresinde defalarca yazılı ve görsel medyaya intikal etmiş iddialar ve şaibeler de devam eden hukuksal sürece eklemlenerek ülkemiz yolsuzlukların zincirinden kurtarılmalıdır. Geldiğimiz bu aşamada, hükümetin tüm kirli çamaşırları, tüm hukuksuz, vicdansız ve kural tanımaz aşırmaları deşifre edilmelidir. AKP iktidarı millet önünde yargılanmalıdır.
Gemicik sahiplerinden yumurtacılara, mısırcılardan enerji ortaklarına kadar kim varsa biriktirdikleri servetleri, şişkin banka hesapları, dünyalıklarını erken yaşlarda fazla fazla kazanmalarının derin sırları detaylı olarak mercek altına alınmalıdır. Ayrıca söz konusu hukuki süreci; yıpratmak, sulandırmak ve rotasından saptırmak amacıyla gündemde sıcaklığını koruyan siyasi bir kutuplaşmaya, malum anlaşmazlığa ve sözde rövanşist bir çıkışa bağlamak en azından pişkinlik ve utanmazlık örneğidir.”
e.mail: [email protected]