NECDET BULUZ
AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal, partisinden kesin ihraç istemi ile tedbirli olarak müşterek Disiplin Kurulu’na sevk edildi. Gerekçe olarak da “Basında çıkan ve parti politikalarına aykırı açıklamalarda bulunuyor” denildi.
Bal’ın partiden ihraç istemine Başbakan Erdoğan “yeşil ışık” yakıyor. Konu ile ilgili olarak da yaptığı açıklamalarda “Bu arkadaşımızın yaptığı bir değil, iki değil, üç değil. Arkadaşlara gerekeni yapmaları talimatını verdim” diyor.
BAL’IN DİK DURUŞU
İdris Bal konusu, AKP içinde Başbakan’a ve Hükümetin aldığı bazı kararlara ilişkin tepkilerin artmaya başlamasını göstermesi açısından önemsenmelidir. Bal’ın yaptığının ve söylediklerinin daha önceden de Başbakan’ın içine sindiremediğini görüyoruz. Erdoğan’ın bu konudaki açıklamaları da zaten bu çok açık biçimde ortaya koyuyor.
Geriye baktığımızda AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal’ın Gezi Olaylarına bakış açısının Başbakan’dan çok farklı olduğunu görürüz. Bal, Gezi’den çok önemli dersler çıkarılması gerektiğini savunmuş, Hükümetin Mısır ve Suriye politikalarındaki yanlışları kamuoyu ile paylaşmıştı.
Yine Başbakan Erdoğan’ın şiddetle savunduğu “çözüm süreci” konusunda alınan kararlara ve açıklamalara da karşı çıkarak ülkenin bölünme noktasına gelmekte olduğunu söyleme cesaretini göstermiştir.
Hatta Erdoğan’ın bu konuda “Korkuyla büyük devlet olunmaz” sözlerine Twıtter üzerinden yanıt vererek “ Korku ile büyük devlet olunamayacağı gibi, hesapsız, plansız, günü birlik küçük hesaplarla da büyük devlet olunmaz, ancak büyük hatalar yapılır” demişti.
CEMAATE YAKIN BİR İSİM
Şimdi ipleri koparma noktasına getiren asıl soruna bir bakalım:
AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal, cemaate yakın bir isim olarak biliniyor. Şimdi, AKP Hükümeti ile cemaatin arası açık ve dershanelerle başlayan çatışmanın boyutları da giderek artıyor. İdris Bal, son açıklamasında dershaneler konusunu da gündeme getirdi. Bu konudaki görüşlerini özet olarak sizlerle paylaşmak istiyoruz:
“Dershanelerin kapatılmasının siyaseten zarar vereceğini düşünüyorum. Fırsat eşitliği anlamında da sıkıntılar yaratabilir. Bir de çözüm sürecine ilişkin kaygılarım vardı. Disipline sevk edilme nedenim bunlar olabilir. Yapacak bir şey yok. Bizden kaba bir sözcük çıkmaz. Doğrudur, fikri anlamda bazı kaygılarımız var. Bunun, ‘parti demokrasisi içerisinde, demokrasinin o temel sınırları içerisindedir’diye düşünüyordum. Demek ki arkadaşlar başka türlü düşünmüşler ve disipline göndermişler. Bakarız artık. Ona göre değerlendirme yaparım. Dershaneler ile ilgili çok ciddi kaygılarımız vardı. Benim partiden ihraç edilme kararını herhalde bu konu tetikledi?
HANİ DEMOKRASİ VARDI?
İdris Bal ile AKP arasındaki sorunlar bizi ilgilendirmiyor. Burada asıl sorun, demokrat geçinen, “parti içi demokrasi var “diyen, “Herkes, kafasının içindekileri açık biçimde ifade etme özgürlüğüne sahiptir” diyenlerin, bu sözlerinde nasıl samimi olmadıkları İdris Bal hareketi ile ortaya çıkmıştır. Bu hareket aynı zamanda cemaate de bir göz dağıdır.
Muhalefete tahammülsüzlük, karşı söylemlere itibar etmeme, “En doğruyu ben düşünür, ben yaparım” mantığı ile hareket etme, görülüyor ki bütün olumsuzlukları da beraberinde getiriyor. Bal konusunda, Kütahya Milletvekilinin Cemaate yakın oluşunu da göz önünde bulunduracak olursak, AKP ile cemaat arasındaki şiddetli çatışmaların boyutunun daha da şiddetli depreme varacak noktalara taşınabileceğini görmüş oluruz. Bal olayı, AKP içindeki cemaate yakın diğer isimleri de harekete geçirecek mi, bunu da bekleyip önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz.
Başbakan, bir yandan cemaatle ilgili yumuşak ve okşayıcı olmaya çalıştığını gösteriyor ama diğer yandan cemaati budamaya devam ediyor. Kütahya Milletvekili İdris Bal’a karşı alınan kararlar da parti içindeki cemaat ağırlığına bir darbe niteliği taşımaktadır.
e.mail: [email protected]