KİM ÖLDÜ ?
Bir vakitler bir ülkede, bir ölüm olduğu zaman halka duyurmak için top atışı yapılırmış.
Bir top atışı, halk’tan birinin öldüğü anlamına gelirmiş.
İkinci top atışı önemli bir kişinin öldüğünü gösterirmiş
Üç top atışı, ülkede en üst düzeyde kişilerden birinin öldüğü anlamına gelirmiş.
Günlerden bir gün, bir top atışı duyulmuş.
Onu ikinci bir top atışı izlemiş.
Halk kulak kesilmiş.
Hemen akabinde üçüncü bir top sesi işitilmiş.
Halk, acaba kim öldü diye düşünürken, hiç rastlanmamış bir şey olmuş ve fazladan bir top sesi daha duyulmuş.
Top atışının yapıldığı yere koşan halk, ne olduğunu öğrenmek istemiş ve
– Kim öldü ? diye sormuş.
Top atışını yapan görevli, uğradığı bir haksızlığı anlatarak cevap vermiş:
– Adalet öldü.
Artık top sesleri birbirini izliyor ama kimse duymuyor.
Büyük kentlerimizden birinde, yolcu taşıyan halk otobüsü, teröristler tarafında taşlanıyor. Otobüsün camı çevresi tuz buz oluyor. Otobüsün içine kaya büyüklüğünde taş parçaları, cam kırıkları düşüyor. Yolcular yaralanıyor. Otobüs şoförü yaralanıyor ve direksiyon hakimiyetini kaybediyor. Bir çocuğa çarpıyor. Otobüsü taşlayan teröristler, şoförü indirerek ölesiye dövüyorlar ve öldü zannederek çöplüğe atıyorlar. Gelen polisler olay mahalline ancak zırhlı araçla girerek, öldü sanılan şoförü alıp hastahaneye götürüyorlar ve şoför birkaç gün sonra ölüyor. Otobüsü taşlayanların içinden ancak iki çocuk yakalanıyor ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılıyor.
Buna karşın, Slogan atan, yumurta atan öğrenciler hapislere atılıyor.
Cezaevlerinde onlarca, yüzlerce yazar, aydın, subay, profesör senelerden beri hapis yatıyor.
Top seslerini duyuyor musunuz.
Kaç tane atılıyor ?
Gene büyük kentlerimizden birinde, Belediyenin resmi minibüsü devriliyor. İçinde bulunan yemek kazanları, sıcak yemekler yollara saçılıyor. Belediyenin iki görevlisi ile şoförü yaralanıyor. Aylar sonra olay meydana çıkıyor ve Belediyenin resmi aracının, kırda bayırda gezen teröristlere, sıcak yemek götürdüğü anlaşılıyor. Haklarında hiçbir işlem yapılmıyor. Sıcak yemek servisi devam ediyor.
Bu arada tarlasını, vadisini, akarsuyunu korumak istenen köylüler dövülüyor,
Üç beş kuruş zam isteyen ve işten atıldığını protesto eden işçiler coplanıyor,
İş bulamayan ve seslerini duyurmak isteyen öğretmenler gaza boğuluyor.
Top seslerini duyuyor musunuz.
“Tüm canlılar bir kez ölürler ama adalet her yanlış ve haksız kararda yeniden ve bir kez daha ölür.”
Söyler misiniz, kim öldü ?
Av.A.Erdem Akyüz
[email protected]