Hazretleri böyle buyurmuştu.
Fakat nedense bir açıklama yapmadı. Bu ifadesinin üzerinde epeyce günler geçti.
Her gün ekranlarda boy göstermeye devam etti. İçi boş sözler etti. Dualar, beddualar okudu.
Okudu ama bir açıklama yapmadı.
Fethullah da çok konuştu. O da dualar ve beddualar yaptı.
Anlayacağımız, çağımızın düşünce ve kavramları ile birbirlerini muhatap almak yerine; dini jargonun ağır bastığı bir iklimin içinde birbirlerini muhatap alıyorlardı.
Dershanelerin kapatılma işinden Hükümet vaz geçti. Lakin Fethullah ve ekibi bu durumu hazmedemedi. Elini çabuk tuttu ani atağa kalktı.
İki yıldır elinde beklettiği kozlarını ortaya sürdü.
Anlayacağınız; Biz açıklarsak yer yerinden oynar diyen RTE kendi kozunu açıklamaya fırsat bulamadı.
Eğer hükümet bir karşı saldırı yapmazsa, yandı külüm keten helvası…
Anlaşılan o ki, gladyonun yönetimindeki cemaat ilk vuruşu yaparak, Erdoğan’a büyük darbe indirdi.
Türkiye’nin kaderine bakın ki; muhalefeti de yandaş medya yapıyor.
Ortada muhalefet yok. Yok, ama onun yapması gerekeni sanki cemaat yapıyor.
Var olan muhalefeti, Ergenekon Tertibi ile Silivri’ye koyunca, geri kalanlar muhalefet yapıyormuş gibi, oyun oynar oldu.
Olay daha çok taze olduğu için gerisini öğrendiğimizde daha etraflı bir değerlendirme yaparız.
Eğer, RTE o bildiklerini önce açıklamış olsaydı, devletin gücü de iktidarın elinde olduğu için, daha önde olacaktı.
Yapmadı. Kendisi açısından, çok büyük strateji yanlışı yaptı.
Bundan sonra ne olacak derseniz?
Erdoğan savaşa çok geriden girmek zorunda kalacak. Daha önceki bir yazımda, lağım patladı patlayacak ifadesini kullanmıştım.
Lağımın içinde yüzen bir siyasi iktidar uzun süre bu durumu devam ettiremez.
Her türlü pisliğin üzerini, vesayet rejimi, Ergenekon, Balyoz gibi safsatalar ile örtüyorlardı.
Dedik ya, lağım patladı. Artık, Ergenekon’u suçlamak da yetmez.
Suriye yenilgisinin nasıl sonuçlar yaratacağını, daha çok göreceğiz.
Aslanlı Yol’daki bir milyon 615 bin 89 kişiyi de hatırdan çıkarmamak gerek.