2001 yılında Cüneyt Ülsever’in sorularına, Erdoğan’ın verdiği cevaplar:
– Takiyye yapıyor musunuz?
Kesinlikle hayır. İçim neyse dışım da odur. İlkem şu: Olduğunuz gibi görünün ve göründüğünüz gibi olun.
– 92 yılına ait yayınlanan kasetlerde laiklik ile müslümanlık ters düşüyor birbirlerine, adeta bir mıknatıs gibi itiyorlar diyorsunuz. Bugün bu sözleri tekrar etseniz nasıl söylersiniz?
Burada ben bir dinsel laiklik tarifini ortaya koymak istiyorum. Yani ister spiritüalist olsun, ister materyalist olsun, bazı düşünürlere göre laiklik insan hakkına beşerin ebedi tekabülüne iman etme dinidir. (…) Ben ve arkadaşlarım kesinlikle dini esaslara dayalı bir devlet şeklini düşünmüyoruz.
– 92 yılında ve daha öncesi dönemde de dini esaslara dayalı bir devlet düşünmüyor muydunuz?
Bakın o gün de yine bizim bu şekilde düşüncemiz yoktu, kesinlikle yoktu. Bizim o günkü yaklaşımımızla eğer laikliğin az önce ifade ettiğim şekilde bir din olarak düşünülürse bir insan iki insan gibi olmaz. Ya müslüman olur, ya laik olur. (…) Ve laikliği ben tüm dinlere eşit uzaklıkta olan bir yönetim sistemi olarak gördüğüm için orada zaten bizim herhangi bir problemimiz yok.
– Herkes soruyor: Sen nesin?
Ben muhafazakar bir demokratım.
– Mal varlığınızı açıklar mısınız?
Hakkımda iddialarda bulunanlar bundan vazgeçmeden açıklamam.
– Başbakan olursanız içkiyi yasaklayacak mısınız?
Haşaaa. Özel alana karışmam. Ben ABD’deki standartları savunuyorum.
– Partiyi kim finanse ediyor?
Tamamen üyeleri. 6 ayda bir denetlettireceğim.
– Şeriatçı mısınız?
Hiç olmadım. Bugün hiç değilim. Parti programı ne diyorsa ben oyum.”
İşte o röportajın orijinali:
