Salı günkü şarkılarla-türkülerle yine panayıra dönen AKP Grubunda Erdoğan;
“Meclis, iradesini güç odaklarına teslim edemez. Milletin vesayete ihtiyacı yoktur. Meclis iradesi gasp edilemez” diye bağırıyordu!
Erdoğan’ın söylediği doğrudur. Anayasamız 6-10-68 inci maddeleri de, bu konuda kesin emir vermektedir. Aksi davranan “Anayasayı İhlal” suçu işlemiş olur.
Anayasa Md 6:
Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ, kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet Yetkisi kullanamaz.
Anayasa Md 10:
Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet Organları ve İdare Makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
Anayasa Md 68:
Siyasi Partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve Hukuk Devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve lâik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz. Sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz, suç işlenmesini teşvik edemez.
Başbakan Erdoğan’ın ve AKP Hükümetinin Anayasanın maddelerini çiğneyip-çiğnemediklerini kendi ağızlarından söyledikleriyle test edelim. Hem de son bir haftada söyledikleriyle.
*Başbakan Erdoğan; “Cemaatin ileri gelenleri bugüne kadar bana ne getirdiler de, ben bunu geri gönderdim!”
*Selahattin Demirtaş; “AKP İktidarı, geri çekilme ile ilgili bize(Terör Örgütüne) ve Sayın Öcalan’a(!) Yasa çıkaracağını ifade etti. Ama çekilmenin başlaması ile bu söz yerine getirilmedi.”
*Şamil Tayyar AKP Milletvekili; “Emniyet Teşkilatı cemaate teslim edildi.”
*Bülent Arınç; “10 yılda MGK’da kabul edilen hiçbir şey hayata geçmedi.” (Her kararda kendi imzası var)
*Abdülkadir Selvi Yeni Şafak Ankara Temsilcisi; Cemaate soruyor;
“2004’ ten önce kaç Valiniz, Milletvekiliniz, Bakanınız vardı? 2004’ ten bu yana kaç Valiniz, Milletvekiliniz, Bakanınız oldu? 2004’ ten önce kaç Üniversiteniz vardı? 2004’ ten sonra kaç Üniversiteniz oldu? 2004’ten önce ticaret hacminiz neydi? 2004’ ten sonra ticaret hacminiz ne oldu?”
*Ömer Dinçer Başbakanlık Eski Müsteşarı- Milli Eğitim Bakanı- AKP İstanbul Milletvekili;
“Biz darbe planlarına dağ gibi göğsümüzü gererken onlar yani cemaat, güvenlik ve huzur içinde faaliyetlerine devam etti.”
*Adem Sözüer Başbakan Danışmanı; “Gülen hareketinin suç örgütü sayılmaması için gerekli olan kanunlar bizzat Tayyip Erdoğan sayesinde çıkarılmıştır.”
Başbakan Erdoğan’ın ve AKP Hükümetinin, Türk Milletinin kendilerine emanet ettiği “Milli İradeyi” hem cemaat ile hem de PKK Terör örgütüyle paylaştığı daha binlerce belge ve kendi açıklamalarıyla kesinleşmiştir. Erdoğan ve AKP, Anayasayı İhlal suçunu defalarca işlemişlerdir.
Bu konuları araştırmak ve gereğini mutlaka yapmak, Anayasa ve Yasalar tarafından kendisine emredilen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı niçin harekete geçmemektedir?
Bu konuda öyle çirkin şeyler anlatılmaktadır ki, iktidar değişikliğinde bunları araştırmayı ve gereğini yapmayı bir vatan görevi olarak üstlendiğimin bilinmesini isterim.
Yeni gönderilen bir fıkrayı, AKP’ye uyarlayarak anlatalım;
“AKP Grup Toplantısı Salonu. Toplantı basına kapalı olarak yapılıyor. Bir Milletvekili toplantıyı yöneten Başkana gelip, bir şeyler söylüyor. Başkan mikrofondan; ‘Değerli Arkadaşlar, Sevgili Muhafazakâr Demokratlar. Bir Sayın Milletvekilimiz içinde 10 Bin Dolar olan kahverengi renkli cüzdanını kaybetmiştir. Kendisi cüzdanını bulana 2 Bin Dolar verecektir. Bulanların kürsüye getirmesi rica olunur’ der. Milletvekillerinin bulunduğu yerden bir ses yükselir; ‘Benden 2.500 Dolar!”
Temiz-okumuş-dürüst çocuklardır bizim bademler. Ağızlarında bakın diplerini görürsünüz. Ayrıca cesurdurlar. Sıkıyı görünce imzayı basarlar, sonra “o kararlar yok hükmündedir” derler. Delikanlılığı kimseye bırakmazlar, ama bir mantar tabancası patlasa, bir askeri araç geçse pantolonlar kahverengiye dönüşüverir. Demokrattırlar ama kâğıt üstünde ve sadece kendilerine.
Herkes için demokrasi, o olmaz çünkü yaratılışa terstir!
Servet ve mal-mülkleri için “nereden buldun, ne iş, hesap ver” dediğinizde çok hukuki ve ahlaki bir cevapları vardır; “Biz ancak Allaha hesap veririz.”
Erdoğan, Belediye Başkan Adaylarını “Bitlis’te 5 Minare” türküsü eşliğinde açıkladı. Biz de yazıyı bir şarkı ile bitirelim;
“Gitti gidiyor, döner mi bilmem…”