“Amerika, Ortadoğu’daki çatışmalardan yoruldu…”

NECDET BULUZ

 

Amerika, Ortadoğu’daki sorunların artık çatışmasız çözülmesini istiyor. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)’un gelişimine dikkat edilecek olursa, PKK’ya silah bıraktırılması, 4 Bölgeli Kürdistan’ın kuruluş çalışmalarının da bu çerçevede sürdürülmesi bunun bir parçası olarak değerlendirilmelidir. Bunun yanı sıra Amerika’nın Suriye’deki iç çatışmalarda silah gücünü kullanmaktan sürekli kaçınmasını da aynı çerçevede değerlendirebiliriz.

Daha önce yazmış ve yorumlamıştık. Amerika, şu anda yerel konulara ve Çin’e odaklanmış durumda. Bu nedenle askeri, siyasi ve ekonomik gücünü Asya’ya yönlendirdi. Başkan Obama ve danışmanları geleceği Asya’da gördüklerini her fırsatta söylüyorlar. Bu nedenle de Ortadoğu’daki güçlerini Pasifik’e yönlendirdiler.

                                               Ortadoğu’da, söz dinleyen, Amerika’nın istediklerini yerine getiren müttefiklerle bölgedeki sorunların silahsız ve çatışmasız çözülmesi konusunda Amerika’nın yeni bir çalışma içinde olduğunu da görüyoruz.

                                            “TÜRKİYE AMERİKA’YA SIRTINI DÖNDÜ”

                                               Geçenlerde İstanbul Aydın Üniversitesi’nde “Stratejik ve Güvenlik Çalışmaları Uluslar arası Kongresi” toplandı. Bu kongrede aynı zamanda Türkiye ve ABD ilişkileri de ele alındı. Bizi ve Ortadoğu’yu yakından ilgilendirdiği için, bu kongreden bazı izlenimleri sizlerle paylaşmak istedik. Konuşmacılar çoğunlukla Türkiye-Amerika ilişkilerini değerlendirip, Suriye konusundaki görüşlerini ve endişelerini de dile getirdiler.

Ulusal Güvenlik ve Strateji Uygulama ve Araştırma Müdürü Doç. Dr. Sait Yılmaz’ın koordinatörlüğünde gerçekleştirilen  “Türkiye ve ABD İlişkileri” konulu konferansın açılış konuşmalarını İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yadigâr İzmirli, AK Parti Dışişleri Komisyonu Üyesi Prof. Dr. İdris Bal ve ABD’den J. Michael Barret yaptılar.

 

Kongrenin onur konuşmacısı J.Michael Barret açılış konuşmasında, Amerika’nın Ortadoğu’daki çatışmalardan yorulduğunu vurgulayıp, Türkiye-Amerika ilişkileri hakkında da “Türkiye’yi sevdiğim için dürüstçe konuşacağım. Türkiye büyük bir güç oldu. Ekonomik gelişimi çok iyi. Ancak son on yılda Amerika’ya da sırtını döndü. Irak’a asker gönderme konusuyla başlayan süreçte İsrail ile de ilişkileri bozuldu. Türkiye’nin haklı, bölgesel talepleri var. Türkiye, Ortadoğu’da dominant sünni güç olmak istiyor. Ancak Doğu’ya yakınlaştıkça, Batı’dan kopuyor,” diyerek bir Türkiye haritasını ortaya koydu.

                                             “SURİYE TÜRKİYE İÇİN BÜYÜK TEHDİT”

                                                ABD Başkonsolos Yardımcısı Deborah Mennuti Suriye konusunda yaptığı konuşmada şu görüşlerini ortaya koydu:

“ABD toplamda 1 milyar dolardan fazla insani yardım verdi.  Biz de kendi üstümüze düşeni yapmaya ve bu konuda Türkiye ve diğer ülkelerle birlikte çalışmaya gayret ediyoruz.  Suriye’nin kimyasal silahlarının belirlenmesi ve yok edilmesi konusuna Rusya ile birlikte çalışıyoruz. Uluslararası toplumun bu silahları ortadan kaldırma konusunda büyük fırsatları var. ABD ve Türkiye, Suriye konusunda diplomatik bir çalışma içerisinde. ABD, Türkiye’nin bu konudaki çalışmalarını saygıdeğer karşılıyor. Suriye, Türkiye için daha büyük bir tehdit oluşturuyor. Ancak bu konuda henüz yüzde yüz anlaşamadık,”

“GÖRÜŞ AYRILIKLARI VAR”

Kongrede bir konuşma yapan Dışişleri Eski Bakanı Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel Türkiye ile Amerikan ilişkilerini değerlendiren görüşlerini vurguladıktan sonra, Suriye ile ilgili endişelerini de dile getirip, Türkiye’nin Suriye politikalarını eleştiren Gürel, bu konuda da şunları söyledi, kendisini dinleyelim:

“Türkiye, Suriye konusunda kendini çok kötü duruma düşürmüştür. Hem Suriye’ye askeri müdahaleyi en fazla savunan konuma gelmiştir, hem de bir takım radikal unsurları barındıran, onlara üst sağlayan ve adeta mesaiye gider gibi Suriye’ye geçip savaşıp, tekrar Türkiye’ye dönmelerini sağlayan bir kötü komşu rolüne de soyunmuştur. Suriye muhalefeti içerisinde İslamcı, cihatçı uzantıların güçlenmesini destekleyen bir Türkiye ile bunlardan uzak duran bir Suriye muhalefetini yeniden şekillendirmeye çalışan ve bu radikal unsurlardan arındırmak isteyen ABD arasında da ciddi bir görüş ayrılığı vardır, Amerika’nın değişmeye başlayan İran politikalarını çok yakından takip etmek gerekmektedir.”

Yeditepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Stephan Godwin ise konuşmasında ABD’nin savaş yorgunluğunu anlamasının Türkiye’nin yararına olacağının altını çizdi. Dr. Stephan Godwin, “Obama’nın savaşların dışında kalma amacı var. ABD halkının da bu amacı var. NATO, Türkiye için iyi bir seçenektir. Suriye konusunda daha demokratik bir çözüm bulunmalı” sözlerini kullandı.

e.mail: [email protected]

 

NECDET BULUZ - abd turkler