Geçen hafta sonu, Güney Kıbrıs’ın siyasi yapılanmasında 3. parti konumunda olan DIKO’nun (Demokrat Parti) Başkanlık seçimine yönelik Genel Kurulunda Nikolas Papadopulos’un yaklaşık 500 oy farkı ile “Genel Başkan” seçilmesi çok da sürpriz bir gelişme değil.
Gerçekte seçimi kaybeden Marios Garoyan Kyprianou ailesinin adayı iken, Nikolas Papadopulos da Papadopulos ailesinin adayıydı. İşin özünde yarışanlar Marios Garoyan ve Nikolas Papadopulos değil, Kyprianou ailesi ile Papadopulos aileleri, 1 Aralık günü yaşanan ise tam bir parti için iktidar kavgasıydı.
DIKO, Makarios’un sıkı takipçisi ve çömezi Spiros Kyprianou tarafından 1976 yılında kuruldu. Spiros Kyprianou da aynen Glafkos Klerides gibi 1950 yılında Başpiskopos seçilen Makarios’un seçildiği günden beri yanından ayrılmayan, 1955’de EOKA’nın kuruluşunda rol almış, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk kabinesinde Bakanlık yapmış, 1960’lı yılların başında Türkleri organize bir biçimde imha etme çalışmaları başlatılan “Akritas Planı”nın hazırlanmasında ve uygulamaya konmasında önemli görevler yapmış, Makarios’un ölümünden sonra da Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) 2. Başkanlığına seçilmiş bir Rum politikacı.
Tassos Papadopulos da EOKA’nın kuruluşundan hemen sonra üst kademede görev yapmış, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk kabinesinde Bakanlık görevinde bulunmuş, Türkleri adadan silip atmaya yönelik Akritas Planını kaleme almış, DIKO’nun 2. Başkanlığı görevini ifa etmiş ve GKRY’nin 5. Başkanlığına seçilmiş bir başka Kıbrıslı Rum politikacı.
Her ikisinin Kıbrıs Rum halkına yaptığı hizmetlerin değerini ölçmek için terazinin karşılıklı kefelerine koysanız, terazi kesinlikle dengede kalır.
DIKO’nun varlığını sürdürebilmesi ve milletvekili sayısının aşağılara düşmemesi için son 3 GKRY Başkanının iktidar döneminde uyguladığı ilke, koalisyon ortağı olup, hükümette yer almak oldu hep. Aksi takdirde milletvekili sayısının dramatik bir şekilde aşağılara düşeceğinin çok iyi farkındalar.
DIKO ile GKRY Başkanının partisi DISI, Kıbrıs Rum siyasi yelpazesine göre sağda yer alıyorlar ve her ikisi de milliyetçi. Aralarında sadece nüans farkı var.
DIKO Kıbrıs Rum milliyetçiliğine sıkı sıkıya bağlı ve adanın sadece Rumlar tarafından idare edilmesi fikrini kendine ülkü edinmiş bir parti konumunda.
DISI, 1976 yılında Glafkos Klerides liderliğinde, 15 Temmuz 1974 tarihinde Yunanistan’daki Cunta’nın talimatı ve Kıbrıs’taki Yunanlı subaylarla birlikte darbeyi organize eden EOKA B’ciler ile 1955-59 yılları arasında Enosis için kan dökmekten çekinmeyen EOKA’cılar tarafından kurulmuş, Helen ( Yunan) milliyetçiliğine canı gönülden bağlı sağcı bir parti.
Her ikisi de temelde adanın bir Rum adası olduğu inancında ve adanın Rum çoğunluk tarafından mutlak idare edilmesini kendilerine ilke edinmişler. DISI’ye kıyasla DIKO daha fanatik milliyetçi olduğu için Rum Ortodoks Kilisesi her zaman desteğini kendisinden esirgememiş.
DIKO, DISI ile Temsilciler Meclisinde yaptığı koalisyon nedeni ile mevcut kabinede Savunma (F. Fotiu), Eğitim (K. Kenevezos), Enerji, Ticaret, Sanayi (Y. Lakkotripis) ve Sağlık (P. Petridis) bakanlıklarına sahip. Zaten sorun da buradan çıkacak.
Kişi olarak neredeyse ruhsal bozukluk düzeyinde bir milliyetçilik anlayışına sahip olan Nikos Papadopulos, GKRY Başkanı N. Anastasiades’i Amerikalıların ve İngilizlerin has adamı olarak kabul eder ve öyle değerlendirir. Ki, bu düşüncesinden dolayı da DISI ile DIKO bir müddet sonra Kıbrıs Müzakereleri konusunda sorunlar yaşamaya başlayacaklardır.
DIKO’nun müzakere süreci ile ilgili olarak Anastasiades’in önüne koyduğu veya da koyacağı koşullar ya DIKO’lu Bakanların hükümetten çekilip koalisyonun dağılmasına neden olacak ya da Papadopulos’un, Rum Başkan Anastasiades’ten koparacağı tavizler, Anastasiades’i çok zor duruma bırakacak, zaman zaman da maskara edecektir…
Hep birlikte yaşayıp, göreceğiz…
Ata ATUN
e-mail: [email protected]
6 Aralık 2013