YUNUS EMRE, KÖPEK DÜDÜĞÜ VE YERDE SÜRÜNENLER
Alev saçtı güneş, yağmur dediler
Keten gömlek giydim, samur dediler
Varayım ben de yazayım dedim
“Şair değilsin sen, miskin Timur” dediler
TS
Öğle arasında muayenehanedeki odamızın kapısını kapamış, yeni aldığımız ay-fonu kemerimize kopçalamış, kulaklığı takmış, Mahler’in birinci senfonisini bir yandan yüksek bir tonla dinlemekte bir yandan da elimizi kolumuzu sallayaraktan güya orkestrayı yönetmekteyiz. Bu spor, fakirin kendi başımıza yaptığımız uğraşılarımızdan birisi olmakla, kimseler görmesin “deli derler” korkusuyla da hep kapalı kapılar ardında yapmaktayız.
“Sırat kıldan incedir, kılıçtan keskincedir
Varıp anın üstüne, evler yapasım gelir”
Senfoninin dördüncü bölümüne başarı ile ulaşmış, kan ter içinde ve dahi nefes nefese kalmış iken, kendini bilmez ay-fon telefonunun zırıl zırıl çalmaya başlamasıyla, telefonu kemerimizden çıkarmak için hamle yapmış idik. “Amanın hastaneden arıyorlar tez cevap vermek gerekir” diyerekten kopçayı açıp telefonu çıkarmak için debelenmekteyiz ki ne fayda.
“Altında gayya vardır, içi nar ile pürdür
Varuben ol gölgede, biraz yatasım gelir” (VARUBEN =VARIP DA)
“Oda gölgedir deyu, ta’n eylemen hocalar
Hatırınız hoş olsun, biraz yanasım gelir “
Zalim telefon üç kez çaldı ki, çağrıyı kaçıracağız, telefon ise ne kadar çekiştirsek de kemerden katiyyen ayrılmıyor. “Heyvah ki heyvah.. çıkmıyor bu meret” diyerekten, o telaş ile af buyurun pantolonumuzu indirmemizle, paçalarını kolumuza dolayıp çağrıya cevap vermiş idik. Odanın ortasında, kızmızı biyeli iç donumuzla dikilip, kolumuza pantolon dolanmış telefonla konuşurken aniden kapı açılmış, ofis menajeri hanım, rotasyona gelen iki kadın öğrenci ile odamıza dalmış idi.
“Ben günahımca yanam, rahmet suyunda yunam
İki kanat takınam, biraz uçasım gelir”
Avcılar bilir; köpekleri çağırmak ve değişik emirlere uymaları için eğitmeye yarayan bir düdük vardır.
Bu köpek düdüğü, insan kulağının duyamadığı yüksek frekanslı, çok tiz bir ses çıkarır ki insanlar bu sesi duyamaz. Lakin köpeklerin davranışından onların bu sesi çok iyi duyduğu hemen anlaşılır.
Söz gelişi sahip, korku ya da ödül vererek eğittiği köpeklerine hiçbir zaman “Beni doğuran şehirler mübarektir” ya da
“Ben ikinci peygamberim” ya da “Bana dokunmak ibadettir” deme gereği duymaz. Düdüğünü öttürmesi yeterlidir.
Bu sahipler haliyle bütün gün, hatta yıllarca düdüklerini öttürür dururlar.
DÜŞMEKTEN KORKMUYORSA YERDE SÜRÜNDÜĞÜNDENDİR
“Andan cennete varam, cennette huriler görem
Huri ile gılmanı, bir bir koşasım gelir”
“Derviş Yunus bu sözü, eğri büğrü söyleme
Seni sigaya çeken bir Molla kasım gelir”
Yunus Emre
Gözleriniz hep yükseklerde olsun
HPT Timur
Yazıları posta kutunda oku