Doğu Anadolu Yüksek Yaylâsı emperyalistler tarafından tarihsiz bırakılmıştır. Amaçları, Doğu Anadolu’daki toprak altı zenginliklerine- en başta petrol olmak üzere- sahip çıkmak için sahte tarihle yaratacakları yapay devletleri buralara oturtmaktı.
Profesör A. Erzen, Van Bölgesi Tarih ve Arkeoloji Merkezi’ni kurmuş, Prof.K.Kökten, M.Uyanık, Oktay Belli ve E. Feigl gibi yabancı profesörlerden oluşan ekiple 30 yıl süren çalışmalar yaparak:
Tarihin Anadolu’ya Orta Asya’dan göçlerle 13bin’lerde başladığını, sayısı 40 bin kadar olan kaya resimleriyle, Orta Asya kültürüyle eşlik ya da benzerlik içinde olduğunu ortaya koymuştur; bu kültürün Mezopotamya’ya indiği ve orayı etkilediği de ortaya çıkmıştır.
Bu ekipten Prof. Erich Feigl Diyarbakır ve yöresinin 4’üncü binde Proto-Türk, Ön-Türk Kültürü’nün merkezi olduğunu, bu araştırmaların vardığı noktalardan biri olarak yazmıştır.
Prof.Ersin Alok 1972 / 79 yıllarında Van/ Hakkâri’de büyük bir alanı kaplayan 40 bin kadar kaya resmini Tir-i Şin yaylâsında incelemiştir.Tarih olarak 15 bin (onbeş bin) ile 7bin’i (yedi bin), sadece Gevâruh kaya resimleri için 10 bin’i vermiştir (Kaya üstü Resimleri Akbank. 1988 ist.)
Prof . Afif Erzen ekibinin ortaya koyduğu kaya resimlerini
Genel anlamda kaya üstü resimler
Yazı elemanlarını içeren kaya üstü resimler
Yazıya geçiş dönemi resimleri ve
Yazıtlar hâlinde dört grup oluşturmaktadır
Resimler 15 bin tarihli geyik resmiyle Tirişin’de görülür.
Van/ Başet dağı yazı elemanlarını içeren kaya resimleri 13/12 olmalıdır.
Gerisi, Gevâruh 10 binden başlayarak, Sat Dağı, Hırkanıs suyu, Mazur Vâdisi, Pagan köyü 8binler, Put köyü 3binler,Cûdi dağı 1500, Varagöz yaylâsı ise M.Ö.1000 yılına varılmaktadır.
Kâzım Mirşan BAŞET dağındaki yazı elemanlarını içeren ve yazıya geçiş dönemini gösteren 13/12bin tarihli kaya resimlerinden başlayarak sadece Doğu Anadolu’da 30 kadarını Ön-Türkçe olarak okumuştur.
Sonuç : Doğu Anadolu Yüksek Yaylası’nın dip kültürü Ön-Türk Kültürüdür.
Zaten Kürt adının Elegeş anıtında Ökü-Ert hâlindeki ilk şeklinin ortaya çıkışı, Japon araştırmacı Goichi Kojima’nın 14 “yerel ağız” bulması
-
Kürtçe’de Kürt adının bulunmaması
-
Kırmança’dan Kürt dili imâl edilmeye başlanması Kırmança kelimesinin Ön-Türkçe (OQ-ËRİM UÇ- yöneten Oq halkı, egemen Oq halkı) cümlesi olduğu, Doğu Anadolu’nun dip kültürünün Ön-Türk kültürü olduğunu fazlasiyle ortaya koyar
-
Kırmança’dan Kürt dili imâl edilmeye başlanması Kırmança kelimesinin Ön-Türkçe (OQ-ËRİM UÇ- yöneten Oq halkı, egemen Oq halkı) cümlesi olduğu, Doğu Anadolu’nun dip kültürünün Ön-Türk kültürü olduğunu fazlasiyle ortaya koyar
Bunlara ilâveten KÜRD/İSTAN adının Ön-Türkçe olduğunu da bilmemiz gerekecek
-
Kürt’ün OKÜERT’ten geldiğini gördük
-
İSTAN ise, Acemce olduğu sanılır. Mirşan onu, AS/qan , yani “Tanrı beldesinde asılı olma” şeklinde analiz eder; Tanrı beldesinde asılı olmak cennette bulunmak anlamınadır. Asqan, zamanla değişerek AS/pan, AS/tan ve sonunda AS/ûman şekline dönüşür.
-
Öküert/astan… Kürt/istan..olmuştur
Ayni , Tanrı beldesinde asılı olmak kavramını
-
ASTAN/Bolıq = İstanbul hâlinde gördüğümüz gibi Kazakistan’ını yeni
-
başkentinin adı da ASTANA’dır.
Son günlerde tartışılan Q,W,X harflerine gelelim : Aslında Ön-Türkçe yazının damga yazısından alfabetik yazıya geçişiyle damga olana bu şekiller harflere dönüşmüşlerdir:
-
Q harfı OQ damgasıdır. QARA…OQ…QAĞAN..,UQUQ ..vb….
-
W harfı UW damgasıdır : UW-ON…UW-UB OZ..UW İT..vb..
-
X harfı ËD damgasıdır….Fakat Türkçeye (X) şekliyle Rusça’da (H) sesi
Verir, Xusamettin..Hüsamettin..
Bu ,kökeni damga olan harfler Kürtlerin Ön-Türk kökenini gösterir.
Bunlara, Profesör Ekrem Memiş’in Doğu Anadolu’da bulduğu, Mısır ve Hitit kaynaklarının da doğruladığı M.Ö. 2200 tarihli TURKİ KRALLIĞI ‘nın varlığı noktayı koyar.
Halûk Tarcan (CNRS-Paris)