DIKO Kıbrıs Rum tarafında bir siyasi parti. Türkçeye çevrilmiş adı da Demokrat Parti. Kurulduğu günden beridir hep 3. sıradadır. 1924 yılında kurulmuş, Komünist ideal ve doktrinlerin partisi olan AKEL genel ortalamada 1. sırada, Glafkos Klerides’in kurduğu DISI genel ortalamada 2. sıradadır çoğunlukla.
DIKO’nun kurucusu, EOKA’nın aktif yöneticilerinden ve Makarios’un ölümünden sonra Rum Yönetimi başkanı seçilen Spyros Kyprianou’dur. DIKO’nun çizgisi milliyetçi, felsefesi de (Büyük) Yunan Milliyetçiliği olup “Megali Idea”yı gerçekleştirebilmektir. Bu nedenle de Kıbrıs adasının ezelden beri bir Yunan adası olduğunu ve Yunanistan’a bağlanması gerektiğini savunur. Kıbrıslı Türkleri adaya 1571 yılında misafir gelmiş addeder ve azınlık haklarından fazlasını hak etmediklerini parti politikası içinde ilke edinmişlerdir.
Kyprianou’nuda sonra 2000 yılında bir başka EOKA’cı yönetici olan Tassos Papadopulos parti başkanlığına seçilmiştir. Onun Rum Yönetimi başkanlığı döneminde 2006 yılında Ermeni-Rum melezi Marios Karoyan partinin başkanlığına getirilmiştir.
Parti içinde 1 Aralık 2013 günü gerçekleştirilecek Genel Başkanlık makamı nedeni ile Genel Başkan olan Marios Karoyan ile DIKO başkanlığından Rum Yönetimi 5. başkanlığına seçilen ve partinin ağır toplarından olan Tassos Papadopulos’un oğlu, Lefkoşa milletvekili Nikolas Papadopulos arasında büyük bir çekişme var. Bu çekişme bir dönem, N. Papadopulos’u partiden ihracına kadar uzandı ama ihraç gerçekleşmedi.
Genelde Kıbrıs Rum tarafında son 3 başkanın döneminde DIKO hep, Rum Temsilciler Meclisinde iktidarın küçük ortağı oldu ve Rum Yönetimi Başkanının anayasaya göre dışarıdan atadığı Bakanlar kurulunda da duruma göre 2-4 arası sandalye sahibi oldu.
Devamlı olarak koalisyon ortağı olmasının nedeni, Kıbrıs Rum tarafındaki seçim sisteminin tek partiye iktidar olanağını çok kısıtlı vermesi. Seçimlerden her zaman 3. parti olarak çıktığından ya birinci konumdaki AKEL ile ya da ikinci konumdaki DISI ile koalisyon yaparak hep hükümetin bir parçası olmayı başardı. Zaten bunu yapmasaydı, şimdiye çoktan milletvekili sayısı da 5-6’ya düşmüş, EDEK’in düzeyinde küçük bir parti konumunda olurdu.
En önemli özelliklerinden birisi de, günümüzde başında Başpiskopos II. Hrisostomos’un bulunduğu Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi’nin kayıtsız şartsız desteğini almayı başarmış olmasıdır.
Rum Ulusal Konseyinde, Kıbrıs Rum Temsilciler Meclisinde yer alan tüm siyasi partiler eşit düzeyde, birer sandalye ile temsil edilirler. Ulusal Konseyin toplantılarında, Kilise ile DIKO tam bir dayanışma içindedir her zaman ve Rum Ulusal Konseyi’nin benimsemediği bir kararı da hiç bir Rum Yönetimi Başkanı, halk tarafından seçilmiş olsa dahi uygulayamaz. Bu denli etkilidir Rum Ulusal Konseyi, Kıbrıs Rum siyasi hayatında.
24 Nisan 2004 tarihinde yapılan Annan Planı referandumunda, Annan Planı’na “Evet” oyu verilmesi için yapılan çalışmaların başında olan ve Kıbrıslı Türklerle “Gevşek Federasyon” kuralım, herkes kendi bölgesinde kendini idare etsin, “Doğanın korunması”, “Tarihi Eserlerin korunması” ve “Suçluların İadesi ile Yargılanması” başlıkları dışındaki konularda “Kurucu Devletler” yetkili olsun diyen ve bu fikirleri meydanlarda, radyolarla ve TV’lerde savunan Nikos Anastasiades, şimdi “Üniter Rum Devleti’nin kurulabilmesi ve Türklere de azınlık hakları verilmesi” için elden geleni yapıyor.
Bu çabanın kökeninde DIKO’nun siyasi baskısı ve koalisyondan çekilirim tehdidi yatıyor. Ya DISI’nin ruhani başkanı Nikos Anastasiades DIKO’nun tüm isteklerine “Evet” diyecek ve Temsilciler Meclisinde çoğunluk “DISI + DIKO” koalisyonunda olacak, ya da karşı durup, bildiğini okuyacak ve Meclisteki çoğunluk “AKEL + DIKO” işbirliğine geçecek, Ulusal Konsey’de de hayatı kayacak.
Üzerinden aşılması şimdilik Rum Yönetimi Başkanı Anastasiades ve partisi DISI için çok güç gözüken bu politik engel kısa sürede geçilemediği takdirde, iyi niyetle müzakerelerin başlamasını beklemek büyük bir saflık olacaktır…
Ata ATUN
e-mail: ata@kk.tc
27 Kasım 2013